TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası Manisa İl Temsilcisi Jeofizik Yüksek Mühendisi Fatih Şenhisar, şehir merkezinden geçen 15 fay hattı ve deprem gerçeğiyle yaşayan Manisa ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Şenhisar, “15 fay sistemi çoğunlukla Manisa İl sınırları içinde can ve mal kaybına, yaralanmalara neden olabilecek, ekonomik açıdan olarak tehdit oluşturabilecektir. Manisa ve yakın çevresinde yer alan, depreme kaynaklık edebilecek söz konusu fay sistemlerinin uzunlukları 12-220 kilometre arasında değişmektedir. Bu sistemlerin parçalı olarak segmentler halinde değil, tek seferde bir bütün olarak kırılmaları durumunda oluşacak deprem büyüklüklerinin 6.2 ile 7.9 arasında değişebileceği hesaplanmıştır.” dedi.

Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6’lık deprem felaketlerinin ardından tüm ülkenin ana gündem maddesi deprem oldu. Deprem gerçeğiyle yaşayan Manisa’da da TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası Manisa İl Temsilcisi Jeofizik Yüksek Mühendisi Fatih Şenhisar çarpıcı açıklamalarda bulunarak kent sınırları ve yakın çevresi içerisinde bulunan fayları ve bu fayların üretebilecekleri büyüklükleri açıkladı. “Manisa İl sınırları içinde can ve mal kaybına, yaralanmalara neden olabilecek, ekonomik açıdan olarak tehdit oluşturabilecektir.” ifadelerini kullanan Şenhisar, Manisa ve İzmir’in de içinde olduğu Ege Bölgesi’nin saatin dönüş yönünün tersi ve yıllık ortalama 20 mm olacak şekilde güneybatıya hareket ettiğini ifade etti.

MANİSA’DA ÖNEMLİ AKTİF FAYLAR VAR

Manisa'da önemli adım! 600 bin yapının deprem testi ücretsiz yapılacak! Manisa'da önemli adım! 600 bin yapının deprem testi ücretsiz yapılacak!

Şenhisar, Manisa’da önemli aktif fayların olduğuna dikkat çekerken, “Bunlardan Gediz Grabeni üzerinde yer alan ‘Manisa Fayı’ 40 kilometre uzunluğunda. İl merkezinde yer alan Yunusemre ve Şehzadeler ilçeleri ile Turgutlu ilçesinden geçiyor. Dolayısıyla aktif fay hatlarının bilinmesi bu alanlara yapılacak bir takım arazi kullanım kararlarının verilmesinde büyük önem teşkil ediyor. İl sınırları ve yakın çevresinde yer alan, genelde açılma rejimine bağlı gelişen graben kenar fayları olarak tanımlanan 15 fay sistemi çoğunlukla Manisa İl sınırları içinde can ve mal kaybına, yaralanmalara neden olabilecek, ekonomik açıdan olarak tehdit oluşturabilecek, uzunluğu 10 kilometreden daha fazla olan fay sistemleri de mevcut” dedi.

“BİR BÜTÜN OLARAK KIRILMALARI DURUMUNDA…”

Manisa Fayı’nın kenti boydan boya kat ettiğine dikkat çeken Şenhisar “Keskin bir büklümle birbirinden ayrılabilen doğu ve batı olmak üzere iki segmentten oluşur. Doğu segmenti Kemalpaşa çayı ile Manisa arasında uzanır. Bu segment 15 kilometre uzunluğunda ve K45B doğrultuludur. Düzlem eğimi 55-60° KD yönelimlidir. Batı segmenti kentin doğusu ile batıda Gediz nehri arasında yaklaşık 25 kilometre uzunluğundadır. Bu segment 3 kilometre genişliğe ulaşan bir zon içerisinde birbirine paralel fay parçalarından oluşur. Bu fayların genel doğrultuları K55B’dır. Batı segmenti, ekonomik yatırımların yoğun olduğu Manisa’nın sanayi bölgelerinden geçmektedir. Manisa ve yakın çevresinde yer alan, depreme kaynaklık edebilecek söz konusu fay sistemlerinin uzunlukları 12 ile 220 kilometre arasında değişmektedir. Bu sistemlerin parçalı olarak segmentler halinde değil, tek seferde bir bütün olarak kırılmaları durumunda oluşacak deprem büyüklüklerinin Mw=6.28 ile Mw=7.95 arasında değişebileceği hesaplanmıştır” şeklinde konuştu.

“2170 YILI OLACAĞI ÖNGÖRÜLÜYOR”

Şenhisar sözlerini şöyle sürdürdü: “Manisa ve yakın çevresinin kayma hızları, sabit GPS/GNSS deprem istasyon ağı verilerinden belirlenerek kayma hızlarının İzmir ve Manisa’nın da içinde olduğu Ege Bölgesinde saatin dönüş yönünün tersi ve yıllık ortalama 20 milimetre olacak şekilde güneybatıya hareketi net gözlenmektedir. Manisa’nın tarihsel dönem depremselliği 2 bin yıl önce (M.S. 17 yılında) meydana gelen ve toplamda 250 kilometre uzunluktaki bir alanda 12 antik kentin yıkılmasına neden olan büyük depreme ait bilgiler, Manisa-Yuntdağı bölgesinde Aigai Antik Kenti’nde yürütülen güncel arkeolojik araştırmalardan elde edilen yazıtların çözümlemesi ile ortaya konmuştur. Hatta bu yazıtlarda söz konusu şiddetli depremin Batı Anadolu'nun başına gelmiş en büyük felaket olduğunun anlatıldığı ortaya konmuştur. Buna ek olarak Manisa ve yakın çevresinde gerek aletsel, gerekse tarihsel dönemde meydana gelen (M=6.5 ve daha büyük olan) şiddetli depremlerin M.Ö. 17 ile 1970 yılları arasında bir dağılım gösterdiği gözlenmektedir. Kütahya, Manisa ve Uşak’ta 1000’den fazla can kaybına neden olan 28.03.1970 tarihinde meydana gelen M=7.2 büyüklüğündeki Kütahya-Gediz depremi öncesi oluşan şiddetli depremlerin M.Ö. 17 yılından itibaren kayıtları gözlenmektedir. AFAD tarihsel deprem kayıtlarından hareketle söz konusu 2040 yıllık süre içinde meydana gelen M=6.5 ve daha büyük depremlerin sayısı 10 olarak belirlenmiştir. Buna göre, bu ve daha fazla büyüklükteki şiddetli depremlerin tekrarlanma periyodu 200 yıldır. Son şiddetli depremin 1970 yılında meydana geldiği göz önüne alındığında, bir sonraki şiddetli depremin (M≥6.5) oluş tarihinin, yaklaşık iki nesil sonrasını etkileyecek şekilde 2140 yılı olacağı öngörülmüştür.” Haber Merkezi