Rahmetli Zeki Alasya ile Metin Akpınar’ın 1976 yılında çevirdiği filmden söz ediyorum. Anarşi ve terörün kol gezdiği, sokaklarda, üniversitelerde gençlerin birbirine kıydığı, Türkiye’nin adeta yabancı istihbarat güçlerinin at koşturduğu bir arenaya döndüğü günlerde bile insanların yüzünü güldüren bu film gişe rekorları kırmıştı. Kırk küsur yıl sonra bile bugün ne zaman televizyonlarda yayınlansa vatandaşı ekrana bağlıyor. O yıllarda henüz doğmamış olanlar bile bugün orta yaşlı bireyler olarak kahkahalarını gizleyemiyorlar. Hele onların çocukları, yani torun sayılabilecekler replikleri bile ezberliyorlar.

            Bu filmden bunca yıl sonra neden mi söz ediyorum? Görevi ülkenin ekonomisini idare etmek ve düzeltmek olan sayın bakan, dolardaki bu olağanüstü yükselişe karşılık “ben oraya bakmıyorum bile” demiş. Eh! Siz oraya bakmazsanız insanın aklına da bu film geliverir. “Nereye Bakıyor bu adamlar?” Bu film akla gelince de ister istemez biz de kim nereye bakıyor diye sormak ihtiyacını duyuyoruz.

            2020 yılı ilk çeyreği itibariyle reel sektörün toplam finansal borcu 3.1 trilyon TL’ye ulaşmış. Bu rakamın gayri safi yurt içi hasılaya oranının %68.4 olduğu hesaplanmış. Acaba sayın bakan buraya bakıyor mu? Ya da TOBB, TÜSİAD buraya bakıyorlar mı? Önerileri var mıdır?

            Geçen hafta pamuğun durumunu yazdım, pamuk ekicilerinden büyük destek geldi. Öğrendim ki; Üzümde, fındıkta olduğu gibi pamukta müdahale alımı yokmuş, yani kör tuttuğunu misali. Kimse pamuk kaç liraya alınıp satılıyor bilmiyor. Pamuğa destek verilmezse pamukçunun da tekstilcinin de yakında selasını veririz. Seneye Yunanistan pamuğunun tamamını alır tekstilcimiz. Bu duruma kim bakıyor onu da bilmiyoruz. Tarım Bakanı mı? Ticaret Bakanı mı? Kim nereye bakıyor? Bu gidişle, daha çok Yunanistan’dan pamuk, Bulgaristan’dan saman, Sırbistan’dan besmelesiz et alırız.

            Pandemi süreci başında Sağlık bakanı hepimize sempatik ve gayretli gelmişti, takdir etmiştik. Ancak son zamanlarda halkta oluşan bu sempati ve takdir duyguları 180 derece değişti. Vaka, hasta tartışmaları, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin artması, üstüne üstlük koalisyon ortağının TTB’ne yönelik tehditleri, şehir hastaneleri işletmecilerinin hastaneler zarar ediyor gerekçesiyle doktor ve sağlık çalışanlarının ek ödemelerini kesmesi sağlık bakanını gözden düşürdü. Tüm bu olan bitenler hakkında, vaka sayısının hasta sayısından fazla olduğu itirafından başka söylediği bir şey yok. Yoksa sayın bakan bu saydıklarıma bakmıyor mu? Ha! Unutmadan bir de kendini bilmez GATA başhekim yardımcısının cami duvarına teşaşür etmesi olayı karşısında görevden alması var. Yeter mi? Yetmez. Adam adeta işlediği suçlardan yırtmak adına 46’lık olduğu görüntüsüyle twitler atıyor. Sevelim sevmeyelim bir eski başbakana beddualar içeren beyanlarda bulunuyor. Alenen suç işliyor. Kim bakıyor? Savcılar nereye bakıyor? Sağlık Bakanı, Adalet Bakanı nereye bakıyor? Cümle alem biliyor ki sağlık bakanlığı menzil tarikatının üssü olmuş, bu zatı 100 küsur yıllık askeri tıbbiye ve hastaneye kim baş hekim yardımcısı yapmış? Kim bakıyor bu işlere birisi lütfen söylesin.

            Libya ile olan deniz sınırı mutabakatını destekledik. Oruç Reis’in faaliyetlerini de sonuna kadar destekledik. Milli olan, ülke yararına olan her adımı takdir ettik. Sahi birdenbire neden geri adım attık? Oruç Reis neden limana demirledi? Bakım onarımsa neden bu kadar uzun sürdü? Örtülü ricatın gerekçesi nedir? Kim bakıyor bu konuya?  

            Kırgızistan’da yapılan seçimlerde Rusya yanlısı iki partinin birisi %24, diğeri %23’le meclise girdiği ve %50 üzerinde oy alan farklı muhalefet partilerinin baraj altında kalması üzerine halkın ayaklanarak başbakanı istifa ettirdiği, seçimlerin iptal edildiğini ajanslar duyurdu. Muhalefetin bir kısmının FETÖ’cü ve Amerikancı olduğu iddia ediliyor. Yıllarca TC Büyükelçisini devre dışı bırakıp FETÖ’nün Kırgızistan imamıyla iş tutanlar bu konuda acaba ne düşünüyorlar? Aşağısı sakal, yukarısı bıyık mı denilecek yoksa soydaş ülke hakkında Türkiye’nin kendi planı var mıdır? Sahi bu işe kim bakıyor? Hakan Fidan’ı uzun zamandır göremiyoruz da merak ettik. Umarız Ortadoğu’da düştüğümüz hatalara Orta Asya’da düşmeyiz. Bin nasihatten bir musibet yeğdir derler. Umarım Kırgızistan ayaklanası bize de ders olur. Hala 12 Eylül darbe yasalarıyla seçim yaptığımızı unutmayalım. Bu işe hem iktidar hem de muhalefet partilerinin ortak çözüm getirmeleri gerekir.

            Daha çok ele alınacak konular var da biz bir kısmına parmak bastık. Biraz da mizah diyerek bir taraftan “nereye bakıyor bu adamlar diye sorduk” diğer taraftan da büyük usta Zeki Alasya’yı rahmetle anmak istedim. Her şey mutlu müreffeh tam demokratik Türkiye için.

            Kalın sağlıcakla…