Referanduma 23 gün kala CHP İl Başkanı Halil Tokul ile İl Yönetim Kurulu Üyeleri İlksen Uludağ Özalper ve Demirhan Gözaçan, madde madde yeni anayasa teklifini tartışarak kafalardaki soru işaretlerini yanıtladı. CHP kurmayları, ‘evet’ kampanyası yürüten kişilerin kendilerine yönelik eleştirileri yanıtladı.
CHP ANAYASA KOMİSYONU’NU NEDEN TERK ETTİ?

-İlk olarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi düzenlenirken Anayasa Komisyonu’nu terk ettiniz. Karşı taraf, ‘CHP çalışmalarımıza katılmadığı için bizim tasarımız halka gidecek, kendileri bir şeyler katabilirdi’ diyor. Bu haklı bir eleştiri değil mi? Gerçekten o komisyonda bulunsaydınız tasarı daha farklı olabilirdi. CHP Manisa İl Başkanı Halil Tokul: Algı yaratmaya çalışmak için bu argümanı sürekli kullanıyorlar. Anayasa Komisyonu, demokratik bir şekilde mi ilerledi? Milletvekillerimizin üzerlerine saldırdılar. Bize konuşma hakkı vermediler. Bu zamana kadar toplum için talep ettiğimiz hangi tasarıyı kabul ettiler, görüşmek istediler? Seçmenin algılarıyla oynamak için ‘CHP masayı terk etti’ diyorlar. Bu teklif yapılırken bize söz hakkı bile vermediler.
MİLLETVEKİLİ SAYISININ ARTTIRILMASINA CHP NEDEN KARŞI ÇIKIYOR?

-Anayasanın 75. maddesinde milletvekili sayısı 550’den 600’e çıkarıldı. Evet cephesine göre bu sayı az bile. Avrupa’ya oranla milletvekili sayımız çok az. Siz ne düşünüyorsunuz? CHP İl Başkan Yardımcısı İlksen Uludağ Özalper: Ekonomik olarak olaya baktığımızda 550 milletvekilinin bile fazla olduğunu düşünüyoruz. Temsil yeteneği elbette çok önemli ama 600 milletvekilinin ülkeye getireceği külfet inanılmaz rakamlarda. 50 tane milletvekiline verilecek maaş ve imkanlar asgari ücrete bölünsün ve asgari ücrete zam yapılsın diyoruz. -AK Parti, ‘CHP sürekli Almanya demokrasisini örnek veriyor ama orada milletvekili sayısı bin’ diyor… CHP İl Başkan Yardımcısı İlksen Uludağ Özalper: Almanya’yla bizim ekonomik durumumuz aynı değil. Yan yana koyulabilecek durumda değiliz. Demokrasi ve ekonomik anlamda Almanya’ya ulaştığımızda milletvekili sayısı neden artmasın? Bizim de bin tane milletvekilimiz olabilir. Almanya’dan örnek alacağımız şey öncelikle demokrasi anlayışı, tek adam rejiminden kurtularak gelirin eşit olarak dağıtılması. Bunlara ulaştığımızda bin değil bin 500 milletvekili olsun. Almanya’dan örnek almamız gereken çok daha fazla şey var. Türkiye’nin terör sorunu, işsizlik 50 milletvekili geldiğinde bitecek mi? 50 tane milletvekilinin Türkiye’nin problemlerini çözebileceğini düşünmüyoruz. Aksine artı bir külfet getirecek. CHP İl Başkanı Halil Tokul: Burada çok önemli bir noktayı kaçırmamak lazım. Almanya, federal sistemle yönetiliyor. Her federal devletin kendi içerisindeki milletvekillerinin toplamı bine ulaşılıyor. Peki ben şunu yöneltmek istiyorum. Almanya’dan örnek vermişler. Milletvekili sayısının arttırılması, Türkiye’de federal bir sistem ortaya çıkması için midir? Altyapı oluşturmak adına yapılıyorsa sonuç çok vahimdir. Zaten Cumhurbaşkanlığı Sistemi kabul edilirse parlamentonun önemi kalmıyor. Bu yüzden 600 milletvekili de olsa, 60 milletvekili de olsa bir farkı yok.
SEÇEBİLEN, NEDEN SEÇİLEMİYOR?

-Anayasanın 76. Maddesinde milletvekili seçilme yaşı, tasarıya göre 18’e düşüyor. Siz buna karşı çıkıyorsunuz. Gerçekten ben de merak ediyorum, seçebilen kişi neden seçilemesin? CHP İl Başkan Yardımcısı İlksen Uludağ Özalper: Kişisel düşüncemi açıklamak istiyorum. 18 yaşında birinin AK Parti’den milletvekili olabilmesi için 200 bin TL civarında bir para yatırması gerekiyor. 18 yaşında, öğrenciliğini bile tamamlamamış, askerliğini yapmamış kaç kişinin 200 bin TL’si var. Bunu AK Partililere sormak istiyorum. Bu tasarıyla milletvekili seçilme yaşını kendi çocuklarına uygun hale getirmeye çalışıyorlar. Birilerine uygun kıyafet diktiklerini düşünüyorum. Sokaklarda dolaşan 18 yaşındaki gençlerin kaçı milletvekili olabilir? 18 yaşında milletvekili seçilen biri, 23 yaşında emekli olacak. Bu normal bir şey mi? Emeklilik yaşını durmadan yükselttikleri bir ülkede 23 yaşındaki gencecik çocuklar emekli olacaklar. Ağır araç kullanabilmek için bile 22 yaş ehliyet yaşıdır. Siz 18 yaşındaki insanı milletvekili yapmaya karar veriyorsunuz. Bunu bizim, halkın çocukları için yaptıklarını düşünseydik belki de bu kadar karşı çıkmazdık ama zengin ailelerin çocuklarını milletvekili yapacaklar. CHP İl Sekreteri Demirhan Gözaçan: 18 yaşındaki bir gencin milletvekilliği yapması bana çok normal gelmiyor. Daha okuması, eğitimini tamamlaması lazım. Olgunlaşması lazım. Hayata bakış açısının değişmesi lazım. Temelde yeni oy kullanacak kitleye sempatik gözükmek için alınmış bir karar olduğunu düşünüyorum. Uygulanması çok zor bir sistem. Seçim çalışmaları yapmak, alanda çalışabilmek ekonomik bir güç gerektiriyor. İşini gücünü eline almış, ekonomisini toparlamış, hayata bakış açısını olgunlaştırmış birinin milletvekili olması gerektiğini düşünüyorum.
AYNI GÜN İKİ SEÇİM

-77. maddede TBMM ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri 5 yıla çıkıyor. Milletvekili ve Cumhurbaşkanları seçimleri de aynı gün yapılacak. CHP’nin buna da itirazı var. Bu noktada gördüğünüz yanlış nedir? CHP İl Başkanı Halil Tokul: Yapılacak olan seçimlerde hem Başkan, hem de milletvekilleri için aynı gün oy kullanılacak. Başkanın partili olması da gündemde. Partili başkan, kendi partisindeki milletvekillerini belirleyebiliyor. Parlamentonun tamamen başkana endeksli milletvekillerinden oluşacağı gerçeğini göz ardı edemeyiz. Bu nedenle 2 seçimin de aynı gün olması kadar yanlış bir konu yoktur. Bu, hedef saptırmaktır. Birinci turda seçilemeyen başkan, ikinci turda seçilmeye kalktığında yeni bir aday çıkabilir ve o yeni aday seçimi alabilir. 1 gün önce başkana göre partiye oy vermiş kitlenin oluşturdukları parlamentoyla, siyasi partiler arasında uzlaşı sonucu çıkarılan Başkan adayı arasında uyumsuzluk ortaya çıkacak. Bugünkü sistemde Cumhurbaşkanı’yla parlamento arasındaki çekişmeden çok daha karamsar sonuçlar doğuracaktır. Bu yüzden Cumhurbaşkanı ile milletvekilleri seçimi karmaşa oluşturulmaması için farklı günlerde yapılmalı.
“SİSTEMDE FREN MEKANİZMASI YOK”

-87. maddede Bakanlar Kurulu’nun denetimi TBMM’den alınıyor. Bunun TBMM’nin gücünü azalttığını söylüyorsunuz. Konuyu açabilir misiniz? CHP İl Başkanı Halil Tokul: Bu sistemde denetim ve fren mekanizması yok. Anayasanın temelinde denetim mekanizması yok. Bu gün faaliyette olan kuvvetler ayrılığı ilkesi alaşağı edildi. Kuvvetler tek kişide toplanıyor. Bizim demokrasilerde olan olmazsa olmaz kuralımız Kuvvetler Ayrılığı ilkesinin hayata geçirilmesidir. Demokrasinin temeli burada yatıyor. Bu maddeye hayır dememiz, kuvvetler ayrılığı ilkesinin yok sayılmasıdır. Yasama ve yargı ayağının tamamı yok ediliyor. Parlamento yok sayılıyor. Bu madde de, Bakanların denetlenemeyeceğini apaçık ortaya koyuyor.
“İKTİDAR PARTİSİ BU RAKAMI BULAMIYOR, MUHALEFET NASIL BULSUN?”

-89. maddede de kanunun geri gönderilmesi durumunda ‘üye tam sayısının salt çoğunluğu ile kabul edilmesi’ ibaresi var. Bu noktada hayırcılara yöneltilen eleştirilerden biri de ‘milletvekili sayınızı yükseltebilirsiniz, neden çalışmak istemiyorsunuz’ şeklinde. CHP neden buna karşı çıkıyor? CHP İl Başkanı Halil Tokul: Adalet ve Kalkınma Partisi’nin ortaya attığı düşünce şu. Başkanlık sisteminde daha verimli bir muhalefet olacak diyorlar. Ama tam tersine bunu söylerken ‘5 yılda bir halka hesap veririz’ diyorlar. Temel mantık bu olunca, parlamentonun işlevinin kalmayacağını açıkça söylüyorlar. Parlamentoda bu sayıyı yakalama şansınız zaten olmayacak. Bunu yakalayabilseniz de Cumhurbaşkanı’nın hükümlerini geriye getirme şansınız yok. Cumhurbaşkanı bir kararname çıkartarak ‘Kıdem tazminatını varlık fonuna devrettim’ diyebilir. Biz üye tam sayısının salt çoğunluğunu bulsak da görüşmeler uzun sürerse geriye dönük mağduriyeti gideremeyiz. -Ama Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi mecliste 3 ay görüşülmezse direk düşüyor. Onun dışında siz salt çoğunluğu toplayarak bir kanun çıkartıp kararnameyi ekarte edebilirsiniz. Bu durum, milletvekili sayınıza bağlı… CHP İl Başkanı Halil Tokul: 1 Mart tezkeresinde AK Parti içerisinde 99 milletvekili çıkıp ‘hayır’ oyu kullandı. 96 tanesinin siyasi hayatı bitti, bir daha milletvekili dahi olamadı. Siyasi baskı nedeniyle bu sayıyı bulmamız imkansız. CHP İl Başkan Yardımcısı İlksen Uludağ: Cumhurbaşkanı bu sistemde milletvekillerini dizayn edecek. Herhangi bir hukuksuzluk durumunda hangisi çıkıp partisine fire verdirebilir? CHP İl Sekreteri Demirhan Gözaçan: ‘Seçim çalışmalarını yoğunlaştırmak için size imkan açıyoruz’ dedikleri rakam 301. Bu rakam Cumhurbaşkanı’nın yargılanmasında 360’a çıkıyor. İktidar partisi bu rakamı toplayamıyor şu anda. İleride muhalefet partisi bu rakamı nasıl toplayabilir? Bu rakamı şu an iktidar toplayamazken, muhalefet nasıl toplasın? Çok bomba bir söylem geliştirmişler…
CUMHURBAŞKANI’NA NEDEN SORU SORULAMIYOR?

-98. maddede TBMM’nin gen soru ve sözlü soru yetkisi kalkıyor. Yerine 15 gün içerisinde cevaplanmak zorunda olan yazılı soru geliyor. Ancak yazılı soru yalnızca Cumhurbaşkanı yardımcıları ve Bakanlara yöneltilebiliyor. Siz bu maddeye neden ‘monarşiyi hatırlatıyor’ diyorsunuz? CHP İl Başkanı Halil Tokul: Çünkü çıkaracakları kanunlar tek adam rejimi olacak. Bundan dolayı endişelerimiz var. Bu sistemin demokratik olduğunu da düşünmüyoruz. Başkanın denetimden uzak, Başkan yardımcılarının dahi parlamento denetiminden uzak olduğu bir sisteme gidiyoruz. Parlamentonun sözlü soru sorma hakkı yok. Başkan veya Başkan Yardımcıları, istediği tasarrufta bulunabilir. Ülkenin savaşa girmesinden tutun, ekonomik anlamda alınacak her türlü konu tek adamın elinde olacak. Bakanlar kurulunu zaten kendisi seçiyor. Cumhurbaşkanı yardımcılarını da öyle. Ve meclis bunlara sözlü soru soramayacak, gen soru zaten ortadan kalktı. Milletvekili seçilme statüsüne sahip herkes Cumhurbaşkanı yardımcısı olabilir. Peki, milletvekili seçilme statüsü nedir? İlkokul mezunu olmak, okuryazar olmak, askerliğini yapmak, suçu olmamak. Bir kişi, tıpkı 1 Mart tezkeresinde olduğu gibi Kuzey Irak’a Amerikan ordusuyla birlikte girebilir. Parlamentoyu devre dışı bırakıyor. CHP İl Sekreteri Demirhan Gözaçan: Sözlü soruyu bile milletvekillerinin elinden almış durumdalar. CHP İl Başkan Yardımcısı İlksen Uludağ Özalper: Tek adamı sorgulayacaksınız, 15 gün içerisinde cevap gelecek. Cevabı verenler, Cumhurbaşkanı’nın atadığı kişiler. Bu sistem sağlıklı mı? Cumhurbaşkanı bu akşam karar veriyor, biz iki gün sonra Suriye’ye giriyoruz, yazılı olarak soru soracağız, bir de 15 gün cevap bekleyeceğiz. Böyle bir şeyin mantığı var mı? Halkın seçtiği milletvekili, Cumhurbaşkanı’na soru soramıyor. Cumhurbaşkanı bu maddede kendini halktan soyutluyor. CHP İl Başkanı Halil Tokul: En son Bilal Erdoğan’ın Manisa’ya gelişinde bu olayı yaşadık. CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekilimiz Özgür Özel, Dündar Çiloğlu Anadolu Lisesi’nde yaşanan olay üzerine Milli Eğitim Bakanı’nı arayarak konuya ilişkin soruşturma açılmasına ön ayak oldu. Şu anki sistemde bir muhalefet milletvekili, iktidarda olmadan bile Bakan’dan hesap sorabiliyor. Başkanlık sisteminde böyle bir şansları yok.
CUMHURBAŞKANI TARAFSIZ OLABİLECEK Mİ?

  1. maddede de ciddi tartışmalar var. Cumhurbaşkanı’nın siyasi partiyle iliği kesilir ibaresi kalkıyor. CHP bunu da ‘tarafsızlık ilkesine aykırı’ olarak değerlendirdi. AK Parti de, ‘hangi Cumhurbaşkanı tarafsızdı?’ diyor. Tabii en çok değerlendirilen noktalardan biri de, Cumhurbaşkanı’nın 3. döneme aday olmasına ilişkin düzenleme. CHP bu maddeye ne diyor?
CHP İl Başkan Yardımcısı İlksen Uludağ Özalper: Cumhurbaşkanı bir yemin ederek görevine başlıyor. Şu anda bile Cumhurbaşkanımız AK Parti’nin Genel Başkanı gibi mitingler yapıyor. Tarafsızlık yemini etmiş ve partili olmayan bir Cumhurbaşkanı bile şu anda böyle davranıyor. Önerilen maddenin geçerli olması durumunda yaşanacakları siz düşünün. Siz bir gazeteci olarak Cumhurbaşkanı’na ilişkin bir yazı yazdınız ve sizi tehdit ettiler ya da işinizden ettiler. Bu sistemde bir mahkemeye ne kadar güvenebilirsiniz? -Ben şuanda da mahkemelere güvenemiyorum. Hukuka güven Türkiye’de çok düşük seviyelerde. Yani siz Cumhurbaşkanlığı Sistemi geldikten sonra bu seviyenin 0’a ineceğini söylüyorsunuz. Doğru mu anlıyorum? CHP İl Başkan Yardımcısı İlksen Uludağ Özalper: Yandaş olmadığınız sürece evet, güvenemezsiniz. -Araya gireyim. CHP, Amerika’daki Başkanlık sisteminden örnekler veriyor ama Donald Trump’ın da partisi var… CHP İl Başkanı Halil Tokul: Evet, Donald Trump da partili ama Trump yargıya hükmedemiyor. Yasamaya, parlamentoya hükmedemiyor. En son olayda bunu açıkça gördük. Mültecilerin ülkeye alınmamasıyla ilgili bir karar çıkardı. Bunun üzerine ne oldu? Mahkeme bu kararı bozdu. ‘Sen bunu yapamazsın’ dedi. Trump hiçbir şey yapamadı. Bizde bu olacak mı? Devlet, parti devletine dönüşecek. Bu ülke sultanlıktan öte demokrasiyle yönetilmeyi hak ediyor. Eksikliklerimizi parlamenter demokratik sistem içerisinde bulmak zorundayız. -Ben AK Parti İl Başkanı ve Yönetim Kurulu üyeleriyle birlikte yaptığım röportajda da 3 dönem üzerine durdum. CHP ne düşünüyor? CHP İl Sekreteri Demirhan Gözaçan: Değinilmesi gereken diğer noktalardan biri de Cumhurbaşkanı’nın adaylığı. Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilirse Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilecek. İşte bu nokta tam bir kaos. Cumhurbaşkanı ile meclisteki milletvekili çoğunluğu aynı partiden olursa, Cumhurbaşkanı adayı desteklendiği için hükümet ülkeyi yok yere erken seçime götürebilir. Cumhurbaşkanı ile milletvekili çoğunluğu farklı partilerden olursa, muhalefet de istediği zaman Cumhurbaşkanı’nı çalıştırmamak için ülkeyi erken seçime götürebilir. Parlamenter sistemin tıkanık olduğunu söyleyerek halk oylaması yapıyorlar. Esas kaos bu sistemde var.
CUMHURBAŞKANI KARARNAMESİ VE YETKİLER

-Anayasanın 104. Maddesi neredeyse komple değiştirilmiş. En önemli noktalardan biri de Cumhurbaşkanlığı Kararnemesi. Siz ne diyeceksiniz? CHP İl Başkanı Halil Tokul: İnsanların yaşam biçimlerine daha rahat müdahale edebilmek için Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi diye bir şey ortaya attılar. Sahada bize bu tepkiler geliyor. İnsanlar bize ‘Ben evet dediğimde yarın yaşam biçimime karışılacak mı’ diyorlar. Evet, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile karışılabilir. -Ama OHAL durumları dışında Cumhurbaşkanı kişisel hak ve özgürlükler için kararname çıkartamıyor. Hem hangi Cumhurbaşkanı böyle bir şeyi göze alır ki? CHP İl Başkanı Halil Tokul: OHAL’i de Cumhurbaşkanı belirliyor. Yani OHAL ilan edip kişisel hak ve özgürlükler için kararname çıkartabilir. Bir daha aday olmayacak Cumhurbaşkanı bunu göze alabilir. Bu işin garantisi yok. Türkiye, riske atılamayacak bir referandum sürecinden geçecek. CHP İl Başkan Yardımcısı İlksen Uludağ Özalper: Çok gerilere gitmeye gerek yok. Bir gece yattık, tecavüz yasası meclisten geçirilmeye çalışıldı. Kamuoyunun tepkisiyle birlikte bu karar çıkartılmadı. Ama bu sistemden sonra biz bir gece yattığımızda tecavüz yasası çıkartılabilir. Halk bunun cevabını 5 yıl sonra sandıkta verebilir ama bu süre içerisinde bütün tecavüzcüler bizim aramızda dolaşacak. Bazı şeyleri anında engelleyebilmek varken insanlar neden 5 yıl sonra haklarını arasınlar? -Maddede bir diğer konu da üst kademe kamu yöneticilerinin atanması ve görevlerine son verilmesi. Bu maddeye ‘atanmalarına ilişkin usul ve esasları Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle belirler’ ifadesi kullanılmış. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? CHP İl Başkanı Halil Tokul: Bu madde şu demek; ‘Ben istediğim akrabamı, istediğim yakınımı kafama göre her yere atarım, siz de gıkınızı çıkartamazsınız.’ Bunun hesabını vermeyecekler. Bürokrasiyi tamamen Cumhurbaşkanı atayacak. Bunun Türkiye’ye getireceği sonuçları düşünmek dahi istemiyoruz. Bir ekonomist, bir hukukçu, bir sosyal güvenlik uzmanı arka planda eğitimlerini en iyi şekilde tamamlamış olmalı. Ama bu maddeyle birlikte Cumhurbaşkanı’nın istediği bir kişi Merkez Bankası’nın müdürü olabilir. İlkokul mezunu üst düzey kamu yöneticisi bu ülkeyi yönetebilir.
“İSTERSE BİN TANE CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI ATAYABİLİR”

-Anayasanın 106. maddesinde de Cumhurbaşkanı yardımcısı sayısı bir veya birden fazla olarak belirtilmiş. Ben bu soruyu ‘evet’ kampanyası yürütenlere ‘Yani Cumhurbaşkanı 100 tane yardımcı atayabilir mi’ diye sorduğumda ‘fiili olarak bu imkansız bir durum, muhalefettekiler hukuk mühendisliği yapmaya çalışıyor’ dediler. Gerçekten siz bir Cumhurbaşkanı’nın 100 tane yardımcı atayabileceğini düşünüyor musunuz? CHP İl Sekreteri Demirhan Gözaçan: Bize hukuk mühendisliği yapıyorsunuz demeleri çok komik. O zaman bu anayasa teklifinde sayıyı belirtselermiş, biz de bunu konuşmasaymışız. Ben hatta bu sayıyı daha da arttırıyorum. Teklifin şu haliyle Cumhurbaşkanı isterse bin tane yardımcı da atayabilir. Bunun garantisini kimse veremez.
OHAL YETKİSİ

-119. maddede OHAL yetkisi Bakanlar Kurulu’ndan alınarak Cumhurbaşkanı’na veriliyor. Bu maddede de kıyamet koptu. Devletin başının OHAL ilan etme hakkını kendinde görmesi çok doğal değil mi? CHP İl Başkanı Halil Tokul: Bu madde ‘ben tek başıma bu ülkeyi savaşa da sokarım, bu ülkeyi ekonomik anlamda zayıflatırım’ demek. -Evetçiler de ‘Bulsunlar milletvekili sayısını, OHAL’i kaldırsınlar’ diyor… CHP İl Başkanı Halil Tokul: Kendilerinin bulamadığı sayı üzerinden bizi vurmaları da ayrıca değerlendirilmesi gereken bir konu.
“BAŞKALARININ KANDIRMAYACAĞI NE MALUM?”

-146. ve 159. maddede ipleriniz tamamen koptu. Anayasa Mahkemesi ve HSYK’ya üye atanmasıyla ilgili maddeyi siz hukukta kadrolaşma olarak mı değerlendiriyorsunuz? Evetçiler ‘biz bir daha hukukta FETÖ gibi bir kadrolaşma görmek istemediğimiz için bu sayıları belirledik’ diyorlar… CHP İl Başkan Yardımcısı İlksen Uludağ Özalper: FETÖ’yü Anayasa Mahkemesi ve HSYK’ya kim soktu? Verdikleri örnekte bile tezata düşüyorlar. Bir daha kandırılmayacaklarının garantisini kim verebilir? CHP İl Sekreteri Demirhan Gözaçan: Ben de merak ediyorum. Cumhurbaşkanı’nın başka bir örgüt tarafından bir daha kandırılmayacağını kim bilebilir? Üst kademe kamu görevlilerini Cumhurbaşkanı atıyor, Anayasa Mahkemesi ve HSYK üyelerini atıyor, Bakanları da atıyor. Atamadığı tek şey muhalefet partilerinin milletvekilleri…

JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞI’NIN MGK’DAN ÇIKARTILMASI
-118. maddede Jandarma Genel Komutanlığı, MGK’dan saf dışı edilmiş. Sizce neden? CHP İl Başkan Yardımcısı İlksen Uludağ Özalper: Tamamen askeriyeyi sindirmek için uygulanan bir politika.
“TEK BİR KİŞİ BÜTÇEYİ YÖNETECEK”

Son olarak mülga hükümlerde ‘Bakanlar Kurulu bütçeyi TBMM’ye sunar, bütçe TBMM’de kabul edilir’ deniyor. Yani bütçe Cumhurbaşkanı’nın elinde olacak. Ne düşünüyorsunuz? CHP İl Başkanı Halil Tokul: Koskoca Türkiye Cumhuriyeti’nin bütçesi Cumhurbaşkanı’nın elinde. İstediği gibi kullanabilir. Vatandaşlarımızın şunu bilmesi gerekiyor. Bu bir seçim değil. Bu bir referandum ve biz bundan 100 yıl sonrasını da düşünmek zorundayız. Bu sistem krizlere çok açık. Zaten bunlar iktidarda. Neyi çözebildiler? Başkanlık geldiğinde onlar için ne değişecek? Neden böyle bir yola giriliyor? 15 yılda hangi kararı istediler de çıkartamadılar? Meclis çoğunluğu onlardaydı, Bakanlar onlardaydı. Şimdi ne değişecek? Parlamentoda ülke geleceğiyle ilgili her konunun tartışılması gerekir. Toplumun bilgilendirme görevini milletvekilleri yürütür. Bu sistemde öyle bir şey yok. Her şey Cumhurbaşkanı elinde. Oslo görüşmelerini yaptı, Dolmabahçe mülakatını yaptı, Habur’da PKK’lılarla halay çekti, Barzani’yle kol kola girdi. FETÖ’cülerle oturup anlaşarak HSYK seçimlerini ele geçirdi. Rektörleri tek başına atadı, bundan sonra da devam edecek. 17-25 Aralık’tan sonra ‘Ben aldatıldım, önce Allah affetsin, sonra milletim affetsin’ dedi. Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dan sonra gelecekler için de söylüyorum. Herkes aldatılmaya müsaittir. Böyle bir riski göre göre tek adamlığa evet deme şansımız asla yok. Ülkesini seven, bayrağını seven, kimliğini nasıl tanımlarsa tanımlasın, hangi partiyi tutarsa tutsun önemli değil. Hep birlikte bir yürek olarak mücadele ediyoruz. Emin olun başaracağız, çünkü haklıyız. Haklı olduğumuz için hayır diyoruz. Türkiye’nin özgür olmasını istediğimiz için hayır diyoruz. Türkiye’nin bağımsız olmasını istediğimiz için hayır diyoruz. Onurlu bir Türkiye için hayır diyoruz. Bunu da başaracağız.
Editör: TE Bilişim