Denizli ve Ege’nin efsane spor adamı sevgili dostum Ali İpek 64 yaşında aramızdan zamansız ayrılışının yasını tutuyorum. Acı haber tez duyulur derler ya. Gerçekten doğru. Cumartesi öğleye doğru gazetelerimi okurken Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Danışmanı oğlum Gökhan aradı. “Baba Ali İpek vefat etmiş” deyince “Yapma be oğlum” dedim. Ve dondum kaldım. Hemen Metin Gökalp’i aradım. Avni Erbay’ı aradım bana her ikisi de “haberimiz oldu” derken telefonda konuşacak halleri yoktu. Bir yıl önce Çeşme’de bu mevsimde Ali İpek’i aradım. “Başkan Çeşme’de olduğunu tahmin ediyorum” dedim. Sevgili dostum Ali İpek “Doğru. Yatla Çeşme’deyim” dedi. O gelişinde keşke Çeşme Limanı’na gitseydim. Sevgili dostumu görecektim olmadı.

Ali İpek “Adam gibi adam” derler ya. Öyle bir delikanlıydı. Dosttu arkadaş canlısıydı. Futbolculuk yaşamından Denizlispor Başkanlığı ve Futbol Federasyonunda görev aldığı yıllardan bugüne kadar birbirimizi arar. İzmir’e geldiğinde beraber olurduk. Ben Denizli’ye gittiğimde beni bir dakika yalnız bırakmazdı. Can dostuydu. İki çocuğun mürüvvetinde beni unutmamıştı. Her ikisine de gittim. Metin Gökalp ve Avni Erbay’la aynı masadaydık. Ali İpek’in mutlu gününde. Hastalığı ile ilgili hiç haberim olmadı. Güzel insan Türkiye Futbol Federasyonu’nda Haluk Ulusoy’un başkanlığında 1997-2004 arası görev yaptığı A Milli Takımımız Dünya Üçüncüsü olmuştu. Ali İpek bu gidiş zamansız oldu. Sevenlerini, aileni, Denizli’yi yasa boğdun. Benim gibi sevenlerinin boynunu bükük bıraktın. Nur içinde yat sevgili dostum Ali İpek