Soğuk bir kış günüydü. Spil'in soğuğu

Zirveden Gediz ovasına koşar adım iniyordu!

O esnada, 19 Mayıs stadın da oynanan maçta

Manisaspor rakip üzerinde baskı kurmuş

Adeta tek kale oynuyordu.

Manisaspor kaleci Selçuk, önünde Libero oynayan

Akın'a seslendi;

-Ako! Ara sıra topu bana at, ısınayım!

Top bir türlü defans oyuncularına gelmiyor ama

Selçuk ısrarla,

-Ako topu at! Yoksa donacağım! Diyordu.

Israrlı istenç epey zaman sürdü.

Maçın ilerleyen zamanında top libero Akın’a gelir

Rakip santrafor hücum pres yapınca, Akın çok sert şutla

Geri pas verir.

Top 90'na lamba!

Kaleci Selçuk, ne yaptın Ako? Der gibi 

Akın’a ters ters bakar!

Akın; Ne bakıyorsun oğlum? Al şimdi sobaya sarıl!

Benzine, elektriğe

Yer gazına yapılan gün aşırı zamlardan sonra

İçimiz yana yana, sobaya sarılmak zorunda kaldık!

Sözüm ona Karadeniz de yer gazı bulduk!

Laf başı geldiğinde çağ atladık.

Sobaya şükür edelim yine!

Kömürün tonu 1.400 TL olmuş, taştan ucuz!

Yakında, mangalı oturtacağız salonun orta yerine.

Eh!

Odun kömüründe, cezvede kahve doyumsuz olur!

Üstüne üstlük fal da bakacağız; Gözünüz aydın!

3 vakte kalmaz gidiyorlar!

Ülkemizde, Güneş’e ve

Ampule rağmen, hayat soğuk,

İlişkiler Antarktika.

Benzin, buz.

Motorin kar.

Tüp gazı, dolu.

21. Yüzyılda buzul çağ yaşanıyor iktidarla, vatandaş arasında.

Enerjide,

Dövizde

Kurtuluş savaşı veriyoruz!

İyide,

20 yılda kazanılan ne bir savaş gördük,

Ne bir inkılap, ne bir devrim!

Oysa daha çevreci enerji için il il,

Sokak sokak,  ev ev, boru döşemişlerdi.

Geç anladık boruların neden döşendiğini!

Yer gazı boruların yanında

Soba boruları kürdan kaldı!

Bizi yönetenlerle aramızda romantizm ateşi düştü!

Ampul aşkı tükenmekte!

Suyu ısıtıyor vatandaş sobada.

Artık çay mı demler?

Yoksa  

“Kestane kebap, zam borucularını göndermek sevap” Diyerek

Kestane pişiricisi mi olur?

Kendi bilir.