Hayatın her alanında karşımıza çıkan zorluklarla başa çıkmak, mücadele etmek insan doğasının bir parçasıdır.
Zaman zaman bizi yıpratsa da, mücadele etmek bizi daha güçlü, daha dirençli ve daha başarılı kılar. İşte böyle kişiler zorluklarla karşılaştıklarında dahi etkileyici başarılar elde edebilir, yaratıcı çözümler geliştirebilir ve neredeyse mucizevi olarak nitelendirilebilecek çıkış yolları bulabilir. Onların başarısının temelinde, yarattıkları çözümlerden ziyade zorluklara karşı gösterdikleri direnç ve meydan okuma gücü yatar. Bu kişiler, hayatın güllük gülistanlık olmadığını bilirler.
Her başarısızlık, başarıya giden yolda küçük bir engeldir. Bu engel, bizi biraz etkilese de ilerlememizi sağlar ve bizi daha güçlü kılar. Yani hayat mücadelesi bir serüvendir ve bu serüveni başarıyla tamamlamanın anahtarı, dirayetimiz ve cesaretimizde yatar.
**
İnternette gezinirken Meksika Körfezi ile Antil Adaları arasındaki Yukatan'da yaşayan birinin ilginç hikâyesini okudum. Okuduğum şeyi sizlere aktarmak istiyorum…
“Yukatan, dünya genelinde kullanılan Sisal bitkisinin büyük bir kısmının yetiştirildiği bir bölge olarak bilinir. Bu bitki, kenevire benzer, büyük yapraklı ve dokumada kullanılan bol elyaflı bir bitkidir.
Sisal bitkisi, taşlı, sert ve organik madde bakımından zengin olmayan topraklarda yetişir. Bir Amerikan şirketi bir süre önce Florida'da sisal üretmeye karar verdikten sonra vemükemmel açılmış arazilere tohumlar ekildi.
Bitkiler büyüdüğünde, Amerikalılar sevinçle sisal ticaretini Yukatanlıların elinden aldıklarını düşündüler. Ancak mahsulü biçtiklerinde büyük bir hayal kırıklığına uğradılar. Çünkü yapraklarında beklenen elyafın hiçbirini bulamadılar.”
Yani aslında bu olay yaşamın kolaylaştırılmasıyla bir bitkinin nasıl mahvedilebileceğini gösterdi. Sisal'ı değerli kılan şey, içindeki elyafıydı; benzer şekilde, insanı değerli kılan da karakteridir.
Sürekli mücadele etme gücünüzü ve umudunuzu koruduğunuz müddetçe, zorlukların üstesinden gelmeye devam edersiniz. Bu, benim temel felsefem ve izlediğim yol hep böyle…
Ülkemizde özellikle kadınların bu güçle nasıl başarı elde ettiklerine dair birçok örnek sayabiliriz. Ancak, başarıya giden yol emeksiz değildir. Her zaman istisnalar olsa da liyakat, değer ve iş bilme anlamına gelir. Liyakat, bir işte başarı gösterme kapasitesini ifade eder. Ne yazık ki, hala istisnalar liyakatin önünde duruyor ve bu durum düzeni alt üst ediyor. Bu kaotik sistemde, yapılan tüm mücadelelerin anlamı sorgulanmaya başlıyor ve zafer ile başarı, bu karmaşık sistemde çöküyor.
**
Başarılı bir mücadeleci olmanın ilk adımı, zorlukları kabul etmektir. Zorluklar kaçınılmazdır ve onları inkar etmek yerine kabul etmek, onlarla başa çıkmamızı kolaylaştırır. Ardından, bir plan yapmak ve hedefler belirlemek önemlidir. Net bir hedefe doğru ilerlemek, mücadele sürecini daha yönetilebilir hale getirir.
Yaşamamız için mücadele şart… Bu mücadelede başarılı olmanın anahtarı zorlukları kabul etmek, bu süreçte hedefler belirleyip sabırlı olmaktır. Her zorlukla karşılaştığımızda, içimizdeki gücü ve kararlılığı hatırlamalı ve mücadeleyi cesaretle sürdürmeliyiz.
Unutmayın, mücadele etmek bizi daha güçlü yapar… Hep birlikte mücadeleye devam!
