Herkesin ağızında bir kriz lafı. Hakikaten ekonomik şartlar her gün zorlaşıyor. Çarşı pazar dolaşırken esnaf kriz var diyor başka bir şey demiyor. Kimin kapısını çalsan ağlamaklı sesle Napolyon gibi ’PARA PARA PARA’ diyor. Klasik bir laf olacak ama hafta sonu AVM’lerde otopark bulmak için insanlar birbirleriyle kavga ediyor. Kriz var mı? Bence var. Ama şartlar ne olursa olsun tüketimden ve keyiften de vazgeçemiyoruz. Tüketen bir toplum haline geldik. Bu hayatımızın her alanınad böyle. Çekirdek ailemizden tutanda futbol kulüplerimize kadar. Herkes kendince saçıyor paraları. Dediğim gibi futbolda da durum pek farklı değil. İki yıldır UEFA kıskacında olan kulüplerimiz pamuk ipliği ile su içiyorlardı güya. Yani bize öyle yansıtıyorlar. Türk futbolunda büyük kriz var deniliyor. İşin aslı öyle mi? Ben biraz şüpheliyim. Geçen aylarda Galatasaray ve Avrupa futbolun efsane ismi Hagi geldi ülkemize. Türk futbolu hakkında gelen sorulara yanıt verirken; ‘Benim kulübümde en fazla maaş 5 bin Euro ve güzel bir futbol oynuyoruz. Kulübümün bütçesi Türkiye'de bir oyuncunun yıllık kazandığı maaştır. Türkiye’de kriz var deniliyor ama bize göre verilen ücretler çok fazla” ifadelerini kullanıyor Hagi. Kısacası ‘Kriz falan yok sizde saçıp savuruyorsunuz’ diyor. Yalan mı söylüyor? Ara transfer dönemi sona erdi. Tüm kulüpler transfer harekatı ile milyonlarca Euro’yu saçtılar. Ekonomik olarak zor dönemde olduğunu iddia edilen Galatasaray ara transfer döneminin şampiyonu oldu. Rakamlar ortada. Öldüm bittim diyen Galatasaray paraları saçtı resmen. Peki, ligde zor günler geçiren Fenerbahçe… Başkan Ali Koç finansal açıdan Mart ayından sonrasını göremiyorum demesine rağmen 5 tane transfer yaptı. Serdar Aziz dışında gelen bütün oyuncular bonservisli oyuncular. Yani bu şartlarda büyük bir transfer operasyonu gerçekleştirdi Fenerbahçe. Ne kadar ayağını yorganına göre uzatıcım desen de futbol camiasında özellikle menajerler ve taraftarların oluşturduğu ortam yönetimleri zor durumda bırakıyor. Olan yine kulüplerimizin paralarına oluyor. Başakşehir zaten mahallenin zengin delikanlısı gibi en jantı oyuncuya basıyor parayı alıyor. Durum böyle iken kim bahseder krizden? Diğer kulüpler farklı mı? Transfer yasağı olan kulüpler transfer tahtasının açılması ile birlikte 10-15 ismi kadrosuna katıyor. Peki, yazın ne olacak bu kulüplerin hali? Yine transfer yasakları, yine puan silmeler... Sonuç olarak akıllanmıyoruz. Bu transfer dönemi gösterdi ki huylu huyundan vazgeçmiyor. Uzun vadeli bir plan yerine günü kurtarmaya çalışıyoruz.