Hürriyet'ten Abdülkadir Selvi haberinde Türkiye'de sıcak saatlerin yaşandığı o dakikaları böyle anlattı;
Demokrasimizin de 27 Nisan e-muhtırasını geri çeviren iradesi 15 Temmuz demokrasi zaferi oldu.
Demokrasiden darbeye, darbeden demokrasiye geçiş sürecinin yaşandığı ‘o gece'nin üzerindeki sis perdesi aralanmaya başladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, askerin içinde bazı kıpırdanmalar olduğu haberini aldığı anda Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar'ı arıyor ama ulaşamıyor.
Erdoğan, 27 Nisan e-muhtırasını haberleri kulağına geldiğinde de Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt'ı birkaç defa aramış ancak görüşememişti.
Büyükanıt 28 Nisan sabahı geri dönüş yapmış, "Telefonla ulaşılamayan bir yerdeydim" demişti.
Cumhurbaşkanı bunun üzerine MİY Müsteşarı Hakan Fidan'ı ve Başbakan Binali Yıldırım'ı arıyor.
BİR ŞEY SEZİYORUM
Asker içinde bir hareketlilik olduğu anlaşılıyor. Komutanların hiçbirinin telefonuna ulaşılamaması kuşkuları derinleştiriyor. İlk başta girişiminin emir komuta zinciri içinde olup olmadığı değerlendirmesi yapılıyor. Kısa bir süre içinde asker içinde bir grubun kalkışması olduğu tespit ediliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan hiç tereddütsüz direnme kararı alıyor. 1. Ordu Komutanıyla yaptığı görüşme üzerine İstanbul'a doğru yola çıkmaya çalışırken CNN Türk'e bağlanıp, millete sokağa çıkma çağrısı yapıyor. Erdoğan böylece darbecilerin yaydığı, "Erdoğan hayatta değil" söylentisini boşa çıkarıyor.
Başbakan Binali Yıldırım o sırada Tuzla'da evinde. Başbakan'a ulaşan isimlerden ilki ise Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ oluyor. "Ben 12 Eylül'ü yaşadım, 28 Şubat'ı Muhsin Yazıcıoğlu ile önleyen ekibin içindeydim, olağanüstü bir şey seziyorum" diyor.
Genelkurmay Başkanı'na ulaşamıyorum" karşılığını veriyor. Başbakan, kısa süre içinde darbenin emir- komuta zinciri içinde yapılmadığını netleştiriyor.
NTV'ye bağlanıp, darbe girişimini deşifre ediyor, darbecilere mücadele edileceğini açıklıyor. Türkiye darbe gerçeğini Binali Yıldırım'ın ağzından öğreniyor.
Editör: TE Bilişim