Bir 14 Şubat Sevgililer Günü daha geldi çattı.

En rahat kutlanan gün bence. Hani bir Anneler ya da Babalar günü gibi değil. Birinin sevgilisi varmış ya da yokmuş önemli değil, her şekilde kutlanıyor. Anneler ya da Babalar günü öyle mi, değil. Çünkü, annesini ya da babasını kaybetmiş olanlar için hassas bir gün. O yüzden kutlarken olabildiğince düşünceli olmak lazım.

Sevgililer günü tamamen ticari bir gün bana göre. Sevgi Günü olsa bir şekilde kutlanabilir eyvallah ama, Sevgililer Günü olarak kutlamak, hele ki zamanımızda çok sabun köpüğü birşey. Bugün sevgili olanlar, yarın bir bakıyorsun ayrılmışlar, hemen başka bir ilişkiye yelken açmışlar. Kısa süreli tek gecelik ilişkilerle herşey bir anda anlamını kaybediyor. Dün öpüşüp koklaşanlar, bugün bir anda bıçak gibi kesip ilişkilerine son verebiliyorlar. Bir hediye alınırken bile özel olmasına bakılmıyor, neyi beğenip neyi beğenmeyeceği düşünülmüyor, fiyatına bakılıyor, 'Nasıl daha pahalı bir hediye alabilirim?' diye.

Sevgililer Günü bir rivayete göre, Valentine ismindeki Hristiyan bir din adamının adına ilan edilen bir bayram günü olarak ortaya çıkmıştır. Başka bir anlatıma göre ise, romantizm akımının etkisindeki şiirleriyle bilinen Şair Chaucer'in kuşların eşlerini seçtiği tarih olarak 14 Şubat'ı gözlemlemesiyle ve bunu ifade etmesiyle bu gün tarihe Sevgililer Günü hikayesi olarak geçmiştir. E bizler de maşallah pek meraklıyız böyle özel günlere, Cadılar Bayramı'nı bile kutlayan bir kesim de var malum, Sevgililer Gününü de kutlama ajandamıza almışız hemen. Bu tarzdaki kutlamalara razıyım. Yeter ki, Sevgi günü olsun, Sevgililer günü olsun.

Ama bu sevgi olayını yine de tek bir güne sığdırmamak tercihim. Sevgiliyse hayatındaki kişi zaten her gün ona seni seviyorum dersin, sevgini her şekilde gösterirsin. Bunun için özel bir gün olmasına gerek yok. 'Seni seviyorum' diyebilmek, yürekten gelen duyguyu sevdiğin insana dillendirmek kadar güzel bir şey yok bence. Hele ki kadınlar sevdiklerinden bunu duymayı her gün isterler. Ama içten olacak, o iki kelimeyi duymak istediği kişiden duyacak. Bu sevgi ifadesi hele bir de hareketlerle de gösteriliyorsa, işte o zaman kadın da erkek de gerçekten sevildiğinin farkına varacak.

İlişkilerin giderek anlamını yitirdiği, sevgili kelimesinin önüne çıkan ilk kişiye söylendiği, eşlerin yıpranan ilişkiler nedeniyle birbirlerine söylemekten yoksun kaldığı günümüzde 'Seni seviyorum' kelimesini hakkıyla söyleyen ve uğruna söylenen kişiler gerçekten çok şanslı.

O kadar ucuz değildir 'Seni seviyorum' demek. Bakışıyla, gülüşüyle, davranışıyla yüreğinizi titreten, kelebekler uçuşturan, nefesiniz, ruh eşiniz olan, hakeden birine söylenecek duygu ifadesidir. Size karşılığında dünyaları verecek, ayaklarınızı yerden kesecek birine.

Madem ki bugün Sevgililer günü. Yürekten 'Seni seviyorum' diyecek birini bulduysanız, şartlar ne olursa olsun ona sımsıkı sarılın. Siz de ona sevildiğini hissettirin. Kaybetmeyin. Hem onu, hem de 'Seni seviyorum'un o büyülü etkisini. İlk gün nasıl coşkulu bir şekilde söylediyseniz, sonraki günlerde, haftalarda, aylarda ve yıllarda da aynı hevesle söyleyin. Çünkü, sevgi kıymetlidir. Hak edene verilir.