Güce dayalı yarışma programlarında insanların fizikler ve ruhsal anlamda limitlerini zorlayan parkurlar hazırlandığını söyleyen Başkan Hasan Semih Bilgin, katılımcıların dayanıklı kişilerden seçilmesi gerektiğini anlattı.
"RUHSAL VE BEDENSEL SINIRLAR ZORLANIYOR"
Hasan Semih Bilgin, "Bu tür yarışma programlarının bu kadar ilgi görmesinin sebeplerinden biri, günlük hayatın içerisinde yaşamadığımız şeylerin yarışma formatı içerisinde insanlar tarafından gerçekleştirilmesi. Yarışmalar izleyici kitlesi ve ticari hedeflerle yapılıyor. Bu noktadaki en önemli şeylerden birisi de insan sağlığı. İnsan sağlığı açısından sınırları zorlayıcı, uç noktalarda korku ile fiziksel ve ruhsal anlamda insan limitlerini zorlayıcı şeyler yapılıyor. Adrenalini yüksek yarışma programlarının hedeflerinden birisi, ruhsal ve bedensel sınırları zorlayarak başarı gösterenleri belirlemek. Bunun da izleyici kitlesi oluşuyor. İnsanların sınırı görünmek isteniyor. Tabii ki bir takım sağlık riskleri oluşuyor. Yarışma katılımcıları zaten sağlık kontrolünden geçiriliyor" dedi.
"YARIŞMACILAR TRAVMA YAŞAYABİLİR"
Reality Show yarışmacılarının günlük hayata adapte olurken çeşitli travmalar yaşama ihtimalinin olduğunu belirten Bilgin, "Yarışmacıların yüksek adrenaline ve strese dayanıklılık olması gerekiyor. İşin bedensel kısmı böyleyken, durumun ruhsal boyutu da var. İnsanlar bu yarışmalarda karşılaştıkları durumları günlük hayatlarında yaşamadıkları için etkileniyor olabilirler. Korku ve riskli şeyler anlamında yaşananlar travmatik durumlar oluşturabilir" diye konuştu.
"SINIRLARI ZORLAYAN OYUNLAR KONTROLSÜZ ALANDA DENENMEMELİ"
Yarışmalardan etkilenen bazı izleyicilerin programdaki oyunları denemeye çalıştıklarını söyleyen Başkan Bilgin, "Bu yarışmalara katılma isteği duyan, kendisinin de bu tür yarışmalarda boy gösterebileceğini düşünen insanlar günlük hayatta denemeler yapıyor olabilirler. Bunları arkadaş gruplarıyla birlikte deniyor da olabilirler. Örneğin bir gıda maddesini çok sayıda yemeye çalışıyor ya da büyük yükler kaldırmaya çalışıyorlar. İnsanların uçlara yakın denemeleri var. Şunu bilmeliyiz ki bu programlar kontrollü alanlarda yapılıyor. Parkur alanında güvenlik tedbirleri ve sağlık ekipleri var. Günlük yaşantımızda ben de yapabilirim' diyerek parkur hazırlamaya çalışmamalıyız. Sınırları zorlayıcı oyunlar kontrolsüz alanlarda yapılmamalı. Yarışmalarda gördüğü oyunları yapmaya kalkışanların başına ciddi sağlık sorunları geliyor. Evet, bu yarışmaların bir cazibesi var. İnsanlar kendi kabiliyetlerini gösterme ihtiyacı duyuyorlar. Bunlar üzerinden onure edilme ihtiyacı da duyuyorlar. Limitleri zorlayan yarışmaları denemek çok anlaşılır bir şey değil" dedi.
"EĞİTİMSİZ KİŞİLER YARIŞMALARA ALINMAMALI"
Manisa Tabip Odası Başkanı ve Psikiyatrist Hasan Semih Bilgin son olarak şöyle konuştu, "Bu tür yarışmaların can güvenliğine uygun düzenleniyor olması gerekir. Etaplardaki yüklerin taşınabilirliği, olası riskli durumları yapımcılar tarafından değerlendiriyordur. Bu oyunlar insanların kabulü alınarak yapılıyor. Yapımcılar baştan tedbirini alıyorlardır. Oyunlarda ortaya çıkabilecek durumlarla ilgili siz sorumlusunuz' şeklinde bir sözleşme imzalıyorlar diye düşünüyorum. Sporcu olmayan, bu anlamda limitleri zorlanmaya eğitimli olmayan kişilerin antremansız bir şekilde oyunlarla karşı karşıya kalması ciddi sağlık sorunları yaratabilir. Altına girilen yükün o vücut yapısı tarafından karşılanıp karşılanamayacağının bilinmesi gerekiyor. Asıl risk grubu bu tür yarışmalara eğitimsiz kişilerin alınması. Oyun sırasında üzerindeki yükü atamadığı için sakatlanan kişiler var. Bu tür yarışmalardaki oyunlar fiziksel aktiviteler ve her daim risk var. Sakatlıklar oluyor. Her etkinliğin sağlık anlamında riski vardır. Önemli olan burada risklerin iyi tanımlanması"
ÖZEL HABER BERFİN ADICAN
Editör: TE Bilişim
