AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, CNN Türk'te yayınlanan ve Latif Erdoğan'ın da konuk olduğu programda Muhsin Yazıcıoğlu'nun Milliyetçi Çalışma Partisi'nden (MÇP) istifa ettiği ve Büyük Birlik Partisi'ni (BBP) kurduğu süreçle ilgili iddialara sert tepki gösterdi. Özdağ, "Muhsin Yazıcıoğlu hayatının hiçbir döneminde Fethullah Gülen ve paralel yapı başta olmak üzere bu tip kirli pazarlıkların içinde olmamıştır." dedi.

AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, CNN Türk'te yayınlanan ve Latif Erdoğan'ın da konuk olduğu programda Büyük Birlik Partisi'nin Kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun MÇP'den istifa ettikten sonra BBP'yi kurduğu süreç ve Fethullah Gülen'le ilgili çeşitli iddialarda bulunulmasıyla değerlendirmede bulundu. Yazıcıoğlu'nun Fethullah Gülen'le bir bağının olmadığını dile getiren Özdağ, "Uzun yıllar BBP'de siyaset yapmış biri olarak şunları ifade etmeliyim ki Büyük Birlik Partisi'nin (BBP) Kurucu Genel Başkanı ve benim 30 yıllık siyasi ve dava arkadaşım Muhsin Yazıcıoğlu'nun MÇP'den ayrılıp BBP'yi kurduğu sürecin içerisinde devlet memuru olmam sebebiyle resmen olmamakla beraber bulundum. Milli Mutabakat adı altında yürütülen çalışmalar geniş bir istişare heyeti ile yapıldı. Alınan kararlar partileşme süreci Türkiye'nin dört bir tarafında binlerce kişiyle istişare edilerek yürütüldü. Böyle bir ortamda doğal olarak Fethullah Gülen ile de görüşme yapılması garipsenmemelidir. O dönemde hemen bütün siyasiler bu şahısla görüşmeler yapmaktaydılar. Bu yapı çıkarları çerçevesinde sürekli iktidarlarla iyi geçinmiş, tabiri caizse hep kazanan ata oynamıştır" diye konuştu.
YAZICIOĞLU DEMOKRASİDEN VE MİLLET EGEMENLİĞİNDEN ASLA TAVİZ VERMEDİ
Muhsin Yazıcıoğlu davasında takipsizlik kararı verilmesinin davanın kapandığı anlamı taşımayacağını kaydeden Özdağ, "Muhsin Yazıcıoğlu davasını aydınlatmak ve suçluların birer birer gereken cezaya çarptırılmalarının gerekliliği 15 Temmuz darbe girişiminden sonra bir kez daha net şekilde görülmüştür. Muhsin Yazıcıoğlu demokrasiden, millet iradesinden, millet egemenliğinden hiç taviz vermemiş örnek bir siyasetçiydi. Sayın Yazıcıoğlu 28 Şubat döneminde dik durmayı başarmış, vesayetçilere meydan okumuş bir siyasetçiydi. Kendisinin sarf etmiş olduğu, "Türkiye İran, Cezayir olmaz ama Türkiye'yi de Suriye yaptırtmayacağız' sözleri hala hafızalarımızda tazeliğini korumaktadır. 46. Paralel üzerinde ayrı bir devlet kurma gayesi olan egemen güçlere de meydan okuyarak, her zaman çekiş güç oylamalarında ‘Hayır' oyu kullanmıştır. Sadece Türkiye genelinde değil yurt içi ve yurtdışında da idealleri, ülküsünden asla taviz vermeyerek önemli çalışmalar yürütmüştür. Türkiye Büyük millet Meclisinde Doğu Türkistan'ın yaşadığı insanlık dışı zulmü gündeme getirmiş omurgalı bir dil ve duruş sergilemiştir. 2009 yılında yine bir seçim çalışmasında helikopterle seçim miting alanına giderken helikopterin düşmesi sonucu şehit olmuştur. Yine ilginçtir ki Muhsin Yazıcıoğlu'nun sabotaj sonucu düşen helikopterin parçalarını sökerken yakalanan Aydın Özsıcak her ne hikmetse serbest bırakılmış ve aradan 7 yıl geçtikten sonra Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a karşı yapılan suikast sonucunda yakalanan isimler arasında bir kez daha yakalanmıştır. Tüm bu yaşananlardan sonra bir kez daha net şekilde ifade ediyorum ki; Yazıcıoğlu suikastını da, 15 Temmuz darbe girişimini de, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a yapılan suikastı da gerçekleştiren paralel yapı ve ardındaki üst akıldır. Tüm bu darbe girişimi ve suikastların kilit ismi de Aydın Özsıcak'tır" diye konuştu.


Editör: TE Bilişim