Acılı, tatlı
Onurlu şerefli
Haysiyetsiz ,gurursuz
Paralı parasız
Mutlu, mutsuz, umutlu, umutsuz
Her insanın bir hikayesi var.
Kiminin hayatları roman
Çoğunlukla acıklı dram!
Ağlayan çok, gülen az!
İnsanlar
Yarı aç yarı tok
Elde avuçta yok.
Acıların çocuğu,
Acıların adamı,
Acıların kadını gazete sayfalarında
Sürmanşet!
Acıları seviyoruz.
Bergen filmi, sinemalarda hit.
Son 20 yılda ne hikayeler yazdı senaristler.
Kendileri yazdılar
Kendileri, zengini oynadılar…
Vatandaşı bir kaşık suda boğdular.
2002 de “arkası yarın” dediler
2003, 2009 2016’ yı gördük,
Fetö ile başımıza çorap ördük.
Hele bir 128 milyar dolar hikayesi var.
Sırası gelmişken anımsatmasak hak yeriz!
“ alt yapıya harcandı!”
“ cari açığa gitti!”
“ dolar rezervimiz 138 milyar dolara yükseldi”
Hamsi kavağa,
Yalan ayyuka çıktı!
Çıkmadığımız bir ay kaldı!
Şimdi hikaye 2023.
Cumhuriyetin 100 yılı rövanş mı?
Minnet mi?
Kurucuya nefret mi?
Ayasofya’nın ilk cuma hutbesinde
Diyanet işleri başkanı ali erbaş
"vakfedenin şartı vazgeçilmezdir, çiğneyen lanete uğrar"
Dediğinde.
Cumhuriyetin kurucusuna, hangi hikayeyi
Yazıp, okuduğu herkesçe malum!
Hutbeci şahıs bilmeli ki,
Metrekareye 6000 bin merminin düştüğü
Çanakkale savaşında onun ve silah arkadaşların
Kurşun geçirmez zırhlı araçları yoktu.
Barış zamanında zırhlı
Mercedesler,
Nazar geçmesin diye mi?
Bakın size bir hikaye anlatayım.
Şarapnel parçası göğsüne isabet etmiş
Cebinde bulunan saat, hayatını kurtarmıştı.
Öldürmeyen Allah öldürmüyordu!
Onu bir ulusu kurtarması için
Türk milletine bağışlamıştı.
O saatten sonra her alanda
Kahramanlık hikayeleri yazdı/yazıldı.
Onun hikayesi,
Tanrının yazdırdığı hikaye idi.
Hiç kimse yalanlarla değiştiremez.
Bu Alicenap millete hikaye anlatacaksanız
İnsanlar kıt kanat geçindiğini,
Çocukların
Aç açık uyuduğunu,
Rüşvetin, iltimasın artırdığını,
Adalet terazisinin ayarının kaçtığı gerçek
Hikayeler anlatın.
Sıkıysa,
Müslümanlıkta israfın haram olduğunu
Siyasilerin yüzlerine söyleyin.
Acılar, üzüntüler, umutsuzluklar,
Gerçek bir memleket hikayesi.
Son 20 yılda anlatınlar, “ La Fontainden masallar!”
