31 Mart yerel seçimlerine doğru günler hızla ilerlerken, adaylar da açıklanıyor. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na, iki dönemdir bu görevi layıkıyla yöneten Cengiz Ergün üçüncü dönemi için cumhur ittifakının adayı olarak gösterildi. Ak Parti Şehzadeler'de mevcut Başkan Ömer Faruk Çelik'i, Yunusemre'de ise Mehmet Çerçi'yi bir kez daha aday isim olarak açıkladı. Cumhur ittifakı sonucu olarak Ak Parti 11 ilçede; Ahmetli, Akhisar, Demirci, Gölmarmara, Gördes, Kırkağaç, Köprübaşı, Saruhanlı, Soma, Şehzadeler ve Yunusemre'de aday çıkaracak. MHP buralarda Ak Parti'ye destek verecek. Manisa Büyükşehir ve 6 ilçede; Alaşehir, Kula, Salihli, Sarıgöl, Selendi ve Turgutlu'da MHP aday çıkaracak ve Ak Parti bu adayları destekleyecek. Haftalardır çok farklı senaryoların konuşulduğu aday isimlerin kimileri sürpriz olabilir. Bazı isimlerin başka yerler için aday olarak açıklanması beklense de durum bu. Mevcut isimler sandıkta seçmenin karşısına çıkacak. Bundan sonraki süreçte merakla beklenen, sonuçlar ve adayların alacağı oylar olacak. Tüm parti genel başkanları, gösterilen adaylara tam destek verilmesi yönünde tabana mesajlarını da verdiler. Bekleyip, göreceğiz. Ben biraz işin, seçim sürecinde parti tabanının durumu ve adaylarla ilgili haber kısmına değinmek istiyorum bugün. Daha aylar öncesinden ittifak konusu gündeme geldiğinde karşı çıkanlar olmuş, yereldeki partili isimler karşı adaya nasıl destmek verilir çıkmazında kalmışlardı. Üstten gelen talimat sonucu sesi çıkanlar geri adım atarak "İttifak adayına destek vereceğiz" demeye başladılar, tabii iç sesleri ne diyor onu bilemeyiz. Ama her parti tabanında biraz şevklerin kırıldığı, çalışma azimlerinde ibrenin geriye düştüğü izlenimim var benim. Daha düne kadar rakibi olan ittifakındaki partinin adayına destek için nasıl oy isteyecek? İsteyecek mi acaba? Ya da herkes kendi için mi çalışacak? Daha önceki seçimlerde yeri geldiğinde belden aşağı bile vuran adaylar ittifak gereği nasıl hareket edecekler? Alanlarda nasıl seçim tabloları, propagandaları göreceğiz, dinleyeceğiz merakla bekliyorum. Değişik bir seçim süreci yaşıyoruz. Bu seçimin medyadaki yansıması nasıl olacak, o da ayrı bir konu. Üzülerek söylüyorum ki, medyada taraf olma durumu ayan beyan ortada. Tercih meselesi tabii ki. Tarafını belli etse de, işini adabına göre yapanlara diyeceğim bir söz yok. Tarafı olduğu adayı göklere çıkararak övmesi, haberini yapması tabii ki de hakkıdır. Bu seçim sürecinde kolaylıklar diliyorum. Benim sözüm; edep, haya bilmeden, sadece ve sadece nasıl vururum, nasıl eleştiririm diye karalayanlara. Kendi kuyruk acınız mı var, yoksa birilerine yaranmak için mi bu mesleği kirli düşüncelerinize alet ediyorsunuz? İşini layıkıyla yapan internet haber sitelerinin aralarında yer almayı haketmeyen, bir sabah uyanıp internet haber sitesi kuralım diyerek klavye başına oturanlar. Madem kalkıştınız boyunuzu aşan bir işe, en azından neyse onu yazın, yalan yazmayın, işi dolandırmayın. Terbiye sınırlarını aşmadan eleştirinizi yapın. Yapın ki, yarın inşallah yapılacak bir düzenleme sonrası yayın hayatına devam edecek olan internet haber siteleri arasında yer alın. Yaptığınız haberleri paylaştığınız sosyal medyada birçok insanı etkileyerek bayağı tartışmalar yaratmadan işinize bakın. Bu mesleği onuruyla yapan insanları örnek alarak onlar kadar yapamasanız da yapmaya çalışın. Sizleri gördükçe geçmiş yıllardaki gazeteciliği, yaşadığım güzel günleri daha bir özlüyorum.