Milli Yol Partisi Manisa İl Binası, partinin Genel Başkanı Remzi Çayır’ın da katılımıyla açıldı. Açılışta konuşan Genel Başkan Çayır, süresiz siyasetin Türkiye’nin gelişimine zarar verdiğini öne sürerek, “Türkiye’de başa kim geçtiyse, biraz da uzun süre yönettiyse kendi zengin sınıfını oluşturuyor. Süresiz siyaset kendi zengin sınıfını oluşturuyor. Hiçbir gelişmiş toplumda bir partinin başında 30-40-50 yıl oturmaz. Örneği yoktur ama bizim toplumlarda bir gelen genel başkan ölene kadar koltukta. Bu bizi işlevsiz kılıyor, tembelliğe itiyor. Biz de 4+4 yıl siyaset yapan görevi bıraksın diyoruz. Bunu kırmak için 4+4 anayasal hüküm olsun. Kimse siyasete sığınıp zenginleşmesin, güç devşirmesin” dedi.

Burhan AKDEMİR

Genel Başkanlığını Remzi Çayır’ın yaptığı Milli Yol Partisi’nin Manisa il binası, düzenlenen törenle açıldı. Arda Mahallesi Yümlü Gediz Caddesi üzerinde bulunan il binasının açılışına, Genel Başkan Çayır’ın yanı sıra, genel başkan yardımcıları, Milli Yol Partisi Manisa İl Başkanı İlkay Şimşek, DEVA Partisi Manisa İl Başkanı Cansın Tunçdirek, Gelecek Partisi Manisa İl Başkanı Nurten Onultmak, Saadet Partisi Manisa İl Başkanı Zekayi Yılmaz, Demokrat Parti Manisa İl Başkanı İdris Mecek, Yeniden Refah Partisi Manisa İl Başkanı Hakan Lalebaş, partililer ve diğer davetliler katıldı.

Açılış nedeniyle vatandaşa pilav ikramında bulunulurken, Şehzadeler Belediyesi Mehter Takımı da mini bir konser verdi.

Açılış töreninde konuşan Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, MHP’den ve BBP’den ayrılış süreçlerine değindi. Çayır, “1991 yılında hapishaneden çıktıktan sonra dürüst olmak adına, siyasette dürüstlüğü hakim kılmak adına o dönem rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun liderlik ettiği yeni bir siyasi oluşum başlattık. Millet şehadetiyle birlikte Muhsin Başkan’ı anladı. Geride kalanlar onun davasını bir müddet yaşattılar. Ancak rahmetli Abdurrahim Karakoç’un deyimiyle ‘İmam imandan ayrıldı, biz de imamdan ayrıldık.’ Hülasası şu; insanlar Türkiye’de siyaseti çıkar yolu menfaat ve güç yolu yaptı. Sistem iyi niyetli insanları da kendi içinde öğütüyor. Bu sisteme melek giren cin çıkıyor. Birikimlerimiz, gördüklerimiz, yaşadıklarımız bize gösterdi ki Türkiye’deki siyaset süresiz siyaset. Feodal yapının siyasete dönüşmüş hali. Genel Başkan ne derse o olur. Böyle geldi, böyle gidiyor. Demokrasinin vazgeçilmezi olan siyasi partilerde demokrasi yok. Biz bu vatanın delileriyiz. Bizi bu şekilde tarif edebilirler. Rahmetli Genel Başkanımız Muhsin Yazıcıoğlu’nun genel başkan yardımcısı ve teşkilat başkanıydım. Hiç yalnız bırakmadım onu. Siyasette gelecek göremeyenler geleceği kurmak için başka başka yerlere giderler. Muhsin Başkan yaşarken sağda solda koşanlar, o şehadete erdikten sonra onun adına ağıtlar yakmaya başladı. Onu övmeye başladılar. Zamanında Milliyetçi Hareket Partisi’nden, sonra da Büyük Birlik Partisi’nde niçin ayrıldım biliyor musunuz? Siyaseti hiç kimse hizmet kapısından ticaret kapısına çevirmemelidir. Siyaseti millete hadim kapısı olmaktan, güç kapısı olmaya çevirmemelidir. Buna itiraz ettik.” dedi.

SÜRESİZ SİYASET ÇIKIŞI

Türkiye’de gerek iktidarların, gerekse parti genel başkanlarının çok uzun süreler görevde kaldığına dikkat çeken Çayır, “Türkiye’de başa kim geçtiyse, biraz da uzun süre yönettiyse kendi zengin sınıfını oluşturuyor. Süresiz siyaset kendi zengin sınıfını oluşturuyor. Hiçbir gelişmiş toplumda bir partinin başında 30-40-50 yıl oturmaz. Örneği yoktur ama bizim toplumlarda bir gelen genel başkan ölene kadar koltukta. Bu bizi işlevsiz kılıyor, tembelliğe itiyor. 4+4 yıl siyaset yapan görevi bıraksın. Siyasete sığınıp zenginleşmesin, güç devşirmesin.” şeklinde konuştu.

İKTİDARA YÜKLENDİ

Konuşmasının devamında iktidara yüklenen Çayır, şunları söyledi: “21 yıl olmuş sayın cumhurbaşkanı ülkeyi yönetiyor. 5 yıl da belediyede, 25-26 yıl. Bu kadar süre yönetiyor ama hala yetmemiş. Yetmez. 50 yıl da yetmez. 5 yıl daha istiyor. Daha yapacak işleri varmış. Peki kardeşim, sen 2002’de aldığın Türkiye’yi yukarıya mı götürdün, yoksa ahalinin hayat şartlarını zorlaştırdın mı? 2002’de 3 bin 500 civarı yumurta alınan asgari ücretle, 2023 yılında bin 600 yumurta alınıyor. 2002’de 8 çeyrek altın alınırken, şimdi 4 çeyrek altın alınıyor. Bunun özeti, paran pul olmuş, alım gücün yok olmuş. Yani fakirleşmişsin. Bunun özeti bu. E efendim köprüler, yollar, hanlar, hamamlar yaptık. Neyle yaptın? Borçla yaptın. Bütün işimiz gücümüz borç. Dünyada tek borç bakanlığı kuran millet biziz. Düyun-u Umumiye. Şimdi bu bakanlık yok ama gizliden var. Gizli Düyun-u Umumiye var. İçeriden dışarıdan borç alıyoruz. Dün cani dedikleri Suudların kapısını çalıyor. Dün ismini değiştirdiği Esad’la görüşmek için çare arıyor. 15 Temmuz’un mimarı dedikleri Birleşik Arap Emirlikleri ile el sıkıştı. EYT, siyasi hayatıma mal olsa dahi çıkarmayacağım dedi, şimdi çıkardı. Milletin hakkıydı bu. Şimdi niye veriyorsun? Gücü daha güçlü kılmak, iktidarda kalmak için. Süresiz siyaset hastalığına tutulmuşlar. Bu hastalık adamı yalancı eder. Bunu kırmak için 4+4 anayasal hüküm olsun. Ve siyasi partiler demokrasiyle tanışsın. Koskoca Türk Milleti’nin devletinde liyakat yok liyakat. Çocuğunuz 99 puan alıyor. Ama mülakatta eleniyor. Neden? Çünkü dayısı yok. Dayısı adalet ve liyakat olan bir sistem kuracağız. Bizim Milli Yol Partisi’ni kurma sebebimiz bu düzenbazlığa, bu saltana ve bu keyfiliğe son vermek için.” 

Editör: Onur Yılmaz