Bugün 1 Mart. Koronavirüs salgınında normalleşme adımlarının nasıl atılacağının Başkan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılacak kabine toplantısında ele alınacağı gün. Manisa ilinin de durumu bugün valilikte yapılacak sağlık kurulu toplantısında belli olacak. Bekleyip göreceğiz. Kahveler, restoranlar ve kafeler açılacak mı? Ben bugün yine siz okuyucularıma Süper Ligin Cuma ve Cumartesi oynanan Beşiktaş-Denizli ve Galatasaray-Erzurum maçlarında alınan sonuçlara göre zirvedeki durumu yazacağım. Yılın derbisi Trabzon-Fenerbahçe maçının değerlendirmesini de yarın yazacağım.

BEŞİKTAŞ DA GALATASARAY DA KAZANDI

4 büyüklerin zirve mücadelesinde Beşiktaş Denizli’yi 3-0’la, Galatasaray da Erzurumspor’u 2-0’la İstanbul’da yendi. Geçen haftayı bay geçiren Sergen Yalçınlı kara kartal Hakan Kutlulu horozun sesini 17.dakikada yok edip bitirdi. Cuma akşamı düşme hattında debelenen Ege’nin horozu Denizli’nin Beşiktaş karşısında bir şey yapacağını hiç düşünmedim. Çünkü Denizli camiası paramparça, birbirlerini yiyor. Huzurun ve güvenin olmadığı ortamda Gençlerbirliği’ni yenerek acaba düşüncesi yaratan Denizlispor fiziksel olarak dinlenen Beşiktaş karşısında bir varlık gösteremedi. Beşiktaş bu maçın favorisi miydi? Evet. Kazanması normal miydi? Yine evet. Ama Beşiktaş’ın sahada bu kadar güzel bu kadar göze hoş gelen kaliteli futbol ortaya koyacağını beklemiyordum. Beşiktaş nasıl olsa kazanırım edası ile sahaya çıkmadığını daha maçın başında belli etti Sergen Yalçınlı Beşiktaş maça ciddi başladı. Tedbirlerini alarak Denizli’yi Larin, Abuobakar ve Ljajic’in 22 ve 39. dakikalar arasında attığı üç golle yenerek zirvedeki yoluna devam etti. Sergen Yalçın şampiyonluk düğümünün çözülmesinin Nisan ayında belli olacağını söyledi. Yalçın “Hedefte dört büyük takım var ve de herkesin şansı var” diyor. Metin Gökalp dostum Yeni Asır Gazetesinde Beşiktaş Denizli maçının yorumunda Denizli’nin durumuna üzüldüğünü belirtirken Beşiktaş için “Kafasını iyi kullanan, parasını akıllı harcayan ve yetenekleri sayesinde güçlü olan Sergen Yalçın gibi hocalar her zaman kazanıyor. Her daim kazanacaklar da bu alemde” diyor. Metin Gökalp sahalarda kramponlu ayakları ile ter dökmüş bir spor yazarı. Doğruya doğru eğriye eğri diyen bir yapısının olduğunu biliyorum. Kimseye eyvallah demez. İltimas geçmez. Yani doğrucu Davut’tur. Bundan dolayı başına gelmedik kalmamıştır. Metin Gökalp Beşiktaş’ı beğendiğine göre bir bildiği vardır. Gerçi Denizli karşısında oynadığı futbol ve attığı goller ile Beşiktaş’ı beğenmeyenin art niyetli olduğunu düşünürüm. Sergen Yalçın ve yönetim ne badireler atlatarak sabırla bugünlere geldiler. Taraftarlarına hayat verdiler. Ben de Beşiktaş’ı bulunduğu zor şartlar içerisinde zirve mücadelesine ortak olmasının büyük başarı olarak görüyorum.

GALATASARAY KAZANDI AMA

Şubat ayının son haftasında yalancı baharı yaşıyorduk. Cumartesi günü Manisa’da hava ısısı 20 dereceyi buluyordu. Belki de yasakların son Cumartesisini yaşıyorduk. Erdoğan Esentaş’ın Gökoğlu Kuruyemiş Şekerleme Marketinden gazetelerimi alırken Erdoğan Bey sabahın 11’inde “Trabzon-Fenerbahçe maçı ne olur?” diyordu. Benim gibi Galatasaraylı ’ya. Ben Erdoğan Bey’e “Fenerbahçe kazanır. Başka çaresi yok” dedim. Gerçekten Cumartesi ve Pazar günleri bu soruyla çok muhatap oldum. Beşiktaş’ın ve Galatasaray’ın galibiyetleri bir yana Türkiye spor camiasında Trabzon-Fenerbahçe maçının skoru merak ediliyordu. Bugünkü yazımı Pazar günü öğleye yakın yazıyordum. Galatasaray’ın Erzurum’u 2-0 yenmesinin keyfini yaşayarak Sümer Oral abim “Bu haftayı da atlattık” diyor. Trabzon-Fenerbahçe maçının berabere bitmesini arzu ediyordu. Sümer abim ve eşi Türkan ablam Bodrum’daki yaşamlarına kısa bir süre ara veriyor. Bugün Ankara’ya dönüyorlar. Martın sonunda Bodrum’a dönecekler. Yazdan kalma bir günün güneşinden bir süre yararlandım. Sonra evde televizyon başında Galatasaray-Erzurum maçının saatini bekledim. Maç başladı. Geçen hafta sahasında yenilen Erzurum İstanbul’da Galatasaray karşısında oyunu sahasında kabul edince Aslanın işini kolaylaştırdı. Elini kolunu sallayarak kale önüne gelmesinin yolunu açtı. Açtı da ne oldu? Aslan galibiyet kilidinin kapısını açmakta zorlanıyordu. Erzurum da fırsat buldukça kontra atakla Galatasaray’ın kalesinin önüne inmesine seyirci kalıyordu. Aslan bu ne zaman kükreyeceği belli olmaz. Hani bu güneşe kar dayanmaz derler ya. Erzurum’un Galatasaray’ın baskısına fazla dayanma şansı görülmüyordu ve öyle oldu. 38. dakikada ve 45+1’de Muhammet yine gollerini atıyordu. Muhammet’in devre biterken attığı ikinci gole Erman Toroğlu ofsayt diyordu. Derler ya “Hatice’ye değil neticeye bak” iki gol de hakem Ali Palabıyık ve VAR tarafından geçerli sayılmıştı. İkinci yarıda Galatasaray Emre Kılınç ile bir gol daha attı ise Onyekuru’nun elle oynadığı gerekçesiyle gol iptal edildi. Erman Toroğlu Galatasaray’ın bu golünün geçerli sayılması yönünde yorum yaptı. Bu yarıda Galatasaray defansının zaafları 60 ile 63. dakikalarda büyük oldu. Erzurum yakaladıklarını gole çevirse skor bir anda 3-2 Erzurum lehine dönerdi. Sonra Galatasaray ne yapardı bilemiyorum ama 90 dakika bittiğinde Galatasaray da sahadan üç puanı kazanarak ayrılıyordu. Pazar akşamına kadar zirve yarışı içinde olan dört takımdan Beşiktaş ve Galatasaray kazanmıştı.

Yarın haftanın derbisi Trabzon-Fenerbahçe maçında neler olduğunu yazacağım.