30 Ekim’de İzmir’de acılara sebep olan can ve mal kaybı ile Türkiye’mizi üzen depremde evleri başlarına yıkılan vatandaşlarımıza verilmek üzere yapılacak konutların temeli Başkan Recep Tayyip Erdoğan tarafından Pazartesi günü atıldı. Yaralar sarılıyor. Zor günde devlet millet el ele vererek acılar paylaşılmıştı. Üç ay gibi kısa sürede yuvalarını kaybedenlere verilecek konutların temelinin atılması çok ama çok önemli. Seferihisar açıklarında meydana gelen Bornova ve Bayraklı bölgesinde büyük hasara neden olan depremden sonra Manisa Büyükşehir Belediyesi ekipleri de kurtarma çalışmalarına katılmış birçok canın kurtarılmasında rol oynamışlardı. Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün ile deprem bölgesini gezmiş acılı günlerdeki durumu görmüş biriyim. O günlerde de bakanlar ve Devlet Başkanı Recep Tayyip Erdoğan İzmir’e gelip deprem bölgesinde alınacak tedbirler için toplantı yapmıştı. Allah 2020 yılı gibi acılarla dolu bir yıl daha nasip etmesin.

İZMİR HİZMETTE İLK 10’A GİREMİYOR

Deprem konutlarının temel atma töreninde konuşan Başkan Erdoğan “TOKİ eliyle İzmir’de 27 bin 170 adet konut ve sosyal donatım yaptık. 50 ve 100 bin kampanyaları ülke genelinde İzmir’de 6 bin 470 konut inşa ediyoruz. İzmir’e 7 milyon lirayı aşan yardım yaptık. 120 sağlık tesisi inşa ettik. Bayraklı Şehir Hastanemizle birlikte 8 hastanemizin yapımları şu anda devam ediyor. Halkapınar otogar-metro hattının yakında ihalesini çıkarıyoruz. İzmir körfez geçişi projemizin imar plan çalışmaları sürüyor. İzmir hizmette ilk 10’a giremiyor. Büyükşehir’in sayın başkanı da burada ona da söylüyorum. Şu Karabağlar’ı biz ne zaman farklı hale getireceğiz? Acaba nasıl modern bir şehir haline getireceğiz? Bunun hasreti içindeyiz. Bu güzel İzmir’imize bu haliyle hiç yakışmıyor” dedi.

Temel atma törenine İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de bulundu. Bu sırada Başkan Recep Tayyip Erdoğan CHP’li Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal’ı da butona basmak için davet etti.

GÜRSEL AKSEL STADINI GEZDİ

Başkan Recep Tayyip Erdoğan İzmir’de bir dizi inceleme gezisi yaptı ve AK Parti İl Kongresine de katıldı. 26 Ocak 2020’de oynanan Göztepe-Beşiktaş maçı ile hizmete açılan Gürsel Aksel Stadının resmi açılışını video konferans yolu ile yapan Erdoğan “Şu güzelliğe bakın, İzmir’in şanına yakışan, uluslararası müsabakaları yapacağımız bir stadyum” dedi. Stadı Göztepe Kulübü Başkanı Mehmet Sepil ile birlikte gezen Gençlik ve Spor Bakanı Muharrem Kasapoğlu’nun incelemesine TFF Başkanı Nihat Özdemir, İTO Başkanı Mahmut Özgezer ve milletvekilleri katıldı. Gürsel Aksel Stadında sağlık yaşam merkezi de bulunuyor. Çatıda oluşturulan 600 metrelik yürüyüş parkuru da Türkiye’de ilk olma özelliğini taşıyor. Gürsel Aksel Tesisinde yok yok. Spor için her imkan var.

İZMİR AK PARTİ İL KONGRESİNE KATILDI

Başkan Erdoğan İzmir Halkapınar Spor Salonunda düzenlenen kongreye katıldı. Burada istifa ettikten sonra ilk defa damadı Berat Albayrak’tan bahsederek muhalefete “Berat Bey başardığı için kuduruyorlar, çıldırıyorlar” dedi. Başkan Erdoğan kongrede CHP’ye verdi veriştirdi. “CHP’nin yaşadığı talihsizliklerin en başında Kemal Kılıçdaroğlu’nun olması yatıyor. Türkiye’nin en güzel şehrinde belediye hizmetlerinde ilk 10’a giremiyorsa durup düşünmek lazım” dedi. Başkan Erdoğan İzmir için söylediklerinde yerden göğe kadar haklı. İzmir ilçelerinin büyük bölümü ile yıllardır CHP’li belediyeler başkanları ile yönetiliyor. Bir yağmur, fırtına yaşanıyor. Kordon, Karşıyaka ve Karabağlar’da hayat felce uğruyor. Trafik duruyor ev ve iş yerlerine sular basıyor. Yılların kangren olmuş sorunlarına ilgi göstermedikleri bir gerçek. Kim ne derse desin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in alt yapı eksikliklerini ortadan kaldırmak için kurmay ekiplerine yeni projeler üretmesinin talimatını verdiğini öğrendim. İnşallah hayata geçirilir. Ülke ve İzmir göz bebeğimiz. Birlik ve beraberlik içinde olalım.

“YAVUZ DONAT’I OKUMALIYIZ… HEPİMİZ!”

Sabah Gazetesinin Anadolu’yu karış karış gezen dostum Yavuz Donat’ın köşesini her gün okuyorum. Ülkemizde güzel şeylerin olduğunu da öğreniyorum. Dün Hıncal Uluç üstat Sabah’taki köşesinde “Yavuz Donat’ı okumalıyız… Hepimiz!” diye harika bir yazı yazmış. Birlik ve beraberlik içinde olmamızın gerektiği bu dönemde üstat Hıncal Uluç’un yazısını okumanız için köşeme aktarıyorum. Buyurun okuyun.

Bunu hep yazıyorum, ama bir kere, on kere daha yazmada fayda var.. Yavuz'u okumalıyız.. En başta siyasiler.. Hem yönetimdeki, hem muhalefetteki siyasiler.. Hem gazeteciler.. Taraflısı, tarafsızı bütün gazeteciler.. Yani bu ülke insanını ve onun ilgilerini, sevinç ve endişelerini, neleri isteyip neleri istemediğini bilmesi gereken herkes..

Çünkü Yavuz Donat, durmadan gezen, kar, kış, savaş, bomba, mayın demeden, yurt içi, sınır dışı dolaşan ve her türden, her tipten insanımızın nabzını tutan tek ama, tek gazeteci..

Ben mesleğe başladığımda Fikret Ağabey vardı.. Otyam.. Yaşar Kemal vardı.. Adım adım dolaşırlardı Anadolu'yu ve ora insanlarını yazarlardı.. Başkaları da vardı tabii ama, Yaşar Ağbi ve Otyam efsaneydiler..

Bugün, ben dahil köşe yazarlarımız popomuzun üzerine oturup yazıyoruz.

Sosyal medyanın yüzde 90'ı yalan haberlerine ve yüzde bir o kadarı linççiler ve trollerden oluşan yorumcularına bakıp yazıyoruz.

"Gerçek pantolonunu giyerken yalan dünyayı altı kez dolaşır" demiş ya, çağdaş filozof.. İşte o yalan dünyasına göre haber seçiyor yönetmenler..

O yalan dünyasına göre yorum yazıyor, köşeciler..

Çünkü..

Çünkü bütün mesele "Tık" almak..

Doğruya, gerçeğe, bu ülke insanına göre değil, o rezil sanal dünyaya göre gazetecilik ve tık alma hırsı, ihtirası..

Tık.. Tık.. Tık!.

Yavuz dün "OSTİM Destanı"nı yazmış..

Siz de benim gibi "OSTİM de ne" diyebilirsiniz..

Yavuz anlatıyor:

"Küçük ve orta boy işletmeler... Kooperatif olarak kurulan bir sanayi bölgesi... 6 bin 200 işyeri... "Anadolu kaplanlarının" merkezi.

Eğer... "Kamikaze drone'lar" olmasaydı...

Azerbaycan "Savaşı kazanamazdı." Kamikaze drone nerede üretiliyor?..

"OSTİM"de.

Sağlık sektörü...

"Robotik böbrek taşı kırma cihazı." Dünyada bir ilk...

Almanya'ya ihraç... Nerede yapılıyor?...

"OSTİM"de.

Güzel ülkemde... Çileli ülkemde... Kimi dedikodu yapıyor, kimi laf cambazlığı... Kimi klavye kahramanlığı yapıyor, kimi devletine taş atıyor...

OSTİM'de ise... Ahî Evran felsefesi...

Türk işçisinin, işvereninin, mühendisinin alın teri... Destan yazılıyor.

Zaten... OSTİM'deki bulvarlardan birinin adı da... Alın teri." Raylı sistem... Hızlı tren... Yerli ve milli metro, OSTİM'de ve tüm belediyelerin hizmetinde.. 5G denen ve henüz ülkemizde olmayan (Bizim iPhone'lar bile 4.5G henüz) Yeni Nesil Haberleşme Teknolojileri Merkezi OSTİM'de.. On sene evvel benim kafamı üç ithal titanyum üzerine oturtmuşlardı.

Şimdi OSTİM yerli İnsan Yedek Parçası üretiyor.

Daha neler neler..

Dedim ya.. 6 bin 200 işyeri ve 60 bin çalışanı ile büyük boy bir Anadolu kenti OSTİM ve karantinada hiçbir şey olmamış. Herkes işinde..

Herkes çalışıyor ve tek kişi işten çıkarılmamış..

OSTİM Başkanı Orhan Aydın, "Yetişmiş, kalifiye elemanı yarın nerden buluruz" diye izah ediyor. OSTİM'de temel felsefe Ahilik geleneği.

Dostluk, kardeşlik, yardımlaşma.. Dayanışma esas.. Ama Üretim'de ve Çalışma'da rekabet..

Rekabetsiz gelişme olmaz çünkü..

Şimdi en esaslı noktaya geliyoruz.. Yavuz, hepsi işçi, hepsi çalışan ve yönetenlerden oluşan bu 60 bin nüfuslu kentte bir anket yapmış.

Seçim, siyaset, ekonomi, gündem ve yeni parti üzerine..

İşte sonuç.. Halkın nabzını tutan adamın örnek bir kentteki anketinin sonucu.. İyi okuyun..

"- Erken seçimin kimseye faydası yok - Temel ihtiyaç... İstikrarlı ve kavgasız Türkiye... Siyasette üslup sert... Bu doğru değil.

- Gündem ekonomi... Üretim... Millet işinin peşinde.

- 13 şehit olayı... Acımız büyük.

- Daha önce bizi birbirimize düşürdüler... Arkasından 12 Eylül 1980 darbesi geldi... Dış güçler bizi kavga ettirmek istiyorlar... Oyuna gelmeyelim... Akrabayız, komşuyuz, kardeşiz, hemşeriyiz... Sorunlarımızı diyalogla çözelim."

*

Bu ülkenin en kıdemli, en görmüş geçirmiş siyasetçilerinden Cemil Çiçek, "OSTİM'deyim" diyen Yavuz'a bakın ne demiş?.

"OSTİM, Türkiye'nin bir başarı destanıdır.

Ortadoğu ve Balkanlar'ın en önemli sanayi ve teknoloji merkezidir. Savunma sanayii dâhil pek çok alanda, eskiden dövizle bile satın alamadığımız ürünler, bugün OSTİM'de yapılıyor." Okuyun Yavuz'u siyasiler..

Okuyun Yavuz'u köşe yazarları..

Popolarının üzerinde yazan ve konuşan, her gün karşı tarafa sövmeyi marifet, halkın moralini sıfırlayacak umutsuzlukları sıralamayı "Gerçekçilik" sananlar.. İyi okuyun.

Bu ülkede ne harika gerçekler var. Onları görün.. Onları yazın, anlatın.. Sadece onları..

Sövmeden, saldırmadan anlatın, biraz da..

Bu ülke insanı Kavgasız Türkiye'de yaşamak, gülen yüzler görmek istiyor.. Ve asıl.. Asıl "Umut" istiyor!.

"Dışarıdan içimizi oyuyorlar" diye emperyalist eylemlere dikkat çekenler?. O zaman, hem de bile bile niye, siz, kendiniz "İçerden" daha da beter oyuyorsunuz, içimizi?.