2020 öyle bir yıl oldu ki, deyim yerindeyse bir silindir gibi üzerimizden geçti, geçiyor. 1 ay gibi kısa bir süre kaldı 2020'yi bitirip, 2021 yılına adım atmaya. 2020'yi büyük umutlarla karşılarken kim derdi ki bir virüs dünyayı kasıp kavuracak, ülkemiz de bu durumdan ciddi şekilde etkilenecek, depremlerle can kaybı yaşayacak? Acıyı bal eyleyip, karabasan gibi günlerden geçerken, canımızın derdine düşüp sağlığımızı korumak adına maske taktığımız, en yakınlarımız da dahil olmak üzere insanlarla aramıza fiziksel mesafe koyduğumuz, dezenfektan ve kolonyayla ellerimizi paralarcasına hijyene dikkat ettiğimiz, sokağa çıkma yasağı, seyahat yasağı gibi kısıtlamalarla evlere kapandığımız, evlerimizi ofise çevirerek evden çalıştığımız, mekanların kapanmasıyla kahve dahi içecek yer bulamadığımız günler getirdi 2020 yılı bize.

Dolayısıyla ekonomiyi de etkileyen, çoğu esnafın siftah yapmadan günü bitirdiği, birçok işyerinin kapısına kilit vurduğu, işsiz kalan insanların geçim derdine düştüğü, geri ödemesini nasıl yapacaklar diye  düşünmeden bankaların önüne gelene kredi dağıttığı, kazanılanla geçinilenin arasındaki farkın iyiden iyiye açıldığı zor günler. Zorlu etkilerin bulunduğu günlerle gelen 2020 bir an önce bitsin gitsin artık diyen insan sayısı oldukça fazla. Peki 2021 yılı bahar bahçe mi olacak?

Bir kesimin ciddi anlamda can derdine düşerek korktuğu için kendini tamamen izole ettiği, bir kesimin mecburen dışarıda olduğu için kendisini Allah'a emanet ederek yaşadığı, bir kesimin ise hâlâ bana birşey olmaz mantığında olduğu bu dönemin 2021'in ilk aylarında da devam edeceği, Mayıs-Haziran gibi nefes alacağımız ifade ediliyor. Bir müddet daha virüsle yaşamaya ve mücadeleye devam yani.

Canımızın sağlığı yerinde olsun 2021'i elbette ki karşılayacağız. Temennimiz, her yılı karşılarken olduğu gibi sağlık, mutluluk, huzur, para, iş, aşk vs. olacak. Tek fark şarkılı, davetli, partili kutlamalarla olmayacak. Büyük ihtimalle bunun önüne geçmek için de 31 Aralık Perşembe gününe denk geldiğinden bir paket programla haftasonu da dahil edilerek 4 günlük sokağa çıkma yasağı uygulanma ihtimali yüksek diye düşünüyorum. 14 günlük bir yasağın da konuşulduğu yeni yıl zamanından önce önümüzdeki günlerde seyahat yasağının da gelmesini bekliyorum. Haziran'da o kadar çok serbest bırakıldık ki, şimdi o günlerin bedelini ödüyoruz canımızla.

Yasaklarla, kısıtlamalarla düzelecekse bu iş hepsi uygulansın, her türlü yasak getirilsin. Ama ekonomik nedenlerden dolayı maalesef geçen yazımda da belirttiğim gibi satranç hamleleriyle mücadele ediyoruz virüsle. Öyle ya da böyle Haziran 2021'e kadar da devam edecek.

Bilenler bilir, yaklaşık 9 aydır astroloji eğitimi alıyorum. Son iki haftadır da tarot eğitimine başladım. Falcılıkla, geleceği okumakla falan bağdaştırmayın sakın lütfen. İki vadeye kadar beyaz atlı prensin gelecek, üç vadeye kadar bir yolun var deyip geleceği okumacılık yapılmıyor. Gezegen ve yıldızların etkisini yorumlamak diyelim basit bir ifadeyle. İfadem basit oldu ama astroloji öyle basit değil tabii ki de, bununla ilgili bir yazı yazabilirim önümüzdeki günlerde. Sözü şuraya getireceğim;

Yıllarını astrolojiye vermiş, bu konuda uzman olmuş kişiler 2021'in, virüs gitse de başka zorlu etkilerinin olduğunu öngörüyorlar. Depremlerle sarsılacağımız, ekonomik sıkıntının had safhada olacağı, pahalılığın kendini iyiden iyiye hissettireceği göstergelerle 2021'e her yanımız pek de bahar bahçe olmayacak gibi görülüyor. 2022'nin fragmanını yaşayacağımız bir 2021 deneyimleyeceğimiz ifade ediliyor. Herşeyi Allah bilir diyerek, bu öngörüler dile getiriliyor. Yaşayıp göreceğiz, gelmekte olan ne varsa.

Bu bir felaket tellallığı değil tabii ki de. Sadece farkındalığın artması, düzeltilecek iyileştirilecek ne varsa harekete geçilmesi, gerek fiziki şartlarda gerekse vicdani anlamda. Harvurup harman savurmadan ayağımızı yorganımıza göre uzatarak, yaşadığımız konutların güvenilirliğinden emin olarak, insanlığımızı hatırlayıp vicdanımızla adaletli hareket ederek, sadece kendimizi değil tüm insanlığı düşünüp yaşarsak o zaman bahar bahçe olur hem kendimizde, hem dünyamızda, hem de gelecek güzel yıllarda.

Tedbiri elden bırakmadan, kısıtlama ve yasaklara uyarak, sağlıklı, renkahenkli nefes alacağımız günlerde yaşamak dileğiyle, sevgiyle kalın.