Hemşehriydik Kemal’le, Amca derdi bana. Çocukluğunda Beyazfildeki mimarlık ofisimde çıraklık yapmıştı. Tüm arkadaşlarımın gönlüne girmiş ona Kara Kemal diyorduk. Esmerin daha koyu tenlisiydi.

Babam tarafı, Hakkı Dayı, annemlerle Arnavutluk’ta aynı köyden göçmüşler ata toprağından ana yurda. Yunanistan sınırında Çam kasabasında yaşamışlar. Soyadları Çamlıoğlu’nu oradan almış olabilirler. Zirai Donatımda müdürdü Hakkı Dayı (annem tarafından akraba olduğu için dayı diyordum.) Çocukluğumda, Eğriköydeki zirai donatımın lojmanına ailecek çok sık ziyarete giderdik. Hem donatımın hem lojmanın çocukluğumda gördüğüm şekliyle planını çizebilirim. Hafızamda o kadar yer etmişti.

Kemal o yıllarda doğmamış, abisi Mustafa ile ablası Şükran vardı. Hakkı dayı müdür olduğundan dolayı olmalı hep takım elbiseli ve kravatlıydı. Atatürk ilkelerine çok bağlı ve Halk partiliydi. Babam da Atatürk ilke ve devrimlerine çok bağlı bir ayakkabıcı esnafıydı takım elbise kravat bir de üstüne üstlük takım elbise giydiğinde fötr şapka kullanırdı. Babam daha ziyade sağ görüşlü ve muhafazakardı. Ne zaman bir araya gelseler CHP DP kavgası yaparlardı. Babam çiftçinin yoksulluğundan bahseder o da zenginliklerini anlatırdı. Yükselen tartışma sesleri hakkı dayıların abi biz kalkalım dediğinde biter, giderken babamın elini öperdi. Bazen babamın dükkanında rastlardım. Uzun boylu yakışıklı giyimine titiz ayrıca çoraplarına jartiyer kullanırdı.

Fethiye Yenge ikinci eşiydi. Gördesli şivesi de orayı andırırdı. Hakkı dayının aksine o da kısa boylu tıknazcaydı. Kemal, ablası Emine, abisi Adem ile ikinci eşinden olmaydı.

Kemal’le yıllar sonra Manisa belediyesinde yine beraber olduk ben başkan yardımcısı o da kültür müdürüydü. CHP’li olmasına rağmen bizim parti MHP den de çok seveni vardı. Pedagogdu herkesle barışık, pedagoji söyleşileri yapar seminerler verirdi.

2019 yılında Kemal ile Gördes’e gitmiştik. Eski terk edilmişliklere unutulmuşluklara bakar bakar duygulanırım. İşte Eski Gördes’te ki Kemal’le oluşan anılarımız.

Aralık ayı meclisinde konuşulmuştu Gördes, büyükşehir hizmetlerinin incelenmesi ve kanunen büyükşehire devredileceklerin konuşulduğu meclis, ufak bir noktanın aydınlığa kavuşması için "yerinde bakalım" dedi Cengiz Başkan "hem sizi ziyaret etmiş de oluruz". Gördes başkanı "Memnuniyetle, tüm başkanlar hep birlikte gelin sizleri ağırlayayım" dediğinde meclisten "Başkan ağır olur" seslerine rağmen misafirperver Anadolu insanı "Başımın üstünde tüm meclisin yeri var" dedi.

Gün kararlaştırıldı akşam yemeğe gelecek diğer ilçe başkanlarından önce, gündüz Büyükşehir teşkilatı tüm daire başkanları siyah arabaların konvoyu Gördes'in yollarında yılan kavi hareketler ile kıvrıla kıvrıla çam ormanların arasından Gördes'e doğru tırmanıyordu.

Hava yazdan kalma bir gün değil ama bahar mı bahardı. Gördes meğer hiç yabancı değilmiş bize; güler yüzleri, el sıkmaları, sarılmaları, el sıkmak sarılmak için sıraya girmeleri, 40 yıllık Gördesliymişiz meğer. İbrahim Emre Başkan, Emin Keçeci Hocam eski Gördes'i tarif ediyor anlatıyorlardı. Burada cambazları seyrederdik, şurada koştururduk, şu köşede bakkal Ahmet amcanın dükkanı vardı diye.

Annesi anne tarafının Gördes'li olduğu Kemal Çamlıoğlu "Annem de buralı" dedi. Ben biliyordum Rahmetli Fethiye Yenge'nin Gördes'li olduğunu. Gerçekten bu sıcak bahar havası, Gördes'lilerin sıcaklıkları hepimizi Gördes'li yapmıştı.

Kalktık, incelenecek alanları görmek için. Kemal Hocam "Azmi başkan Eski Gördes'e gidelim mi?" Tereddütsüz "hadi" dediğimde yolunu öğrenmiştik bile. Onlar yeni biz Eski Gördes'te her cepheden saldırıyorduk hizmet için.

Yolu tarif ederlerken mezarlığın önünden devam edin diyenleri hatırladık mezarlığın yanından geçerken. Eski bir çeşme ne tası ne yalağı kalmış baş ucunda ki ağaç hala kadim dostunu bekliyor. Az daha gidince metruk bir evin kapısına çıktı Süleyman, ondan tarif aldık Kemal ben şunlardanım deyince. "Gelin ben size evi göstereyim. Aha işte şu yıkık minare var ya, o caminin yanındaydı annanenlerin evi" deyip o tarafa doğru seğirttik minare kısmen yıkılmış olmasına rağmen dimdik ayaktaydı.

Şaşkınlığın hayranlığa, kimsesizliğin garipliğe, yıkılmışlığın terk edilmişliğe, masaldan romana, gerçekten hayale, geçmişten günümüze, örf adet kültürü yaşatanların Osmanlı mezarlığında saklandığı, metruk, mahzun, mazbut, meftun, duygularımızın tetiklediği yayından çıkmış ok gibi her harabeye, yıkıntıya, kalıntıya giriyor mobil telefonlarımız ipadlerimiz ile onu da bunu da kimler gelmiş kimler geçmişi canlandırmak ister gibi, saldırır gibi, deliler gibi, fotoğraflarken, gözleri nemlenen Kemal Çamlıoğlu Hocanın fotoğrafları hep buğulu çıkıyordu.

Kuş uçmaz kervan geçmez yer dersin.

Gelmişler keskin rüzgarlara sırt vermişler dağa yaslanarak.

Güneye ovaya yön vermişler kademeli evler yaparak.

Tarlanın taşı tarlanın kuşu hikayesi burada anlatılmış olmalı dağın peynir dilimi kesilmiş gibi oluşmuş katmanları evlerin taşı olmuş.

Orman (şimdi çıplak kalmış tepeler) tavanı çatısı olmuş ağaçları.

Böylesine içtimai yaşantı, kültür, sanatsız olmaz, Sanatkarları da vardı. Zengin bir kültür ve ticaret merkeziydi Gördes. Dokunan halılar, atılan ilmikler, yetmemiş günümüze bağlanmaya. Efsane olmuş Gördes ilmeği, düğümü. Büyük İskender de buralı olmalı.

Evlerin büyüklüğü temellerinden anlaşılıyor. Çeşmesi, hamamı olan Pazaryeri Camisi'nin yakınında kilise de vardı diye yazıyor sanat tarihçiler. Rumlar Türkler Anadoluluk yıllarca iç içe yaşamış düne kadar burada.

Orası da, burası da, acabalarla gezerken güneşin aydınlattığı Eskittiğimiz Gördes'te

"Yuh be; bu güzellik, bu kültür, bu tarih, bu coğrafya silinir mi?" Deyip arada bir söyleniyordum eskilere.

Hem geziyor, hem söyleniyor, hem söylüyordum.

Datça’ya yerleştiler. Telefonla görüşüyorduk. En son görüşmemizde Manisa’ya gelmek istediğini söyledi ama gelemedi. Cenazesi kalabalıktı. Fethiye Yenge CHP de görev almamıştı ama gönülden bağlıydı. Partililerinin yanında Kemali seven MHP'liler de vardı.

Kara Kemal’i, geçen hafta Pazar günü Eğriköyün kabristanlığında annesinin yanında kara toprağa defnettik. Babası ve büyük ablası Şükran yanı başlarında yatıyordu. Adem de buradaydı. Bu kabristana ilk Adem defnedilirken en son da Hakkı dayı defnedilirken gelmiştim.

Kemal’e tüm hak’ka yürümüşlerine Allah’tan rahmet diliyorum. Mekanı Cennet olsun.