Bir bardak düşünün; fakat ne kadar doldurulursa doldurulsun hiç taşmayan bir bardak. Kulağa ne kadar garip geliyor öyle değil mi? Çünkü yeryüzünde tüm maddelerin belirli bir kapasitesi vardır. Hiçbir madde alabildiğinden fazlasını barındıramaz.

İnsanın kalbi de kilitli bir sandık misali biriktirir tüm yaşadıklarını. Bir ömür hissettiği tüm o duyguları saklar yüreğinin en derinlerinde. Tüm bu iç çekişlerin ardındaki duyguların barındığı bir yer olmalı. Kendine yer ettiği bir köşe olmalı, bedenimizin bir yerinde.

Kalp…

Biz o güne devam ediyor, yoğun olarak hissettiğimiz o duyguyu bir zaman sonra unutuyor olsak da bedenimiz asla unutmuyor.

Hepimizin kırgınlıkları, içinde halledemedikleri, kendimi bir bıraksam rahatlayacağım dedikleri var. Hissedilen tüm duygular, tüm yılgınlıklar, tüm kırıklıklar, artık güzel bir şeyler olsun isyanları… Her biri bedenimizde yer ediniyor. Bu yüzdendir ki aniden gelen öfke patlamaları, nedensiz keyifsizlikler ya da bir bıkkınlık hali yaşamamız.

O halde size iyi gelmeyen, hissiyatından memnun olmadığınız duyguları azat edin. Açın kalbinizin kilidini! Özgür kalsın duygularınızın her biri. Şifalansın tüm bedeniniz. Çünkü tüm hissettikleriniz, sizinle olan görevlerini tamamladılar. Hayatınıza katması gereken tadı kattılar. Artık bedeninizde barınmalarının bir nedeni kalmadı.

Bu biriktirme hali zihninizi ve bedeninizi yormaktan başka bir işe yaramaz maalesef. Takdir edersiniz ki her şeyin fazlası zarar. Acının dahi bir son kullanma tarihi var. Onun vakti, almamız gereken mesajı bize verip bizden ayrılmasıdır. Kaldı ki her duygunun belirli bir barınma süreci vardır. Kalbinizin de nefes almaya ve dengeli bir düzen halinde yaşamaya ihtiyacı var. Bir önceki yazımda belirttiğim gibi, hayatınızı sahiplenin; fakat serbest bırakmayı da bilin.

Bırakabilmek…

Emin olun; sahiplenmek kadar güçlü olmayı gerektiren bir durum. Gerektiğinde bırakabilmek aynı zamanda güzel duygulara yer açabilmektir. Boşluk olmalı ki yeni, güzel duygulara da yer açılsın. Evren boşluk kabul etmez. Hayatınızda gelmesine müsaade ettiğiniz her duygu sizi muhakkak bulacaktır.

Bir sonraki yazıda görüşmek dileğiyle… Hoşça kalın…