“Cumhuriyet, içinden geldiğince istediğin gibi özgürce kutlanır.” 100. Yıl şerefi söylendiği gibi bugün 29.Ekim.2023 ‘Manisa Bisiklet Platformu Gönüllü Katılımcıları’ ile özgürce kutladık.

Bir yüzyıl daha göremeyeceğimizin burukluğu ama ilk 100 yılı kutlama şerefine ulaştığımızın sevinçi övüncü kıvancıyla özgürce kutladık.

Bu 100 yılın içerisinde kimimiz15- 30 kimimiz 40 kimimiz 50 bazılarımız da 60-70 hatta 74 yaşındaydık. Hep birlikte özgürce kutladık.

Bazılarımız genç, bazılarımız kadın, çoğumuz erkek ama, hepimiz Atatürk sevgisi, Atatürk coşkusu, Atatürk hasretiyle gözyaşlarıyla ama, özgürce kutladık.

Cumhuriyet olmasaydı biz olmazdık şuuruyla, bilinciyle, mutluluğuyla, özgürce kutladık.

Manisa ovasında köy yollarında, 100 bisikletin teker dönüşü, zincir sesi, köpek havlamaları, kuş cıvıltıları, bisiklet süren Cumhuriyet kadınları, gençler, arada bir “araç” diye bağırarak gelen araca göre bozulan düzeni hızalamalar, bisiklet çantalarında müzik çalarlarda Cumhuriyet şarkıları ile huzurlu, güvenli, neşeli ama özgürce kutladık.

Tura başladığımız noktada 100 kişiden fazlaydık. Kimileri bugünkü kutlamalarda görevli, kimileri kortajten geçerek kutlayacakları, birçoğu çocuğu ailesi ile bayrama katılacağı için, tura devam edecek bizlere, Manisa çıkışına kadar eşlik ettiler. Manisa’nın içinden erken saatte caddelerden geçerken “Yaşasın Cumhuriyet” diye var gücümüzle içimizden gelerek yüksek sesle seslendik. Balkonlarda bayrakların arasından başlarını çıkarmış Manisalılar, bizleri alkışlayarak bizlere el sallayarak bu kutlu bu mutlu tura uğurladılar.

Rotamız: Koldere, Saruhanlı, Paşaköy, Tepecik, Süleymaniye, Üçpınar, Bağyolu, MCBÜ, Muradiye ve ilk başladığım yer, Yunusemre Belediyesi’nin 100.yıl meydanıydı.

Üç yerde Koldere, Paşaköy, Bağyolu’nda dinlenme molaları verdik.

Her geçtiğimiz köyde bizlere önce şaşkınlıkla baktılar sonra Cumhuriyet Bayramı şerefine geçiyorlar diyerek alkışladılar. Bugüne kadar buralardan 100 bisikletli geçmemişti.

Mola yerlerinde yarım saat duracağımız söylenmişti buna rağmen Yöneticimiz Remzi, yola koyulacağımız saati anons ediyordu. Tur boyunca mola verdiğimiz yerlerde Yunusemre Belediyesi’nin araçları bizlere eşlik ettiler. Bozulan veya yorulan arkadaşlarımızın bisikletlerini taşıyabilmek için araçlardan biri kamyonetti, diğeri yiyecek içecek desteği veren kumanya taşıyan bir başka araçtı. Sabah simit peynir meyve suyu, yol boyunca su, molalarda atıştırmalıklar, ikramları vardı. Bisiklet dostu Yunusemre Belediyesi’nin bu desteğine ve ayrıca bu turu düzenlemede emeği geçen Ahmet Sarıgül’e çok teşekkür ederiz. Sağolsun Başkan Mehmet Çerçi, bu destekleri her hafta yaptığımız köy turu ve ziyaretlerinde de sağlıyorlar.

Koldere’de simit peynir çay ile kahvaltı yapıldı. İlk molada yorgun değildik.

Paşaköy’de mola verecektik 50 km olmuştu sürüşümüz. Meydandaki caminin yanındaki kahveye girdik gölgeler bisikletliler ile doldu. Lokma dökülüyormuş. Bizlerin duası nasip oldu meyyiteye. Lokmalar midelere oturmuş olmalı ki zor kalktık. Daha yolumuz vardı sıcak bastırmıştı ama kimse şikayet etmiyor keyifle pedallıyorlardı.

Son mola yerimiz Bağyolu’na geldik. Ayak parmaklarım üst üste gelmiş yapışmış rahatlamak için ayakkabılarımı çıkardım 70 km yol katetmişiz uzattım ayaklarımı, sandalyede iyice yayıldım “peşin satanı da geçmişsin” diyenlere biraz daha oturalım daha erken dedim ama, sürüş disiplini, Remzi 10 dakika sonra kalkıyoruz diyordu. Bisiklet sürücülerinin içinde Balıkesir, Denizli, şimdi de Urfa Göbeklitepe’ye gideceğiz diyen fırtına takımı var. Şehirlerarası çalışıyorlar. Şampiyonlar var. Yorulmayan kadınlar var maşallah hiç birinde yorgunluk emaresi yoktu. “Cumhuriyet kolay kazanılmadı biz yorulduk diye mi şikayet edeceğiz” dediler. Kendimden utandım “Bas Azmi pedallara” dedim kendi kendime. Yaşları bana yakın ama benim yaşa daha çok yolları olan Mehmet Erdoğan’la Adnan Hoca, bazen yol boyunca onlara takılıyorum muhabbetleri yorgunluğu hissettirmiyor. Ama turda beni hiç yalnız bırakmayan torunum Alperen, tur boyunca beni kolladı. “Yoruldun mu dede, yoruldun mu dede?” Nakaratları hiç bitmedi, aslanımın.

Yunusemre Belediyesi 100.Yıl Meydanına geldiğimizde bisiklet göstergeleri 100 km ve 5 saat sürecek diyerek başladığımız tur. 4.59 ve 100.10 km ile bitmişti.

Cumhuriyet olmasaydı bu tur olmazdı, turda Cumhuriyet kadınları olmazdı, Atatürk’ün ülkeyi emanet ettiği gençler olmazdı.

Cumhuriyetin 100.yılı bu sürüşteki bizlere bi daha nasip olmayacağı mutlak, ancak, Cumhuriyetin bu 100. yılını yaşamamız bizlere nasip olduğu için çok mutluyduk.

Yahya Kemal’in akıncıları geldi aklıma:

Bin atlı, akınlarda çocuklar gibi şendik

Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik!

Ak tolgalı beylerbeyi haykırdı: İlerle!

Bir yaz günü geçtik Tuna'dan kafilelerle.…

Biz Cumhuriyete böyle geldik böyle kurduk buna benzer kutladık.

Nice 100 yılları, bizden sonraki bisikletçilere böyle kutlamayı Allah nasip etsin.

Bu dileğimiz de, 100 km’lik turu kateden bizlerin, gelecek kuşaklara vasiyeti olsun.

“NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE.”