İSTANBUL ve Ankara'da öldürülen 3 kişinin katil zanlısı olarak aranan seri katil A. F.'nin izinin, komşumuz İzmir'de ortaya çıkmasının ardından, vatandaşlar tedirginlik yaşadı. Özellikle ülkenin en önemli üniversitelerinden birinden en mezun olan ve çok iyi bir zekaya sahip olduğu söylenen seri katilin nasıl hayatı merak konusu oldu. Ancak psikologlar bu duruma çok farklı bir açıdan baktı. Türkiye Psikiyatri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Şahut Duran, bir insanın suça meyilli olmasının zekaya bağlı olmadığını belirtti. Duran, bu tür insanların geçmişte çevresinde, ailesinde, okulunda, izlediği televizyon programlarında veya okuduğu kitaplarda şiddetle ilgili bir şeyler gördüğünü kaydetti.
Türkiye Psikiyatri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Şahut Duran, İstanbul ve Ankara'da öldürülen 3 kişinin katil zanlısı olarak aranan seri katil A. F. İle ilgili konuştu. Bir anda ülke gündemine oturan ve ülkenin bilinen bir üniversitesinden mezun olduğu öğrenilen seri katilin hayat hikayesi merak konusu haline geldi.
Seri katilin son olarak İzmir'de görülmesi de Manisalıları ayrıca tedirgin ederken, konuyla ilgili konuşan Türkiye Psikiyatri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Şahut Duran, bu tür olayların derinlemesine incelenmesi gerektiğinin altını çizdi.
YETİŞTİĞİ ÇEVREDEN, İZLEDİĞİ FİLME KADAR ETKİSİ VAR
İnsanın kişilik gelişimi içerisinde biyolojik ve psikososyal özelliklerin önemli rol oynadığına değinen Duran, bireyin yetiştiği çevrenin, bireye karakter kazandırdığını ifade etti. Duran, şunları dile getirdi: "Özellikle yetiştiği çevre, anne babanın tutumu, sosyal koşullar, okul hayatı, iş hayatı insana bazı davranışlar kazandırır. Bir kısmı anti sosyal kişilik dediğimiz şiddete eğilimli, cinayet işleyen, suça meyilli insanlar var. Bu tür insanların böylesine davranışlar sergilemesinin temelinde, çocukluk dönemindeki sıkıntılar yatar. O dönemde çocukların çevresinin dışında okuduğu kitaplar, izlediği diziler, çizgi filmler ve buna benzer diğer örnekler de gelişimi etkiler. Kendisinin ya da çevresindeki insanların şiddet görmesine yönelik tanıklıkları da etkili olur. Sonrasında da birey suça meyilli bir hale gelir."
MEDYA ÖZENDİRİCİ OLMAKTAN KAÇINMALI
Böylesine şiddet ve suç unsuru barındıran olaylar karşısında herkese görevler düştüğünü aktaran Duran, seri katil vakaları gibi topluma olumsuz örnek oluşturabilecek davranışların popülerleştirilmesinin doğru olmadığını vurguladı. Duran, şöyle devam etti: "Medyada olayı farklı yöne kaydırma çabası var. Cinayet cinayettir, ancak kişinin yüksek tahsil yapması, çok zeki olması olayı farklı yerlere çekmektir. Legalleşme ya da kahramanlık yaratılmaya çalışılıyor. Şiddet eğilimi olan insanlara örnek teşkil edebilecek şekilde gündemde kalıyor. Suçun zekayla bir alakası yoktur. Medyada konunun bu şekilde işlenmesi gerçekten tehlikeli bir tutum. Özellikle de ünlü bir televizyon dizisiyle özdeşleştirilerek böyle bir şey yapılması çok tehlikeli."
"ÇOCUKLARA NE İZLETTİĞİNİZE DİKKAT EDİN"
Bireylerin çocukken izledikleri film ya da dizilerin gelişimlerinde etkili olduğunu kaydeden Duran, "Sağlıklı yetişen insanlarda bir dizi ya da film insanı çok fazla etkilemiyor. Sağlıklı kişiler işin sanatsal boyutuyla ilgileniyor. Ancak bu, toplumun her kesimi için geçerli değil. Çocukluk dönemlerinde çizgi filmlerin çok büyük önemi var. O filmlerdeki şiddet ya da kahramanlık duygusu, küçük yaşlardaki çocukları etkiliyor. Son dönemlerdeki çizgi filmlerde daha fazla şiddet içerikli sahneler var. Çocuklar olayları somut olarak düşünüyor. Soyut olarak analiz edebilecek durumda değiller." ifadelerini kulandı.
ÜLKENİN DURUMUNUN DA KATKISI VAR
Ülkenin içerisinde bulunduğu şartların da kişiler üzerinde etkili olduğuna dikkat çeken Duran, "Konunun başka bir yönü de var, bu da ülkenin içerisinde bulunduğu durum. Ülkede şiddet arttıkça, yaşayan insanlar da buna paralel olarak şiddete meyilli hale geliyor. Her yerde patlamaların, ölümlerin, terör örgütlerinin kafa kesme olaylarının yaşandığı toplumda etkilenmemek imkansız. Bir şekilde bunlara yönelik davranış sergilemeleri kaçınılmaz. Ülkenin yaşadığı durumun çocuklarımızı nasıl etkilediğini de yıllar sonra daha iyi anlayacağız." şeklinde konuştu.
Editör: TE Bilişim