Türkiye’yi yönetmek gerçekten zor. Ne zaman nasıl bir olayla karşılaşılacağı belli olmayan bir ülkede yaşıyoruz. Dünya karma karışık, ABD-Rusya birbirlerini kollamaya çalışıyor. Koronavirüsün yarattığı travma devam ediyor. Ekonomi bütün dünya ülkelerinin sorunu; çık çıkabilirsen işin içinden. Pazar akşamı İstanbul’dan Dr. Hikmet Oray Yalçın aradı geç saatlerde. “Başkan herhalde uyumamışsındır dolar aldı başını gidiyor” dedi. Ben de “Ne oldu da dolar yükseliyor Hikmet?” deyince o da yine “Ekonomiye dış güçler müdahale ediyor” dedi. Gecenin ilerlemiş saatinde “Ne dolarım var ne eurom var olanlar düşünsün” deyip telefonu kapattım.

Pazartesi sabahı gazetelerimi alırken Erdoğan Esentaş “Başkan dolar ne olacak?” dedi. Ben de “Gittiği yere kadar gider” dedim. Ne oldu da dolar gece uykusundan birden uyanıp Türk lirası karşısında değer kazanmaya başladı? Geçen haftanın sonunda gece yarısı Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın görevden alınıp yerine Şahap Kavcıoğlu’nun atanmasını öğrenince şaşırdım. Doların yükselişini önlemek için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından bizzat atanmış Maliye Bakanlığı yapan Naci Ağbal’ın 4,5 ayda neden alındığını öğrenmeye çalıştım. Faiz oranının iki puan yükseltilmesi neden gösterilerek alındığı yönde bilgilere ulaştım. Ancak Merkez Bankasının başı için yapılan doğru yanlış değişikliğin piyasayı bu kadar karıştıracağını, doların dalgalar arasında yükseliş ve inişli bir yapıya dönüştüreceğini piyasa ekonomisinde deprem yaratacağını beklemiyordum. Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan yazılı açıklama ile serbest piyasa mekanizmasından tavizin kesinlikle söz konusu olmadığını söyledi. Kur üzerinden yaratılmaya çalışılan kriz algısı bir süre devam edecek görünüyor. Maliye Bakanı Elvan bunu gördüğü için piyasaların etkin ve sağlıklı işleyişlerini son derece önemsediklerini belirterek “Serbest piyasa mekanizmasından herhangi bir taviz kesinlikle söz konusu olmayacak. Maliye politikalarını para politikasını tamamlayıcı yönde fiyat istikrarını desteklemeye devam edeceğiz. Reform paketimizde yer alan eylemlerde yapısal temellerimizi daha da güçlendirecek olan şoklara karşı direncimizi arttıracaktır” dedi. Faiz artışını, Merkez Bankası başkanının başını yediği anlaşılıyor. Özel sektör faiz yükünü kaldıramayacağını Başkan Erdoğan’a iletince bu değişikliğin gerçekleştiği düşüncesindeyim.

Başkent kulislerinde Türkiye ekonomisindeki hızlı değişime bu hafta yenilerinin eklenmesi bekleniyor. 30 Mart’ta Merkez Bankasının genel kurulunun da yapılacağını öğrendim. AK Parti 7. Olağan Kongresi de yapıldı. Neler oldu ne değişimler ile karşılaştık onu da yazacağım. Ancak şunu belirteyim. Ekonomideki kırılganlığın vatandaşın kimyasını bozduğunu belirteyim. Vatandaşın tenceresi zor kaynıyor. Ajda Pekkan’ın bir zamanlar ünlü şarkısında dediği gibi para para para çok önemli. Yaşamın en büyük parçası. Cep delik cepken delik olunca bu dünyada yaşamanın tadı tuzu olmaz.

Sabah Gazetesinde Mehmet Barlas Türk lirasına yapılan operasyonu değerlendirirken “TL’ye Operasyon” başlıklı yazısını köşeme aktarıyorum. Spekülatörlerin Merkez Bankası’ndaki başkan değişikliğini fırsat bilenlerin paramız üzerinden yapılanları öğrenmemiz için okumanızı tavsiye ediyorum. Bir de Türkiye ne ekonomik şoklarla karşılaştı bilir misiniz? Bu ülke benzin, gaz yağı bulamadığı günler yaşadı. Ekonomide bir gecede faizlerin nerelere fırladığına tanık oldu. Hepsinin üstesinden gelmeyi başardı. Dolar şokunu da bir süre sonra atlatacak.