Geçtiğimiz günlerde sıla-i rahim gezimiz vardı, bugün size biraz Ege esintisi sunacağım.

Bir haftayı aşkın bir süre Manisa ve İzmir’de hem işlerimizi hallettik hem de vatandaşın nabzını tuttuk. Gelirken ve dönerken de Salihli, Uşak ve Afyon’da nabzı tutmaya devam ettik. Doğrusu 31 Mart seçimleri çok sürprizli geçmeye aday. Açıkça söylemek gerekirse seçimleri partiler değil adaylar kazanacak. Hem de aynı zarfın içinden büyükşehirde farklı, ilçede farklı, mecliste de farklı partilere oy çıkarsa sakın şaşırmayın.

Beni tanıyanlar bilirler doğru bildiğimi söylemekten, yazmaktan geri durmam. Siyasi kimliğimi de herkes bilir, ben ve ailem 1946’dan beri çizgisinden hiç sapmadan demokrat merkez sağdan vazgeçmemiştir. Ancak hem bürokratlığımda hem de köşe yazarlığımda hiç siyasi kimliğimle hareket etmedim. Hani derler ya hakem gördüğünü çalar diye, işte aynen öyle ben de gördüğümü, duyduğumu, doğru bildiğimi yazarım.

Elbette benim de tarafım vardır. Cumhuriyetin ve milletin temel değerlerinden, ülkenin bölünmez bütünlüğünden, Anayasanın dibacesinde yer alan temel hükümlerden, demokrasi, özgürlükler, insan hakları ve adaletten yana tarafım. Devlet ve millet adına iş görenler de, hüküm verenler de, gazeteci ve yazarlar da öyle olmalıdırlar. Olmazlarsa da eleştirmekten çekinmem. Ben öyle falana dokunurmuş, filanca gücenirmiş demem, kendi siyasi tercihime bile dokunsa doğruları yazarım, siyasi ikbal için de ne doğruları saptırırım ne de yalakalık yaparım. Eğer yazdıklarımdan rahatsız olan engellemeye çalışanlar olursa da hiç çekinmem, siyasetçi şapkamı takar sahaya inerim. Benden söylemesi.

Gelelim sıladaki siyasi izlenimlerimize. Manisa Büyükşehirde Ferdi Zeyrek 3, 4 puan önde görünüyor. Son dönemece girildiğinde makasın daha da açılacağını söyleyenler var. Cengiz Ergün’ün ilk seçiminde AKP belediyesine karşı Ergün’e destek veren ANAP ve DYP’nin Manisa’daki siyaset ustaları şimdi Ferdi Zeyrek’in başarısı için çalışıyorlar. Bu destek sadece merkezde değil ilçelerde de aynı görünüyor. Her zaman söyledik DYP tabanı olduğu yerde duruyor, farklı partilere oy vermiş olsalar da düdük çaldığında bir araya geliyorlar. Manisa’da bu düdük çalmış, merkez sağ seçmen Büyükşehirde Ferdi Zeyrek için, Şehzadeler ve Kırkağaç’ta DP adayları için bir araya gelmişler. Saruhanlıda Saadet adayı, doğru aday çıkarılan bazı ilçelerde de CHP adaylarına destek var hem de Demokratları yok sayan Özgür Özel’e rağmen. Kula belki tarihinde ilk kez CHP’li belediye başkanı seçecek ama ayağına gelen fırsatı tepen Demirci’de de tarihi hezimeti görecek. Gene de sağduyu sahibi seçmenler Büyükşehirde Ferdi Zeyrek’e, ilçede ise kazanacak adaya oy vereceğini söylüyorlar. Meclis listesinde ise CHP’ye oy verebilirler zira hem muhalefetten bir kişi fazla olsun istiyorlar hem de birinci sıraya koydukları aday Demirci’nin sevilen esnaflarından doğru bir isim. Akhisar’da Dağdere ve Karasonya DP kaleleri. Hatta bir keresinde Dağdere Belediye başkanı Hac’da iken hiç kampanya yürütmeden açık ara seçilmişti. Her iki yerde de Ferdi Zeyrek davullarla, zurnalarla karşılanmış ve büyük ilgi görmüş. Besim Dutlulu deseniz zaten DYP’li başkanın oğlu ve demokrat oylarla seçildi.

Bu pilav daha çok su kaldırır, 31 Marta kadar değişiklikler de olabilir. Nitekim Yeniden Refah Yunus Emre adayının AKP adayı Çerçi lehine çekildiği söyleniyor ama ben bunun neticeye etki edeceğini sanıyorum. Zira orada Semih Balaban önde götürüyor ve Tufan Alkanla yarışıyor. Bir iddia da Deva partisiyle ilgili, adayları İyi Parti adayı lehine adaylıktan çekildiğini söylemiş. Ancak Deva yetkilileri adaylığın adli sicil kaydındaki seçilmeye engel bir sebepten dolayı iptal edildiğini kamuoyuna açıklamışlar. Bu tür atraksiyonların ve maksatlı beyanların hiçbir işe yaramadığını, aksine seçmen üzerinde olumsuz etki yaratacağını 50 yıllık siyasi tecrübeme dayanarak söyleyebilirim. Son sözü sandıkta vatandaş söyleyecektir zaten.

İzmir’e gelince, çoğu kimse CHP büyükşehir adayından memnun değil. İzmir’de bulunduğum günlerde bir akşam İzmir Koleji (BAL) 73 mezunu arkadaşlarla bir akşam yemeğinde bir araya geldik. Fikir beyan edenlerin çoğu Tunç’a (Tunç Soyer BAL77) yapılanın haksızlık olduğunu söyledi. Hekim arkadaşlardan biri de, Cemil Tugay’ın çok iyi bir hekim olduğunu, birlikte de çalıştıklarını ama Karşıyaka’da çok başarısız bir belediye başkanı olduğunu Büyükşehir adayı yapılmasının son derece büyük bir hata olduğunu ve oy vermeyeceğini söyledi. Çoğu da onayladı ama bir başka BAL’lıya İyi Parti adayı Özlale’ye de oy vermeyecekler, zira İyi Partiyi oyunbozan olarak görüyorlar. Bazıları TİP adayına oy vermeyi düşünüyor, benim siyasi tercihimi bilenler senin adaya verelim diye gönül aldılar. Kast ettikleri DP adayı halen Konak Belediye Meclisi üyesi olan Dr. Burcu Bostancıoğlu, tanınıyor, biliniyor. Ne var ki, CHP adayı tanımıyor, adını bile bilmiyor, dün İsmail Küçükkaya’nın programında bütün Türkiye Cemil Tugay’ın bu gafını gördü. Şimdi herhalde rakibini bile tanımayan adama nasıl Türkiye’nin 3. Büyük kentinin emanet edileceğini düşünüyorlardır. Bana göre olmaz, benim seçmen kaydım Foça’da herhalde bunu söylemeye hakkım vardır. Kazanacak mı? Kazanacak, kendine rağmen, genel başkanına rağmen kazanacak, oyları düşse de kazanacak. Rakibi yanlış strateji uyguluyor, yaptırdığı anketlerde kendini yüksek göstertip taraftarına moral vermek istiyor ama bu iyi sonuç vermiyor. Zira İzmir seçmeni kenti AKP’ye teslim etmez, diğer muhalefet partilerine oy vermeyi düşünenler tehlike sezerlerse son kertede AKP karşısındaki adaya dönerler, buna seküler AKP’liler de dahil. CHP büyükşehri kazansa bile ilçelerde zaafa uğraması kaçınılmaz. Belki Tire’de DP desteğiyle kazabilir ama birçok yerde umduğunu bulamayabilir. Birçok yerde yanlış adaylar yüzünden kaybedebilir ya da oy kaybedebilir. Ödemiş’te DP adayı güçlü görünüyor ama kazanabilir mi göreceğiz.

Gelirken ve dönerken Uşak ve Afyonda da kaldık. Uşakta ve Afyonda Cumhur ittifakı partileri ayrı yarışıyorlar. Yani kıyasıya bir yarış var, bütün partiler kendilerine göre güçlüler, sonuç sandıkta belli olacak. Uşak’ta çarşıda konuşulanlara kulak kabarttık, bu kez AKP’nin kazanması zor deniliyor. Afyonda ise hediyelik lokum alırken fiyatların olağanüstü arttığını görünce biraz söylenerek sohbet açtık. Satıcı 31 Martta düze çıkarız deyince ben de “Afyondan umudum yok” diye cevapladım. Aldığım cevap da biraz fikir verdi, daha önce hep AKP’ye oy vermişler ama bu kez vermeyeceklerini söyledi.

Ege esintileri daha devam edebilir ama yerimiz bu kadar. Özetle 31 Martta çok sürprizler olabilir. Umarım ülkemizi düzlüğe çıkarabilecek sonuçlar alınır. Siyasetin yeniden demokratik usul ve teamüllere göre şekillenmesini sağlayabilecek adımlar atılır. Kendilerini dev aynasında gören, kibirli ve tevazudan nasibini almamış, çok bildiğini sanan kendini beğenmişler de siyaset sahnesinden silinir gider. Umudunuzu yitirmeyin 31 Marttan sonra uyuyan dev uyanacak hayırlısıyla. Kalın sağlıcakla…