Bülent Arınç 50 yılı aşkın tanıdığım Manisa’nın yetiştirdiği siyasetçilerin içinde üslubu kendine has konuşmaları ile ülke gündemine damga vuran AK Partili bir siyasetçi. Şuanda Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanında yer alıyor. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli tarafından Manisa Anemon otelin havuz başında düzenlenen “Baba dostlarıyla vefa” buluşmasına katılan Bülent Arınç AK Parti’den ayrılıp yeni parti kurma çalışmaları içinde olanlar için “Ayrılmak isteyenler bizim insanlarımızdır. Eski liderlerin yaptığı gibi toparlayıcı olmalıyız, bütünleyici olmalıyız. Herkesi kucaklamalıyız. Göreceksiniz o zaman kimsenin kafasında bölünme diye ayrılık diye bir düşünce olmayacaktır. Siz bunları yaparsanız birileri gitmeyi mutlaka kafaya koymuşsa sorumluluk onlarda olur. Neticesine de katlanırlar” dedi.

Eski siyasi sistemle yeni sistem üzerinde de değerlendirmelerde bulunan Arınç, “Bu yeni Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gelirken Cumhurbaşkanı aynı zamanda partisiyle de ilişkisini devam ettirmeli dediği zaman Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan o zaman bize biraz garip gelmişti. Ama o siyasi tarihi çok iyi incelemiş. Dedi ki Özal’ın da Demirel’in de Cumhurbaşkanı olduktan sonra partileri zaafa uğradı. Aynı zamanda cumhurbaşkanı aynı zamanda partiyle ilişkisi devam etmeli ki o parti de gücünü koruyabilsin.  Bu tarihi bir gerçek olarak önümüzde. Şimdi Türkiye, 17 yıldan beri tek başına iktidarda olan bir parti kendi içinde bir yenilenmeye ihtiyaç duyuyor. Son sonuçlara bakarak artık yeniden güçlü bir teşkilat olmalıyız, siyaseti yeniden yorumlamalıyız. İçerideki ve dışarıdaki sorunlarımızı tekrar ilk günkü aşkla yeniden Bismillah diyerek çözmeye çalışmalıyız diyorlar. Kolay olmadığını biliyorum çünkü daha büyük bir sıkıntı var. Bu partiden bir kısım insanlar ayrılarak yeni bir parti kurma hevesine girdiler. Partinin bütünlüğünü korumak lazım. Partinin gücünü eskisinden daha iyi hale getirmek lazım. Ayrılmalar hiçbir zaman faydalı olmadı. Rahmetli Demirel’in Demokratik Parti’nin kuruluşu sırasında bir çabanın içerisine giren milletvekillerine yeminli grubun nasıl engel olduğunu söylerler ve rahmetli Demirel o partinin bizden ayrılmasına engel olmalıydı, bölünmemeliydik, parçalanmamalıydık dediğini  biliyorum. O günden sonra Doğru Yol Partisi hiçbir zaman tek başına iktidar olamadı. 65’ler, 69’lar hayal oldu. CHP içinde de ayrılıklar oldu, ancak Ecevit toparlayabildi. O gittikten sonra başka hizipler çıktı. Şimdi biz Sayın Bakanım gibi AK Parti’de siyasete karar verdik, eminim içinizdeki bazı arkadaşlar da böyle karar vermiştir. Yani ben burada ANAP’lı sıfatıyla değil, ANAP’tan daha sonra başka tercihlerde bulunmuş insanlar olarak görüyorum. Hepinizin de tercihine saygı duyuyorum. Ama size de bize de düşen görev şudur. Bu ana gövdeyi yıpratmamak lazım. Ben AK Parti’nin Türkiye için bir sigorta olduğunu düşünüyorum. Ayrılmak isteyenler bizim insanlarımızdır. Hiçbiri hakkında kötü bir şey söyleyemem. Bazı boşboğazların yaptığı gibi kötü sıfatlarla onları anamam. Biz onlarla birlikteydik. Bütün başarılarda onlar vardı ama şimdi bir fitne koptu içimizden ve bizden ayrılmak istiyorlar. Biz bize yakışanı yapmalıyız. Eski liderlerin yaptığı gibi toparlayıcı olmalıyız, bütünleştirici olmalıyız, herkesi kucaklamalıyız. Herkese vefa borcumuz olduğunu hatırlamalıyız. Göreceksiniz o zaman kimsenin kafasından bölünme diye, ayrılık diye bir düşünce olmayacaktır. Siz bunları yaparsanız, birileri gitmeyi mutlaka kafaya koymuşsa sorumluluk onlarda olur. Neticesine de katlanırlar. Ama halk şunu bilmeli. Bu partide lider ve çevresi her şeyi yaptı partinin bütünlüğünü korumak için ama buna rağmen gittiler. O zaman göreceksiniz arkalarına takılan 3-5 kişiden fazlası olmaz.” diye konuştu.

 “AK PARTİ DOĞRU İŞLER YAPMALI”

AK Parti’nin içindeki fitnelerden kurtulması gerektiğini kaydeden Arınç, “Rahmetli Pakdemirli’nin bize hatırlattığı sadece siyasi tecrübeler olmalı. Kazandığımız günler oldu, kaybettiğimiz günler oldu, gözyaşı döktüğümüz günler oldu, sevinçten havaya uçtuğumuz günler oldu. Türkiye’de hiçbir iktidar 10 yıldan fazla ömürlü olmamıştır, AK Parti’nin başbakanı o zaman için söylüyorum neredeyse 14 yılı tamamladı. Şimdi 17 yılın içerisinde ‘eh, mahkeme kadıya mülk değil, bu kadar da yeter’ diyenleriniz olabilir. Peki, güçsüz olursak Türkiye bundan kazanacak mı kaybedecek mi? Ben kaybedeceğini düşünüyorum. O zaman tek şartımız var AK Parti doğru işler yapmalı, memlekete daha çok hizmet etmeli, birlik ve bütünlüğünü korumalı, herkesi kucaklamalı. Herkesi birbirine düşman eden fitne unsurlarından temizlenmeli ve biz Türkiye’de tekrar bir altın dönem yaşamalıyız. 2 bin dolardan 12 bin dolara yükselmiş milli gelir, 16 milyar dolardan 160 milyar dolarlara çıkmış ihracat, 2023 rakamları belki biraz uzağımızda kaldı ama yeniden silkinerek, toparlanarak Türkiye’nin maddi manevi kalkınmasında çok güzel noktalara gelebiliriz diye düşünüyorum.” dedi.