İsrail ve AK Parti Hükümeti arasında imzalanan dostluk anlaşmasının yankıları sürüyor. Anlaşmayı AK Parti kanadı desteklerken, diğer kesimler ise eleştiri yağmuruna tuttu. 2010 yılında Mavi Marmara gemisiyle bölgeye giden ve İsrail tarafından yapılan saldırı sonucu gazi olan Mehmet Vural, yapılan anlaşmanın doğru olmadığını dile getirdi. Vural, "Hiç bir zaman İsrail'e hakkımızı helal etmedik. Ne İsrail'e ne İsrail'i sevenlere ne de İsrail'le anlaşanlara hakkımızı helal etmiyoruz." dedi.

Mavi Marmara gemisiyle 2010 yılında Gazze'ye yardım amaçlı giden gazi olan Mehmet Vural, AK Parti'nin İsrail'le yaptığı anlaşmayı değerlendirdi. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Vural, ""Biz Gazze'den döndükten sonra bizim 3 önemli şartımız vardı. Birincisi 'Gazze ablukası kalkacak', yani ambargodan ziyade abluka kalkacak. Çünkü abluka çok farklı bir şey. Vefat eden, şehit edilen kardeşlerimizin tazminatları ödenecek. Bu tazminatlar emsal teşkil edecek. Bizim İsrail'le olan ilişkilerimiz de zayıflamış olacak. Ülke anlamında. Ama gelinen noktada dün bir mutabakat sağlandı. Bu mutabakatın muhteviyatına baktığımız zaman üzücü şeylerle karşılaşıyoruz. Belki kısa vadede kardaymış gibi görünebilir devletimiz ama uzun vadede İsrail gibi güvenliği itibarı olmayan bir toplumla bir hükümetle anlaşmak uzun vadede bize zarar getirir diye düşünüyorum. Bu mutabakatla beraber çok değişen bir şey yok. Çünkü Netanyahu'yu yakinen izliyoruz. Nethanyahu açıklama yaparken zafer kazanmış komutan edasıyla bir açıklama yaptı" dedi.
'İSRAİL'LE ÖRTÜNEN ÇIPLAK KALIR'
Ablukanın kalkmasını beklediklerini ancak tam aksine ablukanın resmileştiğini dile getiren Vural, "Çünkü 2005 yılında Gazze'nin edinilmiş bir hakkı vardı. Ancak şu an abluka kalkmasından ziyade mutabakatın muhteviyatına baktığımız zaman oradaki şartların biraz daha hafifletilmesi, Türk gemilerinin, Türk yardım kuruluşlarının oraya daha rahat gidebilmesi için bir anlaşma var ama gidilecek İsrail terör hükümetinden izin alınacak. Ablukanın kaldırılması için de bundan sonra hem İHH hem de Mavi Marmara katılımcıları olarak yurtiçinde olsun yurt dışında olsun çalışmalarımız devam edecektir. Bir Filistin atasözü vardır. 'İsrail'le örtünen çıplak kalır' Biz diyoruz ki inşallah bu mutabakat meclisten de geçmez. İsrail'e itibar etmiyoruz. İleride ne yapacağı belli değil. Belki şu anda her şeyi söylemiyor olabiliriz ama İsrail meselesi Gazze ve Filistin meselesi değil. Sadece Kudüs meselesi değil. İsrail'in Ortadoğu'da başka oyunlar da vardır. "İsrail Ortadoğu'da olduğu sürece biz rahat edemeyiz. Biz İsrail'le yakın durduğumuz sürece biz rahat edemeyiz. İsrail Kudüs'ün sahibi olduğu sürece de dünya rahat edemez" ifadelerini kullandı.
HAKKIMIZI HELAL ETMİYORUZ
İsrail'in asla kendi zararına bir anlaşmaya imza atmayacağına inandığını kaydeden Vural, "Dün gazetelerde takip ettim. 8 maddelik bir beyanatları var İsrail hükümetinin. 8. maddede diyor ki, İsrail gazlarının Türkiye üzerinden Avrupa'ya satılmasının kolaylaştırılması. Bana göre en önemli nedenlerden biri budur. Hiç bir zaman İsrail'e hakkımızı helal etmedik. Ne İsrail'e ne İsrail'i sevenlere ne de İsrail'le anlaşanlara hakkımızı helal etmiyoruz." şeklinde konuştu.
TAZMİNAT ALIRSAK GAZZE HALKINA VERECEĞİZ
Son olarak tazminat konusuna değinen Vural, "Tazminat dediğiniz şey sadece kamu vicdanını rahatlatma ya da yaralının yarasını sarma için değil, tazminat suçu işleyen failin bir daha suç işlememesi için kendisine verilen bir cezadır aynı zamanda. Şimdi bizim hem şehit ailelerinin hem de mağdurların para talebi olmadı. Ancak takdir edersiniz ki İsrail parayı çok seviyor. Bu anlamda bizim davalarımız devam ediyor. Ama biz 20 milyon dolar, 30 milyon dolar gibi bir parayı kabul etmiyoruz. Açıkça deklare ederim, İsrail defalarca bize haber gönderdi, Türkiye'de kendilerine ait bir vakıf üzerinden bize para teklif etti. Ama bizim tavrımız net, biz para peşinde değiliz. İsrail resmi olarak özür dileyecek ve resmi olarak tazminat verecek, resmi olarak da Gazze ablukasını kaldırdığına dair bir beyanatta bulunacak. 20 milyon dolar değil, İsrail resmi olarak 20 bin lira dese kabul ederim. Kendi şahsım olarak. Ama bunu resmi olarak devlet ağzıyla söyleyecek. Bağış yaparmış gibi bahşiş yaparmış gibi bir vakfın üzerinden para gönderip, şehit ailelerine takdim etme gibi bir terbiyesizlikte bulunmaması gerekir diye düşünmüyorum. Bizim bunu usulen kabul edeceğimiz bir yöntem değil. Alınacak tazminatın meblağı ne olursa olsun o para Gazzelilere gönderilecek. O Gazzelilerin hakkıdır. Tazminat konusunda bizim duruşumuz bellidir. 20 milyon doları bizim arkadaşlarımızın kabul etmesi mümkün değil. Yine yurtiçinde ve yurtdışında davalarımız devam edecek. Davalar düşülecek diye bir mevzu geçiyor. Umarız böyle bir yanlış olmaz. Davalarımız devam eder." dedi
Editör: TE Bilişim