Çanakkale Deniz Zaferinin 106. yılını kutladığımız 18 Mart günü Milliyetçi Hareket Partisi’nin Ankara’da olağan kurultayı yapılıyordu. Bin iki yüz yetmiş yedi MHP delegesi genel başkanları Devlet Bahçeli’yi dokuzuncu kez tekrar genel başkanlığa seçiyordu.

Bütün delegelerin oyları ile genel başkanlığa seçilen Bahçeli “Cumhur İttifakı kader birlikteliğidir. Zalimlere, terör örgütlerine karşı tek ses tek nefes tek bilek, tek yürekle duruş gösteren cumhurun köküdür. Bizim ittifakımız, ihanete karşı vatan sevgisinin ittifakıdır” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli “MHP olarak 2023 ve takip eden on yılları kapsayan stratejik hedeflerimizin ilki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine yani Türk tipi başkanlık modeline sahip çıkmak, ilke, kural ve kurumları ile yaşamasına hizmet etmektedir. Sivil geniş katılımlı herkesi kapsayan yeni yönetim sisteminin ruhuna ve dokunuşuna müzahir bir anayasa ile tahkim ve takviye edilmesi ikinci stratejik hedefimizdir. Üçüncü stratejik hedefimiz çalışan ve üreten, ruh kökümüzden beslenen manevi ve moral değerlerimizle eklenen yeni, yerli ve milli bir ekonomik sistemin ihyası ve inşasıdır. Dördüncü stratejik hedefimiz Cumhur İttifakının varlığı içinde terörle amansız mücadeleye son terörist, son kanlı silahıyla ele geçirilesiye kadar destek vermek, Türk milletini bu şiddet ve dehşet sarmalından çekip çıkarmaktır. Hem ülkemizde hem bölgesel zeminde diyalog barış, huzur, sükûnet ve istikrar beşinci hedefimiz” diye konuştu.

MYK’YA MANİSALI İSİMLER

Milliyetçi Hareket Partisi 13. Olağan Büyük Kurultayına Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün, İl Başkanı Ömer Baysal, Manisa delegeleri ve partililer katıldı. Kongrede Başkan Ergün oyunu 22. sandıkta kullandı. MHP’nin MYK’sında Manisa’dan iki üye yer aldı. Biri asil biri yedek olarak Milliyetçi Hareket Partisi MYK’ya asil üye olarak Alaşehir Belediye Başkanlığı yapan yaş ve sebze ihracatında önemli bir başarı sağlayan iş insanı Ali Uçak yer aldı. MHP İl Başkanvekili Mehmet Ödevli de yedek listede yer aldı.

Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün “13. Olağan Büyük Kurultayımızda Milliyetçi Hareket Partimizin MYK üyesi olarak listeye giren Alaşehir Belediyesi eski başkanı Ali Uçak ve İl Başkanvekilimiz Mehmet Ödevli’yi tebrik ederek başarılar diliyorum” dedi. Başkan Ergün büyük kurultayı değerlendirirken Manisa ilinden iki ismin girmesinin önemle olduğuna değindi. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün “Üreten belediyecilik anlayışı ile hizmete devam” dedi.

MHP kurultayı ve tekrar Genel Başkanlığa seçilen Devlet Bahçeli ile ilgili Yavuz Donat üstat güzel bir değerlendirme yapmış. Sabah Gazetesinin başyazarı Mehmet Barlas da köşesinde MHP kurultayını değerlendirmiş. İki üstat köşe yazarlarının yazılarını köşeme aktarıyor ve okumanızı tavsiye ediyorum.

ERKEN SEÇİM YOK

Bir de Millet İttifakı, ikide bir seçim diye tutturmayın mahcup olacaksınız. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli kurultayda açık açık konuştu “Seçim 2023 Haziran adayımız Recep Tayyip Erdoğan’dır” dedi.

Cumhur İttifakı adayınız kim? Abdullah Gül mü? Yok yok şaka yaptım. Onun kararını CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dostları ile birlikte verecek.

NEREDE O ESKİ KURULTAYLAR?

Büyük Kurultay dediğin, şenlik havasında olur... Düğün, bayram gibi.

Yöneticiler... Delegeler... Partililer... Buluşur, kucaklaşırlar.

Seyirci tezahürat yapar... Slogan atar... "Ülkücü hareket engellenemez."

Mehteranın çaldığı marşlarla, heyecan tavan yapar.

Ancak... Kör olası korona.

MHP, dün, tarihinde ilk kez seyircisiz, sosyal mesafeli büyük kurultay yaptı.

***

Kitabın ortasından

Siyasi Partiler Kanunu... Mutlaka değişmeli.

Seçim Kanunu... Yenilenmesi şart.

Siyasi Etik Kanunu... Acil ihtiyaç.

TBMM İçtüzüğü... Güncellenmeli.

Devlet Bahçeli, kurultayı açış konuşmasında, bu dört önemli konuyu, altını çizerek seslendirdi.

Türk siyaseti, bu sese kulak vermeli.

Unutmadan... Köksal Toptan, TBMM Başkanı olunca, bu değişiklikleri gündeme getirmişti.

Hatta... Liderlere mektup göndermişti...

Meclis'te bu amaçla, komisyon bile kurmuştu.

Ama... CHP üye vermeyince, sonuç alınamadı.

Türk siyasetinin klasik hastalığı... "Ses var, görüntü yok."

Öyle sanıyoruz ki, Devlet Bahçeli'nin önerisine de kulak tıkanacak... Nedeni?.. Önerenin Bahçeli olması.

***

Örnek olsun

Genel Başkan Devlet Bahçeli, kürsüye, "Programda belirtilen saatte" çıktı.

Ne bir dakika önce ne bir dakika sonra... Saat tam 10.00'da.

Bu "ayrıntıyı" önemsiyoruz...

Zira... Çoğu kez, "Liderler kurultaya geç katılırlar." Delege, partili, davetli, medya, görevli, "bekler de bekler." Bazen saatlerce.

Devlet Bey'in tavrı, dileriz, "Örnek olur... Kurumsallaşır."

***

MHP kalesi

Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin konuşmasından, altını çizdiğimiz satırlar:

 Sayılmayız parmakla, azalmayız kırmakla.

 Anılarımızı pusula yaptık, açıldık geleceğe.

 Yağmurdan sonra büyüyen başaklar gibi geliştik.

 Ne günler yaşadık... İmtihanlarla sınandık.

 Acılarımızdan ders aldık... Tutunduk birbirimize. Bu sözleri dinlerken, siyasetin zaman tünelinde bir gezinti yaptık:

 Darbe... 12 Eylül 1980... Mamak... 218 MHP'linin idamının istendiği duruşmalar.

 İşkenceler... Falaka... Çarmıha germek... Cereyan vermek... Yumruk, sille, tokat, tekme, copla dövmek... Aç-susuz bırakmak. Ve daha nice rezillikler.

 Başbuğ Alparslan Türkeş'in çektiği çileler... Sürgün... Yargılamalar... Cezaevleri...

 Türkeş, sık sık, "MHP, inananların kalesi" derdi.

 Türkeş Okulu'ndan mezun Devlet Bahçeli, aynı sözleri tekrarladı, aynı vurguyu yaptı: "MHP, inananların kalesidir."

***

Gel de gülme

Darbe sonrası... Mamak...

Milliyetçi Hareket yargılanıyor.

Savcı, suçluyor... İdam istiyor...

Alparslan Türkeş hakkındaki "delilleri" açıklıyor.

Deliller, "Türkeş'in yazdığını iddia ettiği" bazı mektuplar.

O gün... Oradaydım...

Başbuğ Türkeş, yerinden kalktı ve mahkeme başkanına parmağını uzattı:

- O mektuplar bana ait değil. Lütfen, mektupların altında adımın ve imzamın olup olmadığına bakar mısınız?

Bakıldı... Mektuplar... CHP'li bir senatöre aitti.

Yanlışlık... Karışıklık...

Dikkatsizlik... "Suç delili" olarak, Türkeş'in dosyasına girmişti.

Savcı, suspus... Özür dilemek mi? Ne gezer.

Savunma



Alparslan Türkeş'in, Mamak'taki savunması uzun... Daha sonra kitap oldu.
Türkeş, duruşmalarda, zaman zaman, eski Kurultay, TBMM grup ve miting konuşmalarından pasajlar okudu.
Okuduklarından, "bir cümle" o kadar önemli ki... Bugün hâlâ canlılığını koruyor.
Mahkeme tutanaklarına giren...
Türkeş'in, kurultayda söylediği işte o cümle:
"Türkiye'nin, Ege Denizi'ndeki haklarının hayati önem taşıdığına ve asla taviz verilmemesi gerektiğine inanıyorum."
Türkeş... Rahmet istedi... Saygıyla anıyoruz... Nur içinde yatsın.

***


Gündem dışı
Erken seçim... Yok... Yok... Yok.
Olmayacağını sağır sultan bile biliyor.
Ama... Kasaba siyaseti... Erken seçim zevzekliği... Bir türlü sona ermiyor.
Devlet Bahçeli, kurultayda, üstüne basa basa haykırdı:
- Erken seçim yok. Seçim zamanında, 2023 Haziran'ında yapılacak ve Türkiye rotasından çıkmayacaktır.
Anadolu'yu adım adım gezdik...
Ve... Defalarca yazdık... Milletin gündeminde erken seçim beklentisi... Yok... Yok... Yok.

***


Altın söz
Büyük Atatürk'ün, TBMM'nin yasama yılı açılış konuşmalarında, mutlaka söylediği bir söz var:
"Milli iradenin üzerinde, hiçbir güç yoktur ve olamaz." Devlet Bahçeli, kurultayda, "Milletin üzerinde bir güç yoktur ve olmayacaktır" diye sesini yükseltince, Atatürk'ün sözlerini hatırladık.
Evet... Demokraside, son sözü millet söyler... Son kararı millet verir.
Ne darbeci. Ne o ülke, ne bu ülke. Ne de şu çevre.

***


Kurultay ekonomisi
Pandemi öncesi... Kurultaylar, sadece partilileri değil, "Küçük esnafı... İşportacıları bile" ilgilendirirdi.
Kurultaylarda salonun dışı, içerisinden daha kalabalık olurdu.
Parti rozeti, parti flaması, parti amblemli ürün satanlar... Köfteciler... Sucular... Taksiciler... Kurultaydan para kazananlar... Say say bitmez.
Korona süresince kurultay... "Garibanları da" etkiledi.

TÜRK SİYASETİNDE DEVLET BAHÇELİ BİR TUTARLILIK ÖRNEĞİDİR

Dün MHP'nin Büyük Kurultay'ında Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin yaptığı konuşmayı dinlerken "Demek siyasette tutarlı olmak mümkünmüş" diye düşündüm. Çünkü dün dediğini bugün inkâr eden ve ertesi gün bambaşka şeyler söyleyen siyasetçileri çok görmedik mi? Oysa Devlet Bahçeli, 15 Temmuz 2016'da ne dediyse, bugün de aynı şeyleri söylüyor.

İstikrarın güvencesi

Bahçeli liderliğindeki MHP, Türk siyasetinin ve istikrarın temel taşı niteliğinde. Cumhurbaşkanlığı sisteminin daha etkin olması için Cumhur İttifakı'nın üyesi konumunda her türlü desteği ve katkıyı veriyor. Türkiye'yi tehdit eden PKK'ya ve FETÖ'ye karşı Bahçeli'nin tavizsiz tutumu, güvenlik güçlerine de moral katkı sağlıyor. Ve Millet İttifakı'nın zayıflıklarını her fırsatta seslendiriyor. Bahçeli dün de görüşlerini şöyle tekrarladı:

Özdeyişler

"İYİ Parti melanet bir projedir."

"HDP, siyasi kisveye bürünmüş suç örgütüdür; herhangi bir isimle açılmamak üzere kapatılması namus görevidir."

"İstiklal için birlik diyoruz, istikbal için dirlik diyoruz. Kazananın Türkiye olacağına candan inanıyoruz."

"Bölücü vekillerin TBMM'ye gelen fezlekelerinin önüne arkasına bakalım demek siyaset değildir, adamlık değildir. Neyine bakacaksınız?"

"Millet başka bir şey, zillet başka bir şeydir. Türkiye'yi uçuruma çekmenin adı demokrasi değildir. Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne saldırı ve suikastın adı özgürlük değildir, insanlık değildir, insan hakları hiç değildir."

HDP sorunsalı

Düşünün ki Devlet Bahçeli'yi tutarlılık örneği olarak görürken, aynı gün HDP ile ilgili başlatılan kamu davası hakkında görüş açıklamayı pek doğru bulmuyoruz. Bu partinin PKK'yla bağlantısı bir yana, CHP'nin bu partiyle flörtü ise çok kafa karıştırıcı değil midir? Demokrasinin, hukukun üstünlüğünün ve özgürlüklerin varlığı konusuna da HDP gölge ve kuşku düşürmüyor mu?