Kaç zaman oldu sen gideli… gittin de yokluğu neden hiç öğretmedin bana annem. Biz hep çok mutluyduk senle. Yokluğu mutsuzluğu neden öğretmedin. Sen gittin ben sudan çıkmış balığa döndüm. Issızlaştım sessizleştim…

Senin kahkahalarına benzettim gülüşlerimi, evde senin sesin hep varmış gibi olsun istedim. Üzgün oldum, ağladım yokluğuna, yok oldum sandım sensiz. Çocukluğum da senle gitti anne…

Ne çok şey oldum ben sen yokken.

Anne oldum mesala; anneliği, seni o zaman tanıdım. Anne olunca çocuğuna sahip çıkınca,acısını, sevincini yaşayınca anlıyor insan anneliği. Sonra ben çocuklarıma sahip çıktım. En güçsüz kadın bile çocukları için kartal kesiliyor.  Çocuklarımla büyüdüm, seni bana onlar öğretti. Yaş aldıkça ne çok benziyorum sana. Her gün gülerek uyanıyorum mesala… hayata gülerek bak derdin ya sen bana; gül kızım gül ki hayatta sana gülsün.

İşe girdim, ekmek paramı kazanmaya başladım.

Gittiğim köylerde ki teyzelerde görüyorum bazen seni, anne şefkatini arıyorum bazen her yerde. Yazılar yazıyorum, hep seni yazıyorum ben. Her yazımda senden bir esinti var. Ne zaman otursam yazımın başına, gözümde yaş, aklımda sen varsın annem. Senli kısacık yılları nasıl uzatırım nasıl kurgular anlatırım diye hep düşümde. Yazımı bitirip anne sesini duyunca şükrediyorum rabbime. Şimdi ben anneyim senin öğrettiklerinle, senin edep ve hanımlığınla sana layık olmaya çalışıyorum Manisa’nın Şükran Kuaförü benim biricik annem. Anneler günün kutlu olsun annem her anneler günü böyleyim ben, hep bir yanım eksik Allahım mekanını cennet eylesin huzurla uyu bir gün mutlaka buluşacağız….

***

Her yıl Mayıs ayında Anneler Günü yaklaşırken hüzün çöker üzerime. Anneye dair ne varsa, duyduğum anda içim sızlar.

Anneyi erken yaşta kaybetmenin acısı çöker belki de yüreğime… Sonsuzluğa uğurladığım annemin acısı küllenirken, özlemin acısı çoğaltır belki de hüznümü.

Her Anneler Günü böyleyim ben. Kendisi üç çocuk sahibi olmuş biri için nedensiz gelebilir belki bu hüzün ama ne kadar büyürsek büyüyelim onun varlığını bilmek, dokunup şefkatini hissetmek isteriz hepimiz. Kaybettiğimiz anne şefkatini başka başka sıfatlarda, ruhlarda ararız hayatımız boyunca.Bulduğumuzu sandığımızda hayata dair pişmanlıklar, keşkeler yaşarız.

Oysa ki; anne şefkati dünyadaki en çıkarsız, en beklentisiz sevgidir.

Allah’ın kadınlara en büyük lütfudur annelik.

Hayat hep yeniden diyor aslında; düşüyorsun, sıkılıyorsun, istemiyorsun ama hayat yine, yeniden dene, bir şans daha ver diyor. Hayatta mücadele etmeden durmak yok. ‘Hayat anlardan ibaret’ demiştim bir yazımda, hayat tekrarlardan da ibaret aslında.

Her kadın bir kere bile anne olduysa, o sevgiyi ilerleyen her kuşakta farklı hazlarda yaşıyor. Belki de torunlarında anneliğin zirveliği ananeliği yaşıyor. Hayata dair tecrübelerini yeni fidanlara aktarıyor.

 Kadınların içindeki analık duygusu bazen biyolojik bir bağda gerektirmiyor aslında. Her canlının yavrusuna şefkat besliyor kadın, Allah’ın bahşettiği analık ruhuyla.

Ve toplumu bu analık ruhu, bu analık şefkati, annelik vasfı şekillendiriyor. Tıpkı bir Atatürk’ü, bir Fatih Sultan Mehmet’i büyüten anneler gibi.

Tüm annelerin, anne adaylarının, içinde annelik şefkati hisseden kadınların Anneler Günü kutlu olsun.

Sonsuzluğa uğurladığımız annelerimiz Nur içinde , huzurla uyusunlar.

Sevgiyle kalın…