Bu hafta Kadınlar Günü haftası, Perşembe günü 8 Mart 2018, Cumhuriyet ile kazanılmış çağdaş haklar ve özgürlüklerle birlikte yaşamın her alanında başarıyla yer almış kadınlarımızın, en başta şehit ve engelli anneleri olmak üzere tüm kadınların, 8 Mart Kadınlar günü kutlu olsun. 

Ulu Önder Atatürk, 18 Nisan 1935’de  “Milletlerarası İlk Kadın Kongresinde” delegelere şöyle seslenir : 

“Türk Kadınının dünya kadınlığına elini vererek, dünyanın barış ve güveni için çalışacağına emin olabilirsiniz” 

Ulu Önder, Türk kadınlarının hiçbir alanda erkeklerden ve Avrupalı kadınlardan geri kalmayacakları yolundaki inancını da şu sözleriyle belirtmiştir: 

“Kadınlarımız için asıl mücadele alanı, asıl zafer kazanılması gereken alan, biçim ve kılıkta başarıdan çok, ışıkla, bilgi ve kültürle, gerçek faziletle süslenip, donanmaktır. Ben muhterem hanımlarımızın Avrupa kadınlarının aşağısında kalmayacak, aksine pek çok yönden onların üstüne çıkacak şekilde ışıkla, bilgi ve kültürle donanacaklarından asla şüphe etmeyen ve buna kesinlikle emin olanlardanım.” 

        Tam 161 yıl önce, 1857  yılında New York’ lu dokuma işçisi kadınların daha insanca bir yaşam isteyerek, eşitsizliklere ve ayrımcılığa karşı sürdürdüğü mücadele ile başlayan süreçte 

8  Mart, tüm dünya kadınlarının  kutladığı uluslararası bir güne dönüştü. 

8 Mart Dünya Kadınlar  günü, kadın haklarının kazanılmasında  nerelerden başlandığını ve bugünlere nasıl gelindiğinin hatırlanması için özel bir gün. 

Öncelikle toplumda sonra ikili ilişkilerde kadının saygın bir yerinin olması, kız çocuklarının eğitilmesinde, en başta annelere görev düşüyor. Anneler erkek ve kız çocuklarını iki cinsinde birbirlerine karşı saygılı davranmaları gerektiğini öğreterek eğitirse, ataerkil toplum yapısının etkilerini azaltırız. 

Kadınların her konuda söz haklarının olabilmesi için kendi ayaklarının üzerlerinde durmaları çok önemli. 

Feodal bir toplum olmamızdan kaynaklanan yıllardır geleceği evlilikte gören kız çocuklarımızı eğitelim. Geleceğin evlilikte olmadığı, ayaklarının üzerine basınca geleceği kendilerinin oluşturabileceklerini gösterelim. Ayakları yere basan,omurgalı kızlar yetiştirelim. Çünkü Omurgalı Kızlar geleceğin omurgalı evlatlarını yetiştirecekler. 

Yıllardır 8 Mart hep kutlamalarla anılır. 

Oysaki tarihçesinin de amacı emekçi kadınları desteklemek olan 

8 Mart’ta bence kadınların ekonomik ve sosyal yönden güçlenmesi için fırsatlar yaratan, yeteneklerini ortaya çıkaran, hayallerinin ve hedeflerinin olması için çalışan, daha iyi yarınların daha güçlü kadınlarla geleceğin genç kızlarının yetiştirilmesi için projeler çalışmalar yapılmalı. Kadınların iş hayatında ve her alanda daha çok yer alması, kendi ayaklarının üzerinde durup kendi kendini var etmesi gelecek yeni nesillerin güçlü, omurgalı gençleri demektir. 

Kadın kendi var olmalı, kendi gücünün farkında olmalı ki, kendine güvenen, güçlü genç nesiller yetişsin, yetiştirsin. 

Sabah ezanıyla kalkandır kadın . . . 

İbadetini yapan, mutluluk dileyen Allah tan . . . 

Çocuklarına annelik , kocasına eşlik yapandır. . . 

Esirgeyen , koruyandır . . . 

Her şeyden ümidini kesmişken çocukları için hayata tutunmaya çalışan . . . 

Hele yalnız yaşayan bir kadınsa ; her an zırhını giyip , kılıcını kuşanmak zorundadır 

Her kadın bir gökkuşağıdır aslında ; 

Gökkuşağındaki  renkleri  görebilmeniz için önce ruhuna ve kalbine girmeniz gereklidir . . . 

Kadınların ölmediği , insanların hoşgörülü olduğu, nice Kadınlar Günü dileklerimle kendi yazdığım şiirimi bugüne özel,  tüm kadınlara  armağan ediyorum 

BEN BİR GÖKKUŞAĞIYIM 

Ben bir gökkuşağıyım, 

Gökkuşağı kadar ulaşılmaz. 

Gökkuşağı kadar renkli, 

Onun kadar huzur veren… 

Önüne bulutlar çıksa da renginden pırıltısından hiçbir şey kaybetmeyen , 

Bulutlar çatışırken , şimşekler çakarken kaybolan , 

 Ama , 

Güneş açınca kendini gösteren 

Her şeye rağmen , güçlü, sonsuz, 

Gökkuşağının altından ne ülkeler, ne şehirler, ne insanlar, ne aşklar geçmiştir. 

 Ama o hep evrenin sonsuzluğunu arar… 

 Gökkuşağının renkleri ve ışıkları ancak onu görebileni aydınlatır…