Salgınla mücadele kapsamında zeytin yaprağı çayı(!) gibi önlemler yeterli gelmediği için 60 binlerin üzerini gören günlük koronavirüs vaka sayılarına çözüm olarak günlerdir hatta aylardır bilim insanlarının önerdiği ‘tam kapanma’ senaryosu hayata geçirildi.

İlk kez tam kapanma uygulamasına geçiyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 29 Nisan Perşembe gününden 17 Mayıs'a kadar tam kapanma süreceğine girileceğini açıkladı.

Elbette yasaklar açıklanır açıklanmaz ilk eleştiri okları çekildi. İpler gerildi ve oklar an geçmeden fırlatılmaya başlandı.

‘Fabrikalarda koronavirüs yok mu? Neden yasaklanmadı?’

Üretim, ülke ekonomisinin en güçlü dinamiğidir. Bunu sadece bir ürünün çoğaltılması fabrika zincirine sokulması anlamında almamak gerekir. İçinde mal ve hizmetlerin miktarlarını arttırmak, ekonomik fayda sağlamak, ticari dengeyi kurmak gibi birçok önemli denklem parçası bulundurur. Bu parçalar bir araya gelerek kalkınma, çağdaşlaşma, ekonomik özgürlüğünü eline alma gibi etmenler kapsamında ülke bütünlüğünü korumayı sağlar.

Yani üretmeyen tükenir.

Fabrikalarda bir tam kapanmadan söz etmek yerine işçi sayısının azaltılması, üretimin kontrollü olarak gevşetilmesi, vardiya saatlerinin değiştirilmesi gibi birçok öneri hayata geçirilebilir.

Bana kalırsa hükümetler, devletler değil sistemin sizi içinde hayatta kalmaya zorlayan kuralları, işçilerin konu ne olursa olsun daha az kazanan olmasına neden oluyor.

İşçinin kendi ürettiği ürünü bile (en azından bir parçasını) bir mağazadan -imalatı, lojistiği, pazarlaması dahil olarak- ederinin çok daha yüksek fiyatlarına satın almak zorunda kalması, bunu benimsemesi…

Bunlar yıllardır üzerine yazılıp, çizilen hatta üzerinde savaş çıkan konular. Şimdilik fazla deşmeye gerek yok.

‘Maaş’lı işçilerin yanı sıra ticaret ile hayatını kazanan küçük işletmeler, uzun süreli bir tam kapanmadan nasıl sağ çıkacaklarını düşünüyor.

Birkaç esnaf ile yaptığım kısa konuşmalardan anladığım kadarıyla hiç gelir elde etmeden giderlerinin olmasından pek memnun değiller. Kira, vergi, faturalar, çalışanlar, borçlar, krediler…

Elbette önceden açıklanan destek paketlerinin devam edeceği söylendi. Ancak tam kapanma için henüz yeni paket açıklanmadı.

Umarım kiralar için belediyeler/ev/iş yeri sahipleri, faturalar ve vergiler için devlet kurumları, krediler için bankalar, borçlar için alacaklılar, çalışanlar için patronlar sabırlı olur bu dönemde…