Bu hafta sonu zaman tünelinde eski terimle Babaili yeni tabiri ile medyanın duayen ismi, ele avuca sığmayan, hop oturup hop kalkan, belki de güzel ülkemizin her karış toprağını ömrü boyunca birkaç kez gezme fırsatı bulan, Anadolu insanı ile içli dışlı olmaya özen gösteren, onların sorunlarını Sabah Gazetesindeki Vitrin köşesinde dile getiren, benim ve Sayın Bakanım Sümer Oral gibi Galatasaray sevgisi üst seviyede olan dostum, abim Yavuz Donat’tan bir gezinti yapmak istedim.

HAYRANI OLDUĞUM İNSAN DOSTUM OLDU

Ben Yavuz Donat üstadı önce Akşam ve Tercüman gazetelerindeki yazıları ile tanıdım. Başkentin güvenilir, saygın gazetecilik serüvenini izlerken kendisini de gıpta ile izliyordum. Allah nasip etti kendisi ile tanışıp dost oldum. Bugünlere gelişimizden çok mutluyum. Mesleğimde bu noktalara gelişimde emeği olan hocam, abim Tercüman Gazetesi’nin unutulmaz İzmir Temsilcisi Öcal Uluç’tan sonra üstat Yavuz Donat’ın yeri bende bambaşkadır. Dostluğu, değer yargıları ile bir Anadolu insanıdır Yavuz Donat.

Oğlum Gökhan’ın Manisa Anemon Otelindeki nikah törenine Başkent’ten kalkıp gelmesi ve nikah şahidi olmasıyla Aytaç ailesi olarak bizleri onurlandırmasının hafızamdaki izleri hala duruyor. Kendisine minnettarım.

Yavuz Donat üstatla zaman zaman beraber olmak onu dinlemek keyfini yıllarca tatmış biriyim. Manisa’ya gelmeye karar verdiğinde beni arar “Yarın Manisa’dayım” der Yavuz Abim o kadar. Gerisini ben hallederim…

Manisa’yı beraber gezer, Ayn-ı Ali’de ve “Olmazsa olmaz Hayrullah Solmaz”a ait Bıyık Kafe’de oturur Hayrullah Solmaz ile oynadığı iddialı tavla partilerini izlerim.

“OFF THE RECORD”

Manisa ile ilgili siyasi değerlendirmesinde tam isabet kaydeden, son büyükşehir belediye başkanlığı seçimleri ile ilgili Cengiz Ergün’ün banko kazanacağını yazabilen, istihbaratı güçlü bir kimliğe sahip Yavuz Donat üstadın “OFF THE RECORD” kitabında Şebnem Bursalı’ya anlattıklarını koronavirüs salgınından korunmak için evde oturduğum şu günlerde bir kez daha soluksuz okudum.

Yolu Adnan Menderes, Süleyman Demirel, Turgut Özal, 12 Eylül ve 28 Şubat’tan geçen serüvenini kendine has sert üslubu ile ne güzel anlatmış, mesleğinde yarım asrı deviren Yavuz Donat üstat. Yaşadığı anılar, üstlendiği görevlerle ilgili anbean tuttuğu notlar Yavuz Donat’ı Türk gazeteciliğinin usta ismi yapmaya yeter de artar bile.

Üstatla telefonda sık sık görüşüyoruz. Son zamanlarda “Damat” dediği oğlum Gökhan ile daha çok görüşüyor. Ben geç kalktığım için Yavuz Donat Manisa ile ilgili soruların cevabını Gökhan Aytaç’tan alıyor. Yedinci baskı yapan kitabının söyleşisini yaptığı Şebnem Bursalı’yı da iyi tanıyorum. Ege’nin Aydın ilinden olup Yeni Asır Gazetesi’nde Genel Yayın Yönetmeni görevini sürdürürken ben de gazetede spor yazarlığı yapıyordum.

Yavuz Donat üstadın yıllar önce bir gelişinde Yeni Asır’a beraber gitmiştik. Şebnem Bursalı ve Yeni Asır’ın yarım asırlık çınarı Erkin Usman ile birlikte sohbet etmiştik. Şebnem Hanım “Yavuz Bey Ege’ye geldiğinde direk Manisa’da Ertuğrul’a gider” esprisinde bulununca Enişte lakaplı Erkin Usman “Şebnem, Ertuğrul 1970 yılında gözünü Yeni Asır’da açtı. Ege Bölgesinin üstatlarındandır” dedi.

Nerden nereye! Şebnem Bursalı Başkent’e dönünce yapılan ısrarları kıramayıp kitap yazmaya karar veren Yavuz Donat, söyleşiyi de Şebnem Bursalı ile yapıyor. Kitabın 43. sayfasında Şebnem Hanım soruyor “İl il dolaştığınız için her şehirde dostlarınız var” sorusuna Donat’ın cevabı “Evet, her yerde arkadaşım var. Erzurum’da Hakkı Hınıçlıoğlu, Trabzon’da Şadan Eren, Manisa’da Ertuğrul Aytaç, Uşak’ta Mustafa Yeldanlı, Mersin’de Hamit İzal, Niğde’de Şerife Türkeş gibi. Gittiğim il, ilçede kapı kapı dolaşmaya gerek yok. Dostlarımdan bir ikisini bulunca işim kolaylaşıyor. Onlar bana bölgeyi anlatıyor. Seçim dönemlerinde en iyi anket güvendiğim bu dostlarımın anlattıkları oluyor. Bugüne kadar seçim tahminlerimde, siyasi analizlerimde yanılmadıysam, yurdun her köşesindeki dostlarım sayesinde” diyor.

Yavuz Donat üstadım, dostum! Koronavirüs bitince seyahat özgürlüğü geri gelince dostlarınla birlikte Manisa’ya bekliyorum.