Prof. Akgün, AA muhabirine yaptığı açıklamada, depremlerin her an yaşanabileceğini, asıl önemli olan konunun "zeminle deprem ilişkisini iyi kurup buna uygun bina inşası" olduğunu kaydetti.

Manisa'da son birkaç günde yaşanan depremlerin yığma taş binalarda çatlak ve yıkılmalara neden olabileceğine işaret eden Akgün, "Manisa'daki depremlerin devamı her an için gelebilir çünkü enerji boşalıyor. Depremlerin gerçekleşenlerden büyük olması ihtimali ise daha düşüktür, eşit ya da daha küçük bekleriz." diye konuştu.

Depremin yönüne bağlı olarak çevre illerde de hissedilebileceğini işaret eden Akgün, "Derinliği sıfır ila 10 arasındaki kırılmaların etkisi daha büyük oluyor, biz bu durumu sünek olmayan kırılma olarak nitelendiririz. Etkisi de daha fazla oluyor. Bu depremlerin güzel olan tarafı sık sık meydana gelmesi ve parça parça kırılması, bu tip depremler daha az zarar verici olacaktır." dedi.

Akgün, Türkiye'de zemin tam araştırılmadan binaların dikildiğini vurgulayarak meydana gelen depremlerin de bu gerçeği hatırlattığını söyledi.

DEÜ Sismoloji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Orhan Polat ise Manisa'daki depremlerin dağılımını incelemek ve gözlem yapmak gerektiğini belirtti.
Editör: TE Bilişim