Günümüz insanı adeta robotlaşmış gibi her günü aynı tempoda yaşayarak bir gün sonraya ulaşmak için çabalıyor. Hayat mücadelesi nedeniyle hep bir koşuşturma. Bunların getirdiği karamsarlık, memnuniyetsizlik, tekdüzelik. Çalışanı da aynı, çalışmayanı da. Küçüğü de aynı, büyüğü de. Aslında hayatı zorlaştıran sadece bizleriz. Hayatımız bizim tercihlerimizden oluşuyor. Hayatımızı kolaylaştırmak elimizde ama nedense hemen pes ediyoruz. İlla ki çevremize faturasını kesiyoruz. Ya birilerini sorumlu tutuyoruz ya birilerinden destek bekliyoruz. Mücadele yerine işin kolayını seçiyoruz.

Aslında günümüzde o kadar farklı metodlar var ki, bizi iyi etmeye yardımcı olacak. Ama ya 'Hadi öyle şey olur mu?' diyerek körü körüne reddediyor ya da 'Ne yapsam da ne etsem de  boş' diyerek kabuğumuza çekiliyoruz. Önyargı değil mi bizi hep alıkoyan, frenleyen? Bakış açımız değişmediği müddetçe hep bir kısırdöngü içerisinde olduğu gibi yaşar gideriz.

Hayatlar değişiyor zamana bağlı olarak, şartlara bağlı olarak. Bir şekilde tempoyu yakalamak, uyum sağlamak zorundayız. Biz yapamıyorsak tek başımıza, yardımcı olacak birileri muhakkak vardır farklı metodlarla. Bu durumlarda ilk akla gelen psikologlar, terapistler oluyor. Günümüzde yelpaze çok geniş ve farklı aslında. Kimi bildiğimiz, kimi ise çok değişik belki de yeni yeni duyulan akımlar. Yoga, reiki, yaşam koçu, nefes eğitimi herkesin bildiği ama bir access bars terapisi var ki son günlerde çok duyar oldum. Benim bunlardan ilgimi en fazla çeken reiki ve access terapileri.

Reiki, 20. yüzyılın başında Japonya'da ortaya çıkan, enerji aktarımı ile ruhsal şifa vermeye dayalı olduğuna inanılan bir teknik. Rei 'her yerde varolan', ki 'ruhsal yaşam enerjisi' anlamına gelmekte. Evrensel Yaşam Enerjisi diyebiliriz. Zihinsel, duygusal, bedensel ve hatta ruhsal her türlü sorunda kullanılabilen bir enerji ve oldukça da etkili. Aslında burada sorunları çözen bizim enerji bedenimiz ve kendi fiziksel bedenimizin zekası. Reiki çalışmaya başladığında tüm beden, tüm aura duşa girmiş gibi olur. Reiki aktive edildiğinde ellerin konulduğu yerde siz artık beden olarak yoksunuzdur ve reiki çalışmaya başlar. Reiki ile kişinin bedeni birlikte çalışır. Enerji blokajlarının açılmasıyla birlikte zihin, ruh ve beden birlikte iyileşir. Buradan ne kadar yazsam da uygulamayı görmek ve yaşamak daha iyi anlatıyor aslında. Bir tanıdığım, uyguladığı reiki şifasıyla görenleri, yaşayanları hayretler içerisinde bırakıyor. Çok genç ama enerjisi müthiş. Gelenler şifa bulmadan çıkmıyor, çok çok başarılı.

Bir diğer terapi ise Access Bars. Bu uygulama kafamızdaki şifa, para, farkındalık, yaratıcılık, beden gibi 32 noktaya hafif dokunuşlarla yapılan bilinçaltı temizliği enerji çalışması. Yargılardan uzak, olumlu veya olumsuz bizi kilitleyen, daha ötesine geçmemize izin vermeyen her türlü durum, duygu, düşünceden bizi sıfır noktasına taşımayı sağlayan çok etkili bir araç. Herşeyi alma, hiçbir şeyi reddetmeme ve hayatta arzuladığınız herşeyi şu anda sahip olduğunuzdan daha büyük ve hayal edebileceğinizden daha fazla olan bir şeyi yaratma yeteneği. Olmasının mümkün olmadığına karar verdiğimiz her şey olmak için Access bars bize kapıları açmayı gösteriyor. 'Bundan daha iyi nasıl olur? Başka neler mümkün?' diyerek sahip olduğunuzdan daha fazla olan bir şeyi yaratmak, olması mümkün olmayanı oldurmak için Access Bars mucizesini yaşayın. Uygulamayı yapan iki arkadaşım var ki bu konuda bilgi sahibi oldum sayelerinde.

'Kime göre, neye göre?' diye sorgulamak yerine, gelin yargıları bir kenara bırakalım, kendimize katkı olacak bu uygulamalarla buluşalım. Hayatımızın farkına varmak, onu tüm muhteşemliğiyle yaşamak bizim elimizde. Sevgiyle, güzellikle yaşanabilecek bir hayatı ertelemeyin.