Manisa Garnizon Komutanı Tuğgeneral Yavuz Ekrem Arslan, 15 Temmuz günü yapılan darbe girişiminin ardından Merkez Komutanı Albay Murat Yılmaz'la birlikte gözaltına alınarak tutuklandı. Tuğgeneral Arslan, daha sonra tutuklanarak cezaevine gönderildi ve ordudan ilişiği kesildi.
Yaşanan bu gelişmelerin ardından basın merkezlerine geçilen ve Arslan'ın oğlu Bilal Can Arslan tarafından gönderilen yazılı açıklama gündeme bomba gibi düştü. "Vatanı uğruna ailesinin ikinci plana atmış, kendisine Cumhuriyeti ve Atatürk ilkelerini hedef görmüş ve vatani görevi uğruna düzenli bir yaşamı olmayan, vatani görevin bizlere bir gurur kaynağı olduğunu söyleyen, sürekli vatan millet, Atatürk sevgisi aşılayan Manisa Tugay Komutanı Tuğgeneral Yavuz Ekrem Arslan'ın oğlu Bilal Can Arslan olarak yazıyorum." diye başlayan açıklamada önemli ifadeler yer aldı.
BABAM O TARİHTE İZİNLİYDİ
2 Temmuz itibariyle babası Arslan'ın yıllık izne ayrıldığını ve 6 Temmuz'da da ailecek İzmir'e geldiklerini kaydeden Bilal Can Arslan, "Sözde darbe" günü babam ve aile olarak biz olayı gece 22.38'de aileden gelen bir telefonla öğrenmiş olduk ve olayları televizyondan takip etmeye başladık. İlk başlarda darbe girişimi olduğunu düşünmüyorduk. O sırada rütbe ve görevinin ağırlığından dolayı Tugay'ını arayıp bilgi aldı ve olağanüstü bir durum olup olmadığını sordu, olayları televizyondan takip etmeye devam etti. Hatta ablama bomba olma ihtimali üzerinde durduğunu söylüyordu. Daha sonra gelen bir telefonla izinlerin iptal olduğunu ve Tugay'a dönseniz iyi olur komutanım diye telefon almıştı. Kendisi de İzmir den sivil olarak sivil arabası ve aileden biri ile Manisa'ya doğru gitti. Yolda giderken Vali Bey'in araması ile telefonla konuşmuş ve kendisinde herhangi bir bilgisinin olmadığını yolda olduğunu söylemiştir. Daha sonra ise yerine bakan komutan ile konuşup ' sakın ben gelmeden hiçbir işlem yapmayın ' demiştir." dedi.
DARBE EMİRİNİ ‘SAFSATADIR' DİYEREK FıRLATTI
Babasının gece saat 01:00 civarı Manisa'daki görev yerine giriş yaptığını söyleyen Bilal Can Arslan, "Tugay'a gelen sözde darbe emrini görmüş ve kısa bir incelemeden sonra bu bir yalan, safsatadır diye fırlatmışlar. (kendi ve etrafında bulanan kişilerin ifadelerinde de mevcuttur.) Daha sonra tüm askerleri geri çekmiş. Kesinlikle kimseye teçhizat verilmemesi, hastalık dahil kimsenin Tugay'dan dışarı çıkmaması için emir vermiştir. Gece boyunca emniyet müdürü ve vali ile konuşmalarında bu gösterdiği hassasiyeti belirtmiş ve kanunlara saygılı olduklarını hiçbir şekilde kimsenin dışarı çıkmayacaklarını, kötü bir durum olmaması için halkla yanlışlıkla bile karşı karşıya gelinmemesi için tugay için nöbet tutan askeri bile görünmeyecek şekilde geri çektiğini belirtmiştir. (Kendi ve etrafında bulanan kişilerin ifadelerinde de mevcuttur). Ve olayları odasındaki televizyondan takip etmeye devam etmiştir. Hatta ilerleyen saatlerde Emniyet müdürü ile görüşüp, halk tarafından Tecavüze uğrayan bizim yaşadığımız komutan konutu, askerlik şubesi, orduevi ve Garnizon Tugayı için askerin koruması yanlış anlaşılır diye polisten bu bölgeler için koruma talep etmiştir." şeklinde konuştu.
ŞURA ÖNCESİ İFTİRALARDAN BELLİYDİ
Babasının her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünüp hassasiyet gösterdiğini belirten Bilal Can Arslan şöyle devam etti: "Sabaha karşı savcılığın kendilerini çağırması üzerine emniyete gitmiştir. Gitmeden önce Kara Kuvvetleri Komutanlığından imzalı darbenin yalan olduğu haberi gelmiş ve kendisi de sözde darbeye katılmadığı için ne kadar doğru bir iş yaptığını anlamıştır. Kendinden emin her insanın güvenle gideceği gibi yola çıkmıştır fakat durum; darbeci kim oldukları belli olmayan insanların babamın zaten Manisa komutanı iken görev düşürüp komutan yardımcısı olarak atanacağının yazılmasında ki tezatlık ve şura öncesi yapılmış bir iftiradan başka bir şey değildir. Bu durumdan çok farklı bir komplonun içinde olmasından başka bir şey çıkmadı."
HUKUKA AYKIRI
Aile olarak hiçbir zaman paralel yapının bir parçası ya da siyasi bir yaklaşım içerisinde bulunmadıklarını aktaran Bilal Can Arslan, "Sayın Cumhurbaşkanımızın Manisa tugayına güvenle geldiği zaman bile büyük amcamı eski OHAL Bölge Valisi Aydın Arslan 'ı babama sorması bile bizim aile olarak ne kadar bilinen, güven veren, şerefli, onurlu olduğumuzu gösterir. Bu Yüksek Askeri Şura'da terfi sırasında olan ve terfi bekleyen babam için hiç bir delil, hiç bir konuşma, hiç bir esir alma, hiç bir askerin sivil ile teması, dışarı çıkmış olması hiç bir tehdit oluşturacak hareket bulunmamakla birlikte hukuka aykırı olan bu duruma karşı sabırla bekliyoruz. Sivil insanların üzerine ateş açan darbeciler ile vatanı uğruna hastalığını bile göz ardı eden bizimle aynı anda durumu öğrenip herhangi bir olumsuzluğu engellemek için tatilini bırakıp tugayına dönen generalin durumu asla aynı şekilde kabul edilemez." dedi.
ADALETİ SABIRLA BEKLİYORUZ
Bilal Can Arslan, açıklamasında son olarak şu ifadelere yer verdi: "Bizim alnımız ak vicdanımız rahat. Fakat bulunduğumuz ve henüz yargılanmadan düşürüldüğümüz bu durum ailemize ve babama suçsuz yere zarar vermektedir. Ailemizin her kişisi için araştırma yapılabilir. Babam başta kendi ailesi olmak üzere herkese vatan millet aşkını aşılamıştır. Onu tanıyan herkes bu analizi kolayca yapabilir. Bu olaylar içerisinde suçlu olan insanların olup olmadığını bilmiyorum ama suçsuz bir insanın kesinlikle olduğunu biliyorum. Tüm ailede vatana millete nasıl hayırlı vatandaş olunur, nasıl daha yararlı bir insan olunur, tarihte ki Atatürk konusu konuşulur ve bunun onuru ile yaşanmaktadır. Bu yüzden bu onursuz konuda isim olarak dahi bulunmak yeteri kadar üzücü bir durumdur.Süreç içerisinde öncelikle haksız yere suçlanması , psikolojik olarak başta yalan haber yapan basın tarafından yıpratılan ve herhangi bir faali suç bulunmadan tutuklu yargı kararı verilen ve görevinden ihraç edilen Onurlu Türk Ordusunun Onurlu ve Şerefli Komutanı Yavuz Ekrem Arslan'ın iade-i itibarı ve gerçek adalet için sabırla bekliyoruz."
Editör: TE Bilişim