Cumartesi Büyükşehir maçındaydım. Başkan Cengiz Ergün, Mevlüt Aktan, Erdinç Yumrukaya maç öncesi beraber sohbet ediyoruz. Başkan Ergün “Kardeşin berat etti. Her şey normale döndü” dedi. Ben de “Yurt dışındaydım, haberim yok şimdi öğreniyorum” dedim. 40 yıllık yani olur mu kani misali benim bu konuda duyarsız kaldığımı söylüyor bana. Susma hakkımı kullandım. Erdinç’e “Karar ne zaman verildi?” dedim. “Salı günü” dedi. Ben de “Biraz önce söyledim. Yurt dışında Ukrayna Kiev’deydim” sözümü tekrarladım. Mevlüt Aktan “Bakarsın bundan sonra yazar” dedi. Başkan Ergün de bizi izliyor. Erdinç’e “Peki yattığınız ne olacak?” deyince “Devletten alacağımız var.” Kamuoyuna duyuruyorum. Herkesin bildiği Sümerbank davasında yönetim kurulu 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırılmış ayrıca da her yönetim kurulu üyesine eski para ile 77’şer trilyon para cezası verilmişti. Birer ay yatıp çıkan yönetim kurulu üyeleri Bülent Kar, Erdinç Yumrukaya, Arif Koşar, Cemal İzci, Hakkı Bayraktar ve Hüseyin Akdede yapılan itiraz sonucu beraat etmişler. Bütün hakları ile hürriyetlerine kavuşmuş oldular. Adalet mülkün temelidir. İnanmak gerekir. Ticaret odası seçimlerine iki yeni aday da eklenmiş oldu bu durumda. 

Gelelim haftalardır fırtına gibi esen, içeride, dışarıda rakiplerini yenen Büyükşehir Belediyespor evinde de zorlu maçı kazandı ve liderliğini sürdürdü. Belediyespor zaman zaman çok iyi oynadı. İkinci yarının başında 15 dakikalık futbolu ile galibiyet yolunu açtı. Son anda bir gol yedi. Ama kazandı. Ali diye bir santrafor var. Maç 3-1 iken müsait iki pozisyonu değerlendirse belki de maç 5-1 bitecek. Büyükşehir’de futbolu bilen zamanın büyük bölümünü takıma ayıran Mevlüt Aktan ve yönetiminin de futbolculardan tutun, teknik direktörüne kadar başarıda payı var. Her şeyin başı disiplin. Başkan Mevlüt Aktan bunu sağlamış görünüyor. Yalnız lig daha uzun bir maraton. Dereyi görmeden paçaları sıvamayalım. 

TRABZON’UN DİRİLİŞİ, GALATASARAY’IN ÇÖKÜŞÜ 

  

Bugün okuyacağınız yazımı Pazar akşamı Trabzon-Galatasaray maçının 70.dakikasında yazmaya başladım. ‘Trabzon’un dirilişi, Galatasaray’ın çöküşü’ diye. Görünen köy kılavuz istemez misali Galatasaray’ın hali görünüyordu. Perşembenin gelişi çarşambadan belli oluyor misali gibi. Galatasaray Fenerbahçe maçında kötüydü. 1 puan aldı. Trabzon’da da bu kadar kötü oynayacağını tahmin ediyordum dersem falcı değilim. Trabzonspor, Ersun Yenal devrini kapamış, Rıza Çalımbay devrini başlatmıştı. Bu maçın her iki takım içinde kader maçı olacağı belliydi. Tansiyonu yüksek mücadele gücü yüksek olması ve futbol beklemek gerekirdi. Pas hatalarının her iki takım için fazla olduğu maçta ilk yarı biterken Trabzon ve Galatasaray birer futbolcusun kaybetti. İkinci yarıda 10 kişi ile mücadele eden Bordo-Mavililer ve Sarı-Kırmızılı takımın ne yapacağını merak ediyordum. Devre arasında Erman Toroğlu “Derin boşluklardan gol alanları fazla olacak” diyordu. Öyle de oldu. Trabzon, Galatasaray’a oynama fırsatı tanımızken iki gol attı. Yusuf’un golü nefisti. Rıza Çalımbay’la Trabzon kendine gelmişti. Rodriges’in golü Galatasaray için teselliydi. Galatasaray ilk mağlubiyetini aldı. Fenerbahçe maçında olduğu gibi Trabzonspor maçında da teknik direktör Tudor yine sınıfta kaldı.Eldeki kadroyu iyi kullanamıyor. İki haftadır futbolcuları kızarıyor. Bu maçı 9 kişi bitirdi. Beşiktaşlılar, Fenerbahçeliler, Başakşehirliler, Galatasaray’ın mağlubiyetini göbek atarak kutluyorlardır.