Şehzadeler kenti Manisa’ya 1960 yılında geldim. Dilşeker Mahallesinde gençliğim geçti. Uzun süredir Kitapsaray’ın karşısında oturuyorum. Koronavirüs tedbirleri nedeni ile iki yıla yakın terastan Spil Dağını seyrettim. Aşılarla kendimi korumayı başardım. Manisa’da günlük vaka sayısı 470, düşüş var. Aman olsun. Bir an önce bu dertten kurtulalım diyorum. Sağlıklı yaşamak güzel, bugünlerde erken kalkıyorum. Söğütaltı Kahvesinde Aydın Besen ile sabahın köründe 06.30’da buluşuyorum. Çaylarımızı içiyoruz. Zaman zaman da şehir turu yapıyoruz. İşte o günlerden bir gün Aydın Besen ile yürüyerek Karaköy’e doğru yola çıktık. Hava yeni aydınlanıyor. Dolmuşlar şehir otobüsleri harıl harıl çalışıyor. Ulupark’ın önünden Aynı Ali’nin yanından Karaköy Kırmızı Köprüyü geçerek bir zamanların Manisa’nın en lezzetli lokantası Dede’nin aşçı başı ustası Şükrü Ustanın oğlu Mehmet’in Karaköy’deki Öztat Lokantasına ulaşıyoruz. Çorba çeşitleri ile ünlü Mehmet’in dükkanında masaya oturuyoruz. Mehmet Usta dostlarım gelmiş dedi. Aydın Besen daha önce çorbasını içmiş Mehmet Ustanın. Bana sordu ne içersin diye. Ben ise ne getirirsen onu dedim. Aydın ile bana ayak paçadan yaptığı çorbayı getirdi. Birlikte çorbalarımıza Aydın Besen ile kaşık salladık. Nefisti. Dükkanda oturacak masa bulmak zor. Arka masada oturan Halil Çınar yanımıza geldi. Buranın çorbası meşhurdur dedi. Ben de ilk defa geliyorum, geldiğime değdi dedim. Aydın Besen çorbaların parasını ödedi. Çıktık yürüyoruz. Karşımıza Aydın Besen’in berberi Ali çıktı. Sabahın erken saatinde çay içmeden bırakmam dedi. Ben berber Ali’ye “Sabah sabah ne işin var?” dedim. Ankara’da torunlarını görüp hanımını orada bırakan Karaköy’ün usta berberi Ali “Dükkana sabah 8’de geldiğimizde ustamız bizi kovardı bu saatte gelinir mi diye, Aydın bilir her sabah erken kalkarım” dedi. Çaylarımızı içtik yine yürüyerek Aydın Besen ile evlerimize döndük. 2 kilometrelik bir mesafeyi kat ederek. İstirahat ettim. Yürüyerek Hatuniye Caminin karşısındaki yılların aşçısı Bahattin ustanın oğullarının işlettiği ev yemekleri yapan lokantaya gittim. Motordan düşüp ayağını inciten Çeto takkesi başında elinde kepçesi ile müşterilere seke seke hizmet etmeye çalışıyor. Helvacı Nihat’ın oğlu Alp de yemeğini yiyor. Ben de nohutlu pilavın üzerine biraz güveç koydurup cacıkla karnımı doyururken Alp yanıma geldi. Babası Nihat abi yurtiçi gezisine çıktığını bildiğim için “Baban döndü mü?” dedim. “Annem ile birlikte döndü” dedi. Sohbet ettik. Çeto da yanımıza geldi. Ayağı iyileşmiş maşallah. Bir Bursa seyahati yapmış. Çarşıda dolaşmak güzel. Öğleden sonra Şehzadeler Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Songüler’i aradım. Yoğundu. Belediye meclis toplantısına katıldım. Başkan Ömer Faruk Çelik ilçeye kazandırılacak hizmet projelerini görüşmek için Ankara’ya Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ile görüşmeye gittiği için meclis toplantısını Atilla Efendioğlu yönetti. Tanıdık meclis üyeleri yanıma geldi. Sohbet ettik. Ben Ahmet Songüler, Fatih Baybatur ve Bilal Demir ile birlikte meclis toplantısını izledim. Rahmetli Ertuğrul Dayıoğlu’nun 1980 yılından sonraki belediye başkanlığı döneminde bir süre Doğru Yol Partisine temsilen meclis üyeliği yaptım. İşlerimin yoğunluğu artınca 6 ay sonra istifa edip normal yaşantıma dönmüş biri olarak meclis toplantısına katılmam anılarımın tazelenmesine vesile oldu. Toplantı bitince İstanbul’dan gelen Ekonomist Hikmet Oray Yalçın ve Ataman Taydaş ve Manisa futbolunun meşhur rahmetli Kumar Ali’nin oğlu Reha’nın davetlisi olarak Salihli’ye gittik. Reha bizi aldı Salihli Şehir Kulübüne götürdü. Kulübün uzun süre başkanlığını yapan ziraat mühendisi Mesut Koparan ile tanıştırdı. Birlikte yemek yedik. Mesut Koparan ile kanımız ısındı. Ortak arkadaşlarımızdan bahsettik. Güzel bir akşam yemeğinden sonra ver elini Manisa Söğütaltı Kahvesi. Orada stres atmak için Hikmet Oray Yalçın, Akın, Kasap Taner ve Hakan pişti oynadılar. Bizler heyecanla oyunu seyrettik. Kasap Taner formdaydı. Oyunu kazandı. Sonra vakit olduğu için Çapala Mehmet, Kasap Taner Kuyumcu Serdar’a eşlik etmek için dördüncü lazımdı. Yıllar sonra ben de oyuna dahil oldum. Tabi ki acemi oyuncu ile eşleşen Kuyumcu Serdar ile oyunu biz kaybettik. Kasap Taner’in formda olması bizim oyunda da gözle görülür üstünlük sağladı.

Aydın Besen ile sabahın köründe başlayan şehir turu sona erdiğinde gece 24’ü geçmişti.