Süper Lig’de üç büyüklerin hayal kırıklığı yarattığı bir sezonu izliyoruz. Cuma gecesi Başakşehir-Beşiktaş, Cumartesi Ankaragücü-Fenerbahçe maçlarını izledim. Sergen Yalçın’la kendine geldiğini sandığımız Beşiktaş zirve yarışında ağır bir yara aldı. Teknik Direktör Sergen Yalçın “Beşiktaş böyle kaybetmez. Sorumluluk almadılar” derken takımın bazı futbolcularına sitem ediyordu. En güzel yorumu hakem hocası Erman Toroğlu yapıyordu “ Beşiktaş yalandan oynadı” diyordu. Ben de yorumuna katılıyorum. Başakşehir zirve yarışında Beşiktaş’ı Demba Ba ile yendi ama hiç bir şey oynamadı. Beşiktaş Başakşehir karşısında oyuna hakim göründü ancak bal yapmayan arı gibiydi. Beşiktaş’ta problemler çok. Futbol takımındaki sıkıntıların yanında kulüp yönetiminde de var. Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi divan kurulunda eski kulüp başkanı Fikret Orman’a “Sen para harcayacaksın. Vatandaş gelip senin borçlarını ödeyecek. İşine bak, ben para verecekmişim. Ali Koç vermiş. Koç verirken başkandın sen niye vermedin? Bir sus artık. Bir başını öne eğ” derken Beşiktaş Kulübünün borcunun 2 milyar 961 milyon olduğunu açıklayan Başkan Çebi “Bu şartlar altında bizim çıkabileceğimiz tek yol var. Bağış kampanyası. Beşiktaş’ı Beşiktaşlıdan başkası kurtaramaz” dedi. İyi hoş da bu borçlar yapılırken herkes lolita hayatı yaşamış. Kulüp başkanları Beşiktaş Kulübü kalkanı ile zevk sefa yaşamış görünüyor. Beşiktaş’ta durum böyle de Galatasaray, Fenerbahçe’de başka mı? Onlar da borç batağı içinde. Üç büyüklerde yarın kongre yapılmaya karar verilse bu borç batağındaki kulüplere başkan olmak için can atan iş adamlarının sayısını şimdiden görür gibiyim. İşte bunu anlamakta zorluk çekiyorum. Beşiktaş’ın hali bu.

Gelelim Cumartesi seyrettiğim Ankaragücü-Fenerbahçe maçına. Maçın başında bütün otoriteler Fenerbahçe’yi maçın galibi ilan ediyordu. Ben de geçen hafta Ankaragücü’nün Malatya’yı 1-0 galip geldiği maçı izleyen biri olarak Fenerbahçe ne olursa olsun Ankaragücü’nü yener düşüncesindeydim. Meğerse kazın ayağı öyle değilmiş. Ara transfer bitimine 24 saat kala yapılan transferler ve takımın başına getirilen bir zamanlar Akhisarspor’u Süper Lig’de başarıdan başarıya götüren Teknik Direktör Mustafa Reşit Akçay akıllı bir oyunla Fenerbahçe’yi Ankara’da yenmez mi? Fenerbahçeli taraftarlar Ersun Yanal’ı bu maçla kredisinin bitmiş olduğuna karar vermiş bile. Sevgili dostum Ömer Üründül de Sabah Gazetesindeki yorumunda “Bu sonuç Ersun Yanal’ın iflası” demiş. Ömer Üründül “Yüzde 78 topa sahip olma oranı ile oynayıp iki gol yiyip, net gol fırsatı veriyorsan fazla söze gerek yok Ankaragücü bileğinin hakkı ile kazandı.” Demiş. Ben de aynı görüşteyim. Fenerbahçe aynı Beşiktaş gibi oynadı ve kaybetti. Galatasaray derbisi öncesi Fenerbahçe’ye Ankaragücü ligde kalma amacı ile büyük bir darbe yaptı. Bu yazımı gündüz yazıyorum. Galatasaraylılığımı askıya aldığım Aslan Malatya karşısında ne yapacak bilmiyorum. Pazar gecesi onu da göreceğim. Fenerbahçe’nin kadrosu bana göre kaliteli. Sonuç alamaması enteresan. Her şeyi Ersun Yanal’a bağlamak hata olur. Kulüp Başkanı Ali Koç aylardır her kurumu yerle bir ediyor. Fenerbahçe’nin başarısız sonuçlarını başka yerlere ihale ede ede bu hale geldi. Merak ediyorum Başkan Ali Koç Ankaragücü mağlubiyetini neye bağlayacak. Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç yanlış yolda. Dedesi rahmetli Vehbi Koç’tan hiç nasihat almamış. Ünlü iş adamı “Devletin kapısında şapkamı unutsam geri dönüp almam” derdi. Bilmem anlatabildim mi sayın Koç. Bak Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç; Erman Toroğlu dünkü Sabah Gazetesindeki köşesinde Ankaragücü-Fenerbahçe maçını nasıl yorumlamış?

ERMAN TOROĞLU- RUH FARKI

Bir tarafta 2 yılda kurulan bir takım, teknik direktörü 1.5 senedir başında. Diğer tarafta 2 saatte kurulan bir takım.

Tamamen toplama bir takım. 15 günlük teknik direktör. Peki iki takım arasındaki fark ne? Birinin ruhu var, diğerinin yok.

Ankaragüçlülük ruhu farklıdır. O takımın formasını giydin mi o müthiş seyirci ile beraber, havayı yakalarsın.

Eğer takım düşerse bu Ankaragücü seyircisine yazık olacak.

Reşit Akçay'ı oldum olası beğenirim. Tek maç için konuşmuyorum. Yetkili olsam Trabzon'daki bütün alt yapıyı ona bağlarım. Kendisi de bunu defalarca söyledi ama demek ki daha iyi bilenler var orada.

***

Fenerbahçe haftalardır sadece mücadele ediyordu ama antrenörü çıkıyor "Muazzam seyircimizle şampiyon olacağız. Önümüzü kesiyorlar" diyor. Başkan ve yöneticiler çıkıyor "Bizi TFF perişan ediyor" diyor. Teknik adam ve yöneticilerin söyledikleri takımı etkiledi. Nasıl mı?

Doğru dürüst top oynamayan futbolcular "Nasıl olsa bizim yöneticiler suçluyu buldular. Taraftarı da hazırlıyorlar" diye düşündüler.

Bakanlar suçlu, TFF başkanı suçlu, hakemler suçlu, Erman Toroğlu suçlu. Suçluoğlu suçlu ürettiler ama kazın ayağı öyle değil. 2 saatte kurulan toplama ama ruhu olan takım bakın sizi ne hallere soktu.

O zaman suçu karşıda aramayın.

Bakın dönün kendinizde arayın.

***

Hakem için bir şey demeyeceğim.

Bu hakeme ve bundan önce F.Bahçe maçını yöneten hakemleri çözemiyorum. Serdar Aziz nasıl çift sarı kartlardan atılmıyor anlamış değilim. Rakibe vuruyor, basıyor, itiyor tık yok. Ya Serdar gitti kendine büyü yaptırdı, o pozisyona girince hakemler onu görmüyor. Ya da bu hakemler formadan korkuyor.

Malatya ve F.Bahçe galibiyeti.

A.Gücü 2 haftada büyük iş başardı.

Ama başlangıç olmalı. Aynen devam etmeliler. Tebrikler Ankaragücü.