Türkiye, 28 Mayıs’ta seçime gidiyor… Pazar günü seçmenler, sandığa gidip oyunu kullanacak. İkinci turda inanın her şey daha kolay olacak. Öyle çetrefilli, karışık işler yok. Upuzun bir oy pusulası da yok. Tek bir oy pusulası… İki aday… Diğerinden bir fazla oy alan aday Türkiye Cumhuriyeti’nin 13. Cumhurbaşkanı olacak.

Yurt dışında oy kullanma oranının ilk turu geçtiğini görüyoruz. Gurbetçiler oy vererek sandığa çıkarken, ülkemizde de katılımın artmasını umut ediyorum…

Seçime çok az bir süre kala, atmosfer çok gergin… Nazım Hikmet ‘Kerem gibi’ adlı şiirinde, sanki bu atmosferi anlatıyor: “Hava kurşun gibi ağır.”

****

Toplumda gerilim tırmanıyor. İnsanlar ne yazık ki kutuplaştırılıyor…. Hakaret havada uçuşuyor, ağır suçlamalarla karşılaşıyoruz. İşin kötüsü de bunu kendilerinde hak görüp durumu olağan karşılıyorlar.

İşin garibi normal bir dönemde söylense ayıplanacak olan bu söylemler toplumun belli bir kesimi tarafından alkışlanıyor… Senelerdir seçime gidiyoruz ve yine aynı süreçlerden geçiyoruz. Ancak böylesini ne gördük, ne yaşadık…

****

Nazım Hikmet en sevdiğim şiirlerinden biri olan “Kerem gibi” de diyor ki:

“Hava kurşun gibi ağır

Bağır, bağır, bağır

Bağırıyorum

Ben yanmasam, sen yanmasan, biz yanmasak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa….” diyor.

Temennim, demokratik bir ortamda seçimin gerçekleşmesi ve herkesin sandıktan çıkan sonuç ne olursa olsun sonucu kabullenmesi.

Ülkenin içinde bulunduğu karanlıktan aydınlığa çıkmaya gerçek anlamda ihtiyacı var.

Seçime 2 gün kaldı….

Pazar gününü bir an önce atlatsak… Bir an önce Pazartesi olsa da içimizi karartan bu ağır hava dağılsa.