Kendimi bu ara futbol müsabakalarına verdim. Galatasaray, Beşiktaş, Fenerbahçe'nin maçlarını izliyorum. Pazartesi akşamı sosyete dürümcüsü Mehmet ve Medya TV'den Taner ile birlikte Konyaspor-Fenerbahçe maçını televizyondan seyrettim. Fenerbahçe penaltı ile kazandı. Bir hafta içinde Fenerbahçe'de sular durulmuyor. Alanyaspor beraberliği Avrupa bozgunu, Aziz Yıldırım'ın medya hakareti, Fenerbahçe gibi milyonlarca taraftarı olan bir takıma yakışmıyor. 18 yıllık başkan Aziz Yıldırım'a nihayet ciddi bir isim Ali Koç, ilk kongrede aday olacağını açıkladı. Aziz Yıldırım yaptığı açıklamalarda ‘Başkanlığı bırakmam' derse kulüplerdeki delege yapısından dolayı Fenerbahçe'de bahar havası yaratacağına inandığım Ali Koç'un başkan seçilme olasılığı zor olur.
Konya maçı başlamadan Taner "Başkan maç ne olur?" diye sordu. Tereddütsüz, "Fenerbahçe kazanır" dedim. Konya takımını yabana atarak değil, Fenerbahçe'nin kazanmak zorunda olduğu için. Skor olarak dediğim çıktı ama futbol olarak canımın sıkılarak son zamanlarda ızdırap çektiğim maçtır Konyaspor-Fenerbahçe müsabakası. Teknik direktör Advocaat'ta maç sonrası "Oyun değil, puan iyi" yorumunu yaparak benim düşüncemi haklı çıkardı. Fenerbahçe son 3 yıldır en az topa sahip olduğu bir lig maçı oynadı. İlk yarıda rakip kaleye bir şut çekti. O da Lens'in bireysel yeteneği ile yaptırdığı penaltıda Emenike'nin vuruşu. Fenerbahçe'de oyun anlamında ışık göremedim. Ancak kazandığı 3 puan çok önemli. Konya'yı yendi, puan cetvelinde sıraya oturdu. Galatasaray ile puan farkını 5'e indirdi. Fenerbahçe'nin Konya'dan aldığı 3 puanın değerli olması için seri yakalaması lazım. Bu haftaki rakibi kendi sahasında mağlup olan Karabük. Karabük sahasında yenildi diye sıradan bir takım gibi bakılırsa Kadıköy'de sıkıntı yaşar. Beşiktaş karşısında lig soncusu Antalyaspor'u gördük. 10 kişi kalmasaydı maçın skoru böyle olur muydu? Beşiktaş kazanamazdı demiyorum. Alanya gibi İstanbul'da Antalya'da sürpriz yapma ihtimali ortaya çıkardı.
Konya'da cezası biten Başkan Aziz Yıldırım'a küfür edilmesi çok yanlış. Aziz Yıldırım'ın da 18 yıllık başkanlık hayatında buna alışması gerekiyor. Seyircimiz bu. Manisaspor başkanı iken Simav'da karlı buzlu havada maç oynuyoruz. Seyirci teknik direktörüm Mümin Özkasap'a (Bugün de başkan olsam Mümin hocamı tek geçerim.) küfürler ediyor. Maç 0-0 berabere bitince Mümin hocam güvenlik güçlerine "Görevinizi neden yapmıyorsunuz" diye sitem ediyordu. Ben de seyrediyorum. Maçın güvenliğinden sorumlu başkomser yanıma geldi "Başkan lütfen Mümin hocayı sakinleştir. Sizler birazdan gideceksiniz, ben Simav'da göreve yapacağım" dedi. Hak vermemek mümkün mü? Mümin hocamı aldım, soyunma odasına götürdüm. Diyeceksiniz ki herkes görevini yapsın. Burada biraz durun derim. Ülkemizdeki tabloda bunu yapmak o günkü şartlarda zordu. Konya emniyeti görevini yapmış, Aziz başkana küfür edenlerin bir kısmını tribünden çıkarmış. Ancak Aziz Yıldırım'da sakin olacak.