Dünyada tüm hayatı etkileyen koronavirüs, futbolda da Avrupa’daki tüm liglerin ertelenmesine neden olmuştu.

Fakat bir ülke bırakın ligi ertelemeyi maçların seyircisiz oynanmasına bile gerek duymadı.

Belarus Premier Ligi, tüm Avrupa’da ve dünyada futbolun durduğu bir dönemde normal sezonuna devam ediyor.

İlk 3 haftası oynanan ligde BATE Barisov, Shakhtyor, FC Minsk, Dinamo Brest gibi Avrupa Liglerinden bildiğimiz takımlar da mücadele ediyor.

Ligde 3’te 3 yapan tek takım olan Energetik-BGU takımı, performansıyla sezona iddialı giren takımların başında geliyor.

Geçen yılın şampiyonu Dinamo Brest, bu sezona bek iyi başlamasa da hala şampiyonluğun en önemli favorilerinden.

Geçtiğimiz sezon şampiyonluğu kıl payı kaçıran BATE Barisov da yeni sezona daha ısınamadı.

Shakhtyor da geçen yılı mumla arayan bir diğer takım.

16 takımın mücadele ettiği Belarus Premier Ligi, karantina günlerinde evden çıkamayan futbolseverlere adeta ilaç gibi geliyor…

Belarus’ta futbol her ne kadar normal seyrinde devam etse de taraftarların çoğunluğu tedbiri elden bırakmıyor.

Belaruslu futbolseverler Maskeler ve koruyucu önlemlerle karşılaşmaları takip ediyor.

Avrupa’da ve ülkemizde ligler ne zaman başlar? Sezon tamamlanır mı? Play-off oynanır mı? Soruları havada uçuşurken, Belarus Premier Lig’inin herkesi kıskandırdığı bir gerçek.

Bu geçen sürede herkes futbolun kıymetini bir kez daha anladığını düşünüyorum.

Belarus Premier Ligi kalite olarak çok geride bir lig olabilir ama futbolun özlemini çektiğimiz bu süreçte futbolseverlere önemli bir pencere oldu.

Allah bir daha bizi Belarus Premier Ligi’ne muhtaç etmesin tabi…

Karantina günlerinde futbolseverlere moral amaçlı röportajlar veren hakemlerimiz bile yeşil sahaları özlemiş.

Merkez Hakem Kurulu’nun böyle bir karar almasını yerinde ve olumlu buldum.

Sahanın dışında aileleri, çocukları, hobileri olan hakemlerin de farklı yönlerini tanımamızı sağladı.

Herkeste ‘Aa hakemlerin de aileleri, eşleri, çocukları varmış’ dedirtti.

Özellikle son dönemlerde çok tartışılan hakemlerin bu imajı biraz da olsun düzelttiğini gördüm.

Özellikle Cüneyt Çakır’ın futbolcu olarak çıktığı yolculukta, yaşadığı sakatlık nedeniyle hakemliğe geçiş hikayesini okumanızı tavsiye ederim.