Muharrem İnce CHP’nin cumhurbaşkanı adayıydı. Recep Tayyip Erdoğan’a karşı kaybetti. CHP Genel Başkanlığa adaylığını koydu. Kaybetti. Bir yıldır Memleket Hareketi ile yeni bir girişim arayışına girdi. Anadolu’yu karış karış dolaştı ve sonunda kararını verdi. Muharrem İnce Pazartesi günü yaptığı basın toplantısında “Sahte CHP’lilerle yolumu ayırıyorum” diyerek CHP’den istifa etti. Muharrem İnce “Bugün yeni bir yola çıkıyoruz” dedi. Kuracağı partinin amblemi dahil her şeyin hazır olduğunu söylediği basın toplantısını televizyondan canlı yayında izledim. Muharrem İnce 40 küsur yıl içinde kaldığı partisi CHP’yi çok sert biçimde eleştirdi. Sarf ettiği sözler yenilir içilir cinsten değildi.

CHP’DE SADECE TABELA VAR

Muharrem İnce Kılıçdaroğlu yönetimini eleştirerek “Fetöcüleri koruyanlarla, ne işimiz var Libya’da deyip Mavi Vatan’ı koruyamayanlarla yolumu ayırıyorum. CHP’de ilke, liyakat yok sadece tabela var. Kimlerle yolumu ayırıyorum? ABD’den demokrasi dilenenlerle, Mustafa Kemal deyip Mustafa Kemal Atatürk diyemeyenlerle yolumu ayırıyorum. Grup Başkanvekilliği seçimini bile kaldırıp atamayla getirilen bu yönetimle yolumu ayırıyorum. CHP’de aday olamayınca (Kemal Kılıçdaroğlu’nu kastediyor) başka partiye gidip aday olup, bugün CHP’yi yönetenlerle yolumu ayırıyorum. Hedefimiz 50+1. 83 milyona girin koluma diyorum. Bir sonraki basın toplantımızı genel merkezimizde parti meclisi salonunda yapacağız. İsim, logo pensi hazır. CHP’den istifa eden 3 milletvekili arkadaşımız Memleket Hareketine katılmışlardır. Partimiz kurulunca TBMM’de İyi Parti’den sonra en çok vekili olan grup kuracağız” dedi. İnce’nin bu sözleri CHP’de istifa paniği yarattı. Kulislerde 30 milletvekilinin istifa edeceği konuşuluyor.

Ben buna ihtimal vermiyorum. Muharrem İnce basın toplantısında yaptığı konuşmayı Manisalılar nasıl değerlendiriyor diye sokağa çıkıp çarşı pazar dolaştım. CHP’li dostlarımın ağızlarını bıçak açmıyordu. Bazıları susma hakkını kullanıyordu. Partililer ile ilişkileri seçimden seçime sandığa giden seçmenlerin büyük bir kısmı yeni parti kuracak olan Muharrem İnce’nin konuşmalarını beğendiklerini görüyordum. Sözleri etki yapmış. Eğer CHP siyasi kulislerde konuşulduğu gibi Muharrem İnce’nin kuracağı parti TBMM’de grup kurarsa Millet İttifakı’nın gövdesi CHP’nin büyük sarsıntı geçireceği görüşündeyim. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 2023’te yapılacak seçimlerde Recep Tayyip Erdoğan’ı devirmek için erken ittifaklar içine girip kendi evi partisindeki rahatsızlıkları görmemezlikten gelmesi giden gider kalan sağlar bize yeter mantığı ile hareket etmesi CHP’nin bugünlere gelmesine neden oldu. Yerel seçimlerde Kemal Kılıçdaroğlu’nun başarısı fazla abartıldı.

CHP’de Kemal Kılıçdaroğlu’nu tek adamlığa itti. CHP Atatürk’ün kurduğu bir parti. Bu partiden çok ama çok yeni partiler çıktı. Bir teki başarılı oldu. Rahmetli Celal Bayar ve Menderes’in kurduğu Demokrat Parti. Gerisi hiçbir zaman tek başına ülkeyi yönetecek yetkiyi sandıkta seçmenden alamadı. Sabah’ta üstat Yavuz Donat Salı günü “Ayrılan Yollar” isimli yazısında CHP’nin durumunu anlatıyor. Köşeme aldım. Okumanızı tavsiye ederim.

AYRILAN YOLLAR

Sürpriz değil... Bekleniyordu... "Tak sepeti koluna, herkes kendi yoluna" misali... Muharrem İnce, kendisine yeni bir yol haritası çizdi.

CHP ise... Bildiğiniz gibi... Yol, aynı yol.

Şimdi... "Muharrem gitti, CHP güçlendi" denilecektir.

Zaten... CHP hep böyle güçleniyor(!)

"Evlatlarını" pencereden ata ata.

***

Kıdemli 'ana muhalefet'

Seçim... 24 Haziran 2018... CHP yüzde 22.80 oy... 146 milletvekili.

Bugün... CHP'nin TBMM'deki sandalye sayısı... 135.

Ama... "Değişen bir şey" yok... Zira:

CHP... Dün ana muhalefet partisiydi.

Şimdi... Yine ana muhalefet partisi.

Yarın... CHP yeni kurulan ya da kurulacak olan partilere, "5'er, 10'ar milletvekili ödünç" verse...

Yine "Bir şey değişmeyecek."

CHP, ana muhalefet partisi olmaya devam edecek.

Konunun, "Püf noktası... Zurnanın zırt dediği yer" de burası.

Şöyle ki:

1. CHP'nin iktidara gelmek gibi bir hedefi, vizyonu, projesi, gayreti yok.

2. Hedef, ana muhalefet olmak... CHP'ye bu yetiyor.

***

İnce'nin gidişine sevinen çok

Muharrem İnce'nin gidişiyle CHP'de pek çok kişinin, "Oh! Çok şükür... Ne iyi oldu... Kurtulduk" dediği kesin.

Aslında... Çok daha önce gitmesi beklenmişti.

Yalandan kim ölmüş? "Saraya giden CHP'li" denilerek, linç edilmesi bile istenmişti.

Ama... İnce, çetin ceviz çıktı... Pes etmedi... Hatta "Disiplin suçu" bile işledi... Hem de "İhracı gerektirecek" kadar ağır suç.

"Genel merkezde bir çete var" dedi. Genel merkez... Bu ağır sözü, "Yuttu... Sineye çekti."

Hiçbir "İşlem" yapmadı... Yapamadı.

"Yalan" İnce'yi değil, "Partiyi" yaraladı.

Evlatlar, evlatlıklar

Kendi öz evlatlarını kucaklamayan bir parti, milleti nasıl kucaklayacak?

Soru... Bize ait değil.

Dün, Muharrem İnce sordu.

İnce'yi dinlerken... Aklımıza bir dost geldi... Yılmaz Ateş.

Eski... CHP Milletvekili.

Eski... CHP Genel Başkan Yardımcısı.

Eski... TBMM Başkan Vekili.

CHP... İşte bu Yılmaz Ateş'i, kucaklamak bir yana... Sorgusuz, sualsiz...

Camdan atıverdi...

Kim bilir? CHP belki de böyle büyüyecek(!)

Evlatlarını boğarak... Evlatlıkları başköşeye oturtarak.

***

Dilenci

Ağır söz... Kavgada bile söylenmez... Ama Muharrem İnce söyledi... Canlı yayında... Hem de üstüne basa basa:

- Amerika'dan demokrasi dilenmeyeceğiz.

Eh... Sen... Biden'dan, "Türkiye'nin demokrasisine destek" istersen... Muharrem İnce'den de, "Bu sözü" işitirsin.

Ve... Gık çıkaramazsın.

***

Uzun ince bir yol

Muharrem İnce, iddialı... "Çıtayı" yüksek tutuyor.

"İktidar" sözü ediyor.

Siyasi parti kuran elbette böyle konuşacak... Doğaldır.

Ama... "Bu işler" konuşmakla olmuyor... Siyaset, particilik, seçim, iktidar, Âşık Veysel'in dediği gibi:

Uzun ince bir yol. Muharrem İnce'nin ne kadar yol alacağını bilemiyoruz... Ama... Bildiğimiz bir şey var:

CHP'ye çizik atar.

***

Günün sorusu

Milletvekili... Veya eski milletvekili... CHP'den istifa ediyor.

Soru şu:

CHP yönetimi, istifaları önlemek için, "Göstermelik" değil, "Ciddi bir çaba" sergiliyor mu?

"Evet" diyen, parmağını kaldırsın.

CHP yönetiminin yaklaşımı... "Giden gider, kalan sağlar bizimdir."

Felsefe... "Az olsun, yeter ki bizim olsun."

***

Doğru söze ne denir?

Kadri Gürsel... Milliyet Gazetesi'nde yazmıştı... "Yeni CHP" üzerine... 6 Mayıs 2012. İzniyle... Yazıdan bir cümle:

"Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve partisi, Yeni CHP gibi bir ana muhalefeti arasa bulamazdı."

***

Zaman tünelinden

Prof. Aydın Yalçın... Prof. Orhan Oğuz... Kamran İnan...

Zamanında, siyasetin "Deve dişi" isimleri, ağır toplarıydı.

Adalet Partisi Genel Başkanlığı'na aday oldular.

Süleyman Demirel ile yarıştılar.

Kongre öncesinde... Kongrede...

Başbakan ve Genel Başkan Demirel'i eleştiri yağmuruna tuttular.

1. Demirel... Hiçbirine küsmedi.

2. Hiçbirini... Partiden atmadı.

3. Kongre bitti... Hepsini kucakladı.

Siyaset... Bunu gerektirir.

***

Bilmece

Bekir Coşkun... Gençlik yıllarından beri dostumuzdu... Rahmet istedi.

3 Mayıs 2012'de... Cumhuriyet Gazetesi'nde... Demişti ki: "CHP, bir türlü ana muhalefet partisi olamadı."

CHP... Bilmeceye benziyor.

Ne iktidar olabilir... Ne de Bekir Coşkun'un dediği gibi ana muhalefet.