Öfke ile kalkan zararla oturur sözü Pazar akşamı aklıma geldi. Galatasaray-Trabzon maçının değerlendirme yazısını yazmak için öfkemin geçmesini bekledim. Trabzon önünde yenilgiyi hak etmeyen ilk 45 dakika son haftaların en iyi oyununu oynayan maçın bitimine 6 dakika kala abuk sabuk iki gol yiyen Galatasaray’ın mağlubiyeti beni ve oğullarım Gökmen ile Gökhan’ı kahretti. İnancın olmadığı yerde sonuç beklemek hayaldir derler. Bende bu maç öncesi Trabzon’a yenileceğimiz inancı hakim oldu. Yeni teknik adam Torrent ile bir haftada oynadığı iki maçı kaybetmiş Galatasaray Trabzon’u mu yenecek diye hiç düşünmedim. Sayın Bakanım Sümer Oral ile görüştüm. İkimizin de maçla ilgili düşüncesi aynıydı. Kaybederiz. Öyle mi oldu öyle oldu. Ama Galatasaray Trabzon maçının ilk 45 dakikasında beni hayretlere düşüren bir mücadele örneği veriyordu. Pres yapıyor, ikili mücadeleleri kazanmak için olağanüstü bir gayret sarf ediyordu. Hayırdır Başkan Burak Elmas Florya’da bu futbolculara bir şeyler söylemiş diyordum. Hakemin görmediği VAR’ın verdiği penaltı ile Galatasaray ilk yarıyı lider Trabzon karşısında 1-0 önde kapatıyordu. Trabzon liderdi ama son haftalarda tekliyordu. Belki bu durumdan Galatasaray yararlanır diyordum.

ACEMİCE YENEN İKİ GOL

İkinci yarıya Trabzon baskılı başladı. Fırsatlar yakaladı. Galatasaray’ın şansı bu anlarda ortaya çıktı. Lider Trabzon gol atamıyordu. Ne zamana kadar 84. dakikaya kadar. Ortada pozisyon yok. Trabzon beraberliği sağladı. Kahroldum. Sonra kaleci Fatih ve Taylan’ın hatası son anda Trabzon’un zaferini ilan eden golünü getirince mahvoldum. Perişan oldum. Galatasaray’ın yenilmesini bekliyordum ama böyle bir yenilgi beni derin üzüntülere sevk etti. Lider Trabzon hak etmediği bir galibiyeti İstanbul’da karlar altında aldı. Şampiyonluk için moral buldu. Bu maçtan anladım ki Galatasaray’ın kendinden başka dostu yok. Emre Kılıç’a yapılan pozisyon da penaltı. Ne hakem ne de VAR görmek istemedi. Ara belki Galatasaray’a iyi gelir diyorum. Oğlum Gökhan’ın hiç umudu yok “Baba düşeriz” diyor. Ben o kadar umutsuz değilim. Aslan’ın kükremesini bekliyorum.