Yağ

Zeytin ağacına,

Bal arıya,

Zehir,

Yılana özgüdür.

Yağdan,

Baldan,

Zehirden,

Harmanlandı insanoğlunun dili!

Yılanı deliğinden çıkarıp,

Kargaya ağzındaki peyniri düşürttü.

Ağızdan akan bal’a,

Nice koca ayaklılar

Uzun adamlar ve

Kilolular sıra oldular!

Ballı makamlara

Giden yolları yağlayan

Yağlı lokmaları yutturan hep o oldu!

Paslı gönüllerin

Antipası.

Mat ruhların

Cilası.

Ruhunuzu öyle parlatır ki,

Çıkar tarağı, saç tara, ayna kıskansın!

Su ışık, sıcak, çiçek

Yağ ve bal üretimine etken iken

Dilin hiç durmadan

Hayat boyu yağ üretmesine

Hiç bir doğa olayı engel değil.

Yağ satar, bal satar!

Sermayesi dildir.

Realitenin anasını satar!

Pireyi, deve

Aptalı, Einstein

Diktatörü, kuzu yapar!

Son sözü

Son nefese kadar.

Aralıksız üretir!

Üretmek için işyerlerine,

Fabrikaları işçilere ihtiyacı yoktur.

Baldan tatlı, dilin hastasıyız abi!

Saraylarda, şatolarda, villalarda

İki ayaklı saray bülbülleri;

“vurur yüze ifadesi,

Seni çok seviyoruz milletin bitanesi.”

Diyerek şakıyor!

Kanarya güzel kuşum,

Ben sana vurulmuşum!

Bir tek sen değilsin dilbaz.

Saçının kılı,

Gözünün feri,

Yüzünün nuru,

Olmak isteyen isteyene.

Tam bir yağ, bal cumhuriyeti olduk!

Milletvekilleri şakıyor.

İş adamları üretiyor.

Halktan bazı kesim destan yazıyor!

En iyi öven

En çok yağ çekenin

Daimi senatör olma olasılığı yüksek.

Ne çok günah işlemiş,

çekimiz varmış!

Ne çektiysek, dilimizden çektik

Bizimkisi dil değil iğneli beşik.

-iyisin hoşsun çok boşsun!

-sağol, varol! Bize kırıntı,

5 müteahhite çıkıntı!

Şişirirken balonu iğne ile patlatırız.

Eee, netçen!

Ağzında bal olan arının, kuyruğunda

İğnesi olur.

Biz değerini bilmedik bir eli

Yağda

Bir eli balda yaşamanın

Dişler ile değil dil ile ısırdık!

“hay dilimi eşek arısı soksaydı” pişmanlığı içerisinde 

Olmadık!

Yağ,

Bal,

Zehir,

3 seçeneği vardı dilin.

“dostlar acı söyler ama doğru söyler”

Sözüne inandık

Zehiri seçtik!