Eksiklik, kelime anlamı olarak ‘’tamamlanmamış olan, ihtiyaç duyulan, kusuru olan’’ anlamlarına gelen bir kelime. Peki; tamamlanmayan, yarım kalan her şeye eksiklik diyebilir miyiz? Bu soru kimi zaman içinde bulunulan duruma ve sürece bağlı olarak değişebilmektedir. Hatta kişiden kişiye farklılık gösterebilmektedir. Bugün sormak istediğim soru ise ‘’eksik kalan işler, tamamlanmayan ve yarım kalan ilişkilerin kişilerin yaşamlarına olan etkisini biliyor muyuz?’’. Bu soruyu hep birlikte sorgulayalım.

Öncelikle konuyla ilgili ve konuya ilişkin yardımcı olabilecek bir terimden bahsetmek istiyorum; Zeigarnik Etkisi.

Zeigarnik Etkisi, tamamlanmayan işlerin tamamlanan işlere göre daha kolay hatırlanma durumudur. Kişilerin zihninde daha güncel ve daha aktif durumdadır. Elbette ki aktif olmasının olumlu ve olumsuz yanları var. Yazının ilerleyen kısımlarında bunları açıklayacağım ancak şimdi bu kavramı biraz daha örneklendirelim ve somutlaştıralım:

-Telefonlardan ve bilgisayarlardan örnek verelim. Telefonlardaki uygulamaları kullandıktan sonra uygulamayı kapatmayıp arka planda çalışması gibi düşünebiliriz. Nasıl ki uygulamalar kapanmayıp arka planda çalışmaya devam ediyorsa, kişinin zihninde de tamamlanmayan işler de çalışmaya devam ediyor. Aynı şekilde bu durum telefonların pil ömrünü kısaltması gibi kişinin de enerjisinin azalmasına sebep olabilmektedir. Bilgisayarlar için de aynı durum geçerli; nasıl ki bilgisayarlarda birden fazla sekme açtığımızda ve zamanla kapatılmadığında bu sekmelerin bilgisayarın çalışmasını yavaşlattığını görüyoruz, aynı şekilde de insan zihninin daha çok yorulduğunu hissedebiliriz.

Peki, hayatımızın hangi alanlarında var ve kişinin yaşamlarına nasıl bir etkisi olabiliyor?

-Günlük yaşamda sıklıkla iç içeyiz aslında bu kavramla. Yapılmamış ödevler, yerine getirilmeyen sorumluluklar, şarkının tamamını bilmeden sürekli tekrar eden sözleri, sınavda yanlış yapılan sorular,yarım kalan spor ve diyetler, bitirilmeyen ve yarım kalan arkadaşlıklar/ilişkiler, v.b. Keşke ile başlayan cümleleri de kapsayabilmektedir. Aklımızı meşgul eden, belirli aralıklarla tekrar eden fısıltılar diyebiliriz.

-Araştırmalar, Zeigarnik etkisinin kişilerin yaşamına olumsuz etkilerinin daha fazla olduğunu gösteriyor. Yarım kalmış işler ve ilişkiler zihnimizi meşgul ederken kişilerde; üzüntü, kaygı, uykusuzluk, düşük motivasyon gibi belirtiler çerçevesince olumsuz olarak etkileyebilmektedir. Hatta bu belirtiler zamanla daha büyük problemlere de yol açabilmektedir. Diğer yandan olumlu bir yanı da mevcut aslına bakarsanız. Yarım kalan işleri tamamlama noktasında kişiyi güdüleyen bir etkiye de sahip. Kişi başarı sağladığı sürece de özgüven, sorumluluk gibi alanlarda olumlu gelişim sağlayabiliyor.

*Önemli bir noktadan da bahsetmek istiyorum Zeigarnik konusunda. ‘’Tamamlanmayan her şeyin eksikliği hissedilir mi, yani yarım bırakılan her şeyi Zeigarnik’e bağlayabilir miyiz, yarım kalan işlerimi tamamlarsam artık daha mutlu ve sağlıklı olabilir miyim?’’ diye sorular oluşabilir zihninizde. Evet, Zeigarnik Etkisi var olan bir gerçek ancak en başta da belirttiğim gibi kişilere, süreçlere ve durumlara göre farklılık göstermektedir. İyi bir sınıflama yapmak gereklidir. Basit bir tanım ile Zeigarnik bizlere bazı konuları, kişileri, olayları, sözleri nasıl bu kadar hızlı hatırlayabildiğimizi ve zihnimizde yer ettiğini açıklamada yardımcı oluyor. Yani yaşamınızdaki işlerin neden yarım kaldığını değil, yarım kalmış oluşunun size olan etkisini ifade etmektedir.

Zeigarnik Etkisi’ni kişiye farkındalık sağlayan ve motive edebilecek bir yöntem olarak da düşünebilirsiniz. Zihninizi meşgul eden ve tamamlanabilir olarak düşündüğünüz işleri tamamlamaya başlayabilirsiniz. Artık Zeigarnik Etkisini biliyorsunuz ve bu bilgi ile ne yapmak istediğinize de siz karar vereceksiniz.

*Hayatınıza dair yeni farkındalıklar kazanmanız dileği ile keyifli bir gün geçirmenizi diliyorum.