ELMANIN SAPI, ÜZÜMÜN ÇÖPÜ DEMEYECEĞİZ
"Allah kim çalışır ve samimi olursa ona verir. O nedenle çalışmalarımızda asla elmanın sapı, üzümün çöpü demeyeceğiz. Referandum sürecinde Anayasa taslağımızı çok iyi anlatacağız" diyen Özdağ, "Cumhuriyetle ilgili tüm sözleri Mustafa Kemal Atatürk 1923'te söylemiş ve ardından da Cumhuriyet kurulmuştur. Başka bir Cumhuriyetimiz ise yoktur. Şimdi Türkiye olarak yeni bir sistem değişikliğine giderek yönetim ihtiyaçlarımızı karşılayacak, istikrarı esas alan hükümet sistemine geçiş yapacağız. Bu nedenle Yeni Anayasa ve Başkanlık bir rejim değişikliği değil bir sistem değişikliğidir. Bu düzenleme Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın şahsına münhasır yapılan bir düzenlemede değildir. Türkiye'nin geleceğini kuşanmak, kuşatmak, geleceğini ipotek altına almak isteyenlere karşı meydan okuma meselesidir. Öncelikle şunu ifade etmeliyim ki ben Ülkücüyüm. Ülkü Ocaklarında Yönetim Kurulu Üyeliği yaptım. MHP ve Ülkücü kuruluşlar davasından da 12 Eylül 1980 darbesinde idamla yargılandım. 7 yıl Cezaevinde kaldım çıktıktan sonra da Sayın Alparslan Türkeş'le, Sayın Muhsin Yazıcıoğlu ile siyaset yaptım. Belki o dönemde ismimiz pek duyulmuyordu ama Türkiye'nin her yerinde seminerler verdim. Yeniden Ocağımız tütsün diye gayret sarfettim. Daha sonra Sayın Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte Büyük Birlik Partisini kurduk. 17 yıl birlikte çalıştık. Bunun 6 yılı Genel Başkan Yardımcılığı göreviydi. Daha önceki yıllarda da duruşumdan asla taviz vermedim ve AK Partide Ülkücü Milletvekilliği kimliğimle siyasete devam ediyorum" ifadesinde bulundu.
SAYIN ERDOĞAN BÜYÜK BİR MİLLİYETÇİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çok büyük bir milliyetçi ve ülkücü olduğuna inandığını ifade eden AK Parti Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ, "Milliyetçilik milletinden yana olmaktır. Ülkücülükte milletini özgür, zengin, dünya milletler sahnesinde söz sahibi yapmaktır. Nizam-ı Alem'dir, İlay-ı Kelimetullah'tır. Kızılelma'dır. Bu Kızılelma da Türkiye'yi zengin yapmak, hinterlandımızda ki bizim kültürümüz, bizim dinimizle, bizim milletimizle ilişkisi olan herkese mutluluk ve barış sunmaktır. Dünya barışına katkıda bulunmaktır. Birleşmiş Milletlerde söz sahibi olmaktır. Günümüzde bunu Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığını görüyorum. Gerek ekonomimize, güvenliğimize, gerek dış politikadaki yapmış olduğumuz hamlelere yönelik küresel emperyalistler tarafından yapılan saldırı ve baskıların tamamını Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın yapmış olduğu kalkınma hamlelerine bağlıyorum. Çünkü Sayın Erdoğan Türkiye'yi idare etmeyi kabul etmedi Türkiye'yi gerçek anlamda yönetmek ve muasır devletler seviyesine çıkarmayı hedefledi. Bu nedenle Sayın Erdoğan'ı örnek olup hepimizin vazifesi baki kalan bu kubbede hoş bir seda bırakabilmek. Bugünkü Türkiye'yi daha iyi noktaya getirebilmek için hepimize önemli sorumluluk ve görev düşüyor. Bu sorumluluğu ve görevi şiar edinip Türkiye'yi emperyalistlere yem yaptırmamalıyız. Referandum sürecinde meydanlarda Cumhuriyet Halk Partililerden, Saadet Partililerden, Büyük Birlik Partililerden, Milliyetçi Hareket Partililerden ve AK Parti'nin tamamından oy isteyeceğiz" dedi.
Editör: TE Bilişim