Akhisar-Galatasaray yorgunluğu üzerimde. Evde istirahat ediyorum. Telefonum çaldı öğleden sonra. Arayan gazetemin Yazı İşleri Müdürü Esra Kale. Hal hatır sordu, sonra “Başkanım bu akşam eşimle birlikte yemek yiyelim” dedi. Ben de “Olur Esra” dedim. Pencereden baktım. Yağmur yağıyor. Oğlum Gökhan’ı aradım. Gazetede olduğunu söylerken Şehzadeler Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Songüler’in beni sorduğunu söyledi. Bunun üzerine Ahmet Songüler’i aradım. Bir toplantıda olduğunu öğrendim. Songüler “Yarım saat sonra belediyedeyim. Bekliyoruz. Başkan özledim seni” dedi. Ahmet Songüler’i tanıdığım günden beri bugünkü bulunduğu görevinde bir yanlışını, bana olan saygısında bir kusur görmedim. Kalktım Şehzadeler Belediyesi’ne gittim. Beraber olduk. Sohbet ederken Atilla Efendioğlu ile Ulus Kotluca geldi. Gelir gelmez Atilla Efendioğlu’na “Seni babana şikayet ettim” dedim. Mimarlar odası başkanlığı yapan kibar, zarif Efendioğlu “Başkanım ne yaptım?” dedi. Ben de “Ne yaptım diyorsun, Ömer başkanının yanında benim mahallenin muhtarlık sorunu üç ay geçti. Çözüm yok. Cumhurbaşkanı bile muhtarların taleplerini yerine getirin diye mesajına rağmen” dedim. Gerçi ben de sevgili Atilla Efendioğlu’na fazla yüklendiğimin farkındayım ama evden çıkıp her gün karşılaştığımız kıdemli mahalle muhtarımız Kenan Bey’le karşılaştığımdaki tavrı beni rahatsız ediyordu. Espri bir yana Atilla Efendioğlu muhtarlık binasının gecikmesi sorununu bana anlattı. Topu Şehzadeler Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu’nun üzerine atarak sıyrılmak istedi. Şehzadeler Başkan Yardımcısı Ahmet Songüler’in yanında işin peşini bırakmıyorum. Atilla Efendioğlu’na “Kaymakam sorunları çözen bir yönetici, biraz ilgilen” dedim. Sonunda Atilla Efendioğlu ile sorunun bir an önce çözülmesi formülü üzerinde anlaştık. Yanımızdan ayrıldılar. Sevgili dostum Belediye Başkanı Ömer Faruk Çelik yoğun çalışmanın sonrası makamından ayrılırken Ahmet Songüler benim burada olduğumu söyleyince “Ertuğrul Abi” diyerek birbirimize sarıldık. Ayaküstü sohbet ettik. Cümle alem bilir. Başkan Ömer Faruk Çelik’i bu makama seçilmeden önce tanıdığım, kimliği oturduğu başkanlık koltuğunda da görmek benim için ayrı bir haz. Dünkü yazımda da belirtmiştim. Akhisar’a gitme nedenimi. 10 yaşındaki Egemen’in Galatasaray maçını rahat seyretmesinden dolayı Başkan Çelik’e bir kez daha teşekkür ettim. Yağışlı havada gazeteme yürüyerek gitme isteğime Ahmet Songüler engel oldu. Beni gazeteme kadar araçla gönderdi. Yaşlanınca yaşadıklarımı uzun uzun anlatmaya başladığımın farkındayım. 

SEMİH BALABAN İLE KISA BİR DEĞERLENDİRME YAPTIK 

Gazetemde günlük yazımı Banu ile hallettim. Sevgili Ertan Korkmaz’la sohbet ettim. Manisaspor Başkanı Gökay Budak’la görüşüp Yazı İşleri Müdürü Esra Kale ve eşi ile yemeğe gittim. Ertan’ın işi müsait olmadığı için yemeğe oğlum Gökhan da katıldı. Efendi Restoranda Veli işinin başında. Oturduk, beraberce yemek yerken CHP İl Başkanı Eğitim Uzmanı Semih Balaban’ın parti çalışmalarından sonra Efendi Restoran’a geldiğini öğrendim. Oğlum Gökhan’la yanlarına gittim. CHP’de siyasetin yeni yüzü il başkanı baba dostu Semih Balaban’a “Başkan Çapala Mehmet ile beraber olalım mesajını gönderdim. Burada karşılaştık” dedim. Ekibi ile oturduğu masadan kalkan Başkan Balaban “Mesajını aldım” diyerek bana sarıldı. Kısa süre de olsa masalarına ortak olduk. Çapala Mehmet ile birlikte beraber olmak üzere anlaşarak yanından ayrıldım. CHP İl Başkanı Semih Balaban ve teşkilatı her an seçim olacakmış gibi çalışmalarını gece gündüz, mahalle mahalle, ilçe ilçe sürdürdüklerinden de bilgim olduğu için Allah kolaylık versin diye Başkan Semih Balaban’a temennide bulundum. Önümüzdeki günlerde bir araya geldiğimizde CHP İl Başkanı Semih Balaban’dan Çapala Mehmet’le ufuktaki seçimler ile ilgili çalışmalarının genel bilgisini ve stratejisini öğrenmek için bir araya gelme umudu ile bir günü daha geride bıraktım