Geçtiğimiz hafta pazartesi günü yeni eğitim-öğretim yılı başladı. Yaz tatiline girilmesiyle birlikte sessiz kalan okullar ders zilinin çalmasıyla yeniden canlandı. Çocuklar okulların açılmasına sevindi sevinmesine de bundan en çok anneler mutlu oldu kanımca. İlk günden sosyal medyada kahvaltı, kahve keyfi fotoğrafları paylaşılmaya başlandı. Yeni dönemin çocuklarımız için başarılı bir yıl olmasını dilerken, tüm idareci ve öğretmenlere de kolay gelsin diyorum. İşleri hiç kolay değil çünkü.

Bir yandan öğrenciye bir şeyler öğretmek için çaba harcarken, bu yoğunluğun arasında öğrenci velilerinin şikayetleriyle, sorunlarıyla uğraşacaklar. Bu, her dönem böyle oluyor çünkü. Haddini bilmeyen tek bir öğrenci velisi dahi yetiyor eğitimcilerin şevkini kırmaya. İnşallah bu dönem en asgarisiyle muhatap olur idarecilerimiz.

İdareci yönünden kayıtlarla başlayan ders programlarının hazırlanması, planlamalarla devam eden temponun bir de veliler açısından maddi boyutu var. Ders araç gereçleri, kaynak kitaplar maddi olarak zorlayacak olsa da günümüz velileri ne yapıp ediyor çocuklarının okul ihtiyaçlarını bir şekilde karşılıyor. Allah yardımcıları olsun.

Burada bir parantez açıyorum, özellikle ilkokul ve ortaokul velilerine. Okulunuza maddi konuda destek olmayı da ihmal etmeyin. Bir eğitim yılı boyunca okulun ihtiyaçlarının karşılanması için sizlerin desteğine ciddi anlamda muhtaç okullar. Temizlik hizmeti olsun, güvenlik hizmeti olsun, kırtasiye giderleri,  genel giderler tüm bunlar ciddi rakamlar tutuyor. Maddi yönden devletten elektrik, su ve ısınma dışında yardım alamayan okullar tüm bu giderlerin karşılanması için kendine kaynak bulmak zorunda. Bu durumda en büyük destekçileri siz oluyorsunuz. Oku aile birliklerinin bu masrafları karşılamak için nasıl mücadele verdiklerini en iyi ben bilirim. O giderleri karşılamak için para istemek o kadar zor ki.  Çünkü çok değişik tepkilerle karşılaşabiliyorsunuz. Bu nedenle, sonuçta çocuğunuzun iyi şartlarda öğrenim görmesi için yapılması gereken harcamalarda bizim de tuzumuz olsun diyerek, okulunuzun aile birliği hesabına gücünüz yettiğince katkıda bulunun gönlünüzce. Eğitimcilerimiz hiç olmazsa işin maddi boyutuna kafa yorarak enerjilerini boşa harcamasınlar.

BİR ÇÖZÜMÜ OLMASI GEREK

Eğitimden bahsetmişken, sisteme değinmeden geçemeyeceğim. Bu öyle bir sistem ki bazen eliniz kolunuz bağlanıyor, bırakın bir veli olarak bizi, en üst makamdaki yetkili kişi dahi bir şey yapamıyor. Konu yine öğrenci nakli. Ortaokullarda hiç bir sorun yok. Ama bir liseye öğrenci nakli gerçekleştirmek hakikaten imkansız gibi bir şey.

Daha önceki yazılarımı okuyanlar bilir zaman zaman değindiğim bir konu öğrenci nakilleri. Geçtiğimiz yıllarda da epey bir zorluğunu yaşadım. Manisa Futbol Kulübü'ne il dışından gelen sporcuların lise nakillerinde türlü problemler yaşadım sistem yüzünden. Şimdi de yine elimiz kolumuz bağlandı. 2005 doğumlu bir sporcu. Hem zeki, hem de yetenekli. Sınavda 447 puan almış. Aile de çocuk da eğitim konusunda çok hassas. Araştırmışlar Fatih Anadolu Lisesi'nde karar kılmışlar. Ama nakil işlemi bir türlü gerçekleşemiyor. Puanı yetiyor. Çocuk orada okumak istiyor. Aile de aynı şekilde. Ama sistem denen şey buna izin vermiyor. Çünkü okulun kontenjanı zorluyor. Geçen hafta bir kontenjan vardı. Nakil istendi. Ama ondan bir tık üstü puanı olan öğrenci yerleşti, bizim sporcu çocuğumuzun nakli olmadı. Bu hafta da kontenjan yok. Dolayısıyla bu hafta da nakil işlemi gerçekleşmeyecek. Olacak mı, ne zaman olacak bir muamma. Sadece sporla ilgili değil atanma, iş değişikliği gibi nedenlerden ailesiyle mecburen il değiştiren çocuklara özel bir şart getirilemez mi? Soruyorum.