Bu sezon üç büyükler Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray taraftarlarını üzüyor demiyorum, kahrediyor. Cumartesi Beşiktaş evinde lider Trabzon’a yenildi. Pazar günü Galatasaray gündüz Karagümrük deplasmanında bir puanı zor kurtardı. Akşamında ise Avrupa’dan güzel bir galibiyetle dönen Fenerbahçe evinde Kayserispor’dan bir puanı 90+9’da VAR’ın verdiği penaltıdan Mesut Özil’in golü ile elde edebildi. Bakar mısınız Spor Toto Süper Lig puan cetveline 12.haftadaki duruma Trabzon 30 puanla lider, Hatay ve Konya 23’şer puanla ikinci ve üçüncülüğü paylaşıyor. Sonra Galatasaray ve Alanya 21’er puanla dördüncü ve beşinci sırada. 20’şer puanlı Beşiktaş ve Fenerbahçe altı ve yedinci sırada Süper Ligde yerlerini almış durumda. Milli arada ne yapacaklar? Hiçbir şey yapacaklarını sanmıyorum. Bir sürü ürettikleri mazeretler üzerine oturup 20 Kasım’da başlayacak maçlarını pişkin pişkin oynamaya devam edecekler.

GALATASARAY’A ALIŞTIM AMA FENER’E NE OLDUĞUNU ANLAYAMIYORUM

İster inanın ister inanmayın Pazar günü Aydın Besen, oğlum Gökhan ve torun Ertuğrul ile Manisa’da AVM gezerken Aydın Besen Beşiktaşlı olarak Trabzon’a yenilmesinin üzüntüsünü yaşıyordu. Ben kendisine “Üzülme Aydın bak bugün Galatasaray Karagümrük’e yenilmesin. Fener’i bilmem” dedim. Dediğim de çıktı. Galatasaray Karagümrük karşısında ne oynadığı belli olmayan futbolu ile evlere şenlikti. İlk yarıda yakaladığı fırsatları da değerlendiremeyen Galatasaray oyunun ikinci yarısının 69.dakikasında Emre Kılıç’ın hatasından Karagümrük’ten bir gol yedi. Gel de televizyon başında gerilme. Maçı seyrediyorum ama gelin bana sorun. 88’de karambolde Mohammed sert bir şutla beraberlik golünü attı. Galatasaray 1 puanı kurtardı.

ALİ KOÇ’UN İŞİ ÇOK ZOR

Fenerbahçe maçının başlamasına bir saat var. Evden çıktım. Ucuzcu Murat Markete gittim. Kendisi de benim gibi Galatasaraylıdır. Dedim ki “Avrupa’da görüntü güzel, Süper Ligde Aslan ağır yaralı” Murat beni mandalinalı bir soda ile sakinleştirmeye çalıştı. Saate baktım Fenerbahçe Kayseri maçının başlamasına az zaman kalmış. Kalktım eve giderken bir Fenerli ile karşılaştım “Kayseri’yi de yenemezsek Fener’e yazıklar olsun” dedi.

DİREKLER DİREKLER

Son üç maçını kaybedip Avrupa’dan galibiyetle dönen Fenerbahçe’nin Kayseri maçını izlemeye başladım. Fenerbahçe hani derler ya kötünün iyisi bir oyun oynuyor. Kanarya 33.dakikada VAR’ın tespit ettiği penaltıyı İrfan Can ile gole çeviremedi. Bir de üstüne 6 dakika sonra Kayserispor’dan bir gol yedi. Fener bastırıyor karşısına direkler çıkıyor. Olmayınca olmaz derler ya Fenerbahçe’nin hali bu. İkinci yarıda Kayserispor bir daha atınca Fenerbahçe seyircisi Kayseri’yi alkışlıyordu. Başkan Ali Koç taraftardan nasibini alıyordu. 85.dakikaya kadar Kayseri direklerinin de yardımı ile Fener’e direndi. Zajc ile Fenerbahçe bir gol buldu. Heyecan dorukta Fenerbahçe bir puanı kurtarmak için çabalıyor. 90+9’da Kayserili Ramazan Berisha’yı arkadan çeviriyor. Hakem Cüneyt Çakır inandırıcı bulmayıp korneri veriyor. VAR Cüneyt Çakır’ı çağırınca işler değişiyor. Pozisyonu tekrar tekrar seyreden hakem Cüneyt Çakır Kadıköy’de istemeye istemeye penaltı noktasını gösteriyor. Bu sefer çıldıran Hikmet Kahraman ve Kayserili futbolcular. Mesut Özil penaltıyı gole çevirip Fenerbahçe’nin kendi sahasında 1 puanını zor da olsa kurtardı. Bu beraberlik Fener’i keser mi kesmez. Başkan Ali Koç stadı zor şartlar altında terk etmesi taraftarın öfkesinin derecesini gösteriyor. Bu yazımı Pazartesi günü yazdım. Fener de radikal kararlar alınabilir mi? Milli takım arasında göreceğiz. Başkan Ali Koç çok zor durumda. Sakal bıyık hikayesi gibi.