Roma’daki açılış maçında İtalya’ya yenildik, kardeş Azerbaycan’da Galler’e rezil futbolla teslim olduk. Sahada yürüyecek halimiz yoktu. Koşamayan, ikili mücadeleleri kazanamayan, kader maçında Galler’e baskı bile uygulayamayan bir Milli Takım izledim. Galler; Ramsey ve Robert’in attığı iki golle Bakü’deki umutlarımızı yok etti. Şenol Güneş “Tek sorumlu benim” dedi. Şoktayım beyler şoktayım. Türk Milli Takımımız bu mu diye söylendik. Açıkçası kahroldum. Hala Avrupa’da kaybolmamızı aklım hayalim almıyor. Bizim çocuklar bunlar değil diyorum. Halbuki ne kadar güvenmiştik bizim çocuklara. Turnuvaya damga vuracağımıza bile inandırmışlardı beni. Norveç ve Hollanda zaferi sonrasında kimse bizi tutamaz diyordum. İtalya yenilgisi gerçekleri yüzüme vurmuştu ama yine umudumuzu Bakü’ye sakladık diye düşünmemi Galler-İsviçre maçının berabere bitmesi sağlamıştı. Bakü’de evimizde oynayacak gibiydik. Öyle de oldu. Maç günü Bakü’de her yer kırmızı beyaz ay yıldızlı bayrağımız dalgalanıyordu. Milli formamızı kapan gardaşlarımız tribünleri doldurmuş “TÜRKİYE TÜRKİYE” diye haykırıyorlardı.

BÜYÜK HAYAL KIRIKLIĞI YAŞADIK

Genç ve yetenekli futbolcularımızdan kurulu Milli Takımımızın Avrupa’da bizlere büyük hayal kırıklığı yaratacağına hiç birimiz inanmıyorduk. Süper Ligde oynayan futbolcularımızdan değil Avrupa’nın ünlü takımlarında futbol oynayan çocuklarımızdan oluşturduğumuz bir milli takım vardı. Bir kalede Uğurcan bir de Ozan Avrupa’da oynamıyordu. Adam gibi mücadele etmedik. İnanılacak gibi değil. Aynı pozisyonu Galler kale önünde bizlere gösterdi. Birini ikisini kaçırdılar. Nasıl kaçırdıklarına ben de inanamadım. Gol göz göre göre geliyordu. Dakika 42’de Ramsey kaçırdığı iki pozisyondan sonra aynı pozisyonların kopyasını milli takımımızın ceza sahası içinde yakalayınca utandı sıkıldı, ‘Bu pozisyonu gol yapmazsam ayıp olur’ dedi. Meşin yuvarlağı filelerimize gönderdi. Sora beraberlik için uğraşırken 90+5’te ikinci golü de yedik. Sen sağ ben selamet.

REZİL OLDUK

Adam gibi mücadele etmedik. Ya da edecek halimiz yoktu. Yorgunluktan sahada yürümekten aciz bir milli takımımız vardı. İnsan yenilir, yenilir de skorlara isyan edecek bir futbolcu görmedim. İtalya ve Galler maçında hepsi afyon yutmuş, sahada uyur gezer gibiydiler. Rezil olduk. Bir daha bizim milli takımı izleyecek Avrupalı bulamayız. Şenol Güneş dahil bu turnuvaya kendisini hazırlayan futbolcu göremedim. Nedendir anlamakta güçlük çekiyorum. Gerçeklerle de yüzleşmek bana zor geliyor. Türkiye’deki futbol kalitesinin halinin bu turnuvaya yansıdığı bir gerçek. Olan oldu. Eksi beş averajla İsviçre karşısında ne olur futbol oynayın. Mücadele edin. Türk’ün gücünü kuvvetini sahaya yansıtın. Skor önemli değil. Ay yıldızlı formamızın hakkını verin ne olur. Bizlere bir teselli verin diyorum. Bana göre 2020 Euro’ya veda ettik. Kimilerine göre turnuvaya iyi üçüncülükle devam etme şansımız var. Bana göre böyle bir mucize yaratacak milli formamızı sırtına geçiren Avrupa patentli futbolcularımız çok yorgun. Tatile çıkmak istiyorlar. Yazıklar olsun.

NOT: Unutkanlık kötü bir şey. Dünkü köşe yazımda eksik yazdığım eşim Nermin Hanımın değerli doktoru Manisa Şehir Hastanesi Gastroenteroloji Hekimi Uzman Doktor Erhan Ergin Beye teşekkürlerimi sunuyorum. Kendisi eşim Nermin hanım ile yakından ilgilendi. Bir kez daha buradan Dr. Erhan Beye teşekkürler. Allah kısmet ederse bugün Şehzadeler Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Songüler ile açıldığından beri kapısının içerisinden girmediğim Manisa Şehir Hastanesine gideceğim.