Kasırga, yaptığı yazılı açıklamada, demokrasi ile yönetilen ülkelerde basının özgür olmak zorunda olduğunu vurgulayıp, "Basın, halkın gözü kulağı, eli ayağıdır. Kısaca halkın sesidir" dedi. Toplumda herkesin ve her kesimin aynı siyasi görüşü benimsemesi mümkün olmadığını da vurgulayan Kasırga, "Farklı seslerin, farklı fikir ve düşüncelerin olması gayette doğrudur. Toplumsal muhalefetin olmadığı yerde, 'Demokrasi vardır' denilemez. Ulusal basın organımız Cumhuriyet gazetesine yapılan baskın sonucu 14 kişi gözaltına alınmıştır. Cumhuriyet gazetesi laik, demokratik ve sosyal hukuk devleti ilkelerini benimsemiş insan haklarının koruyucusu ve demokrasinin savunuculuğunu yapan Türkiye Cumhuriyeti ile yaşıt bir gazetedir. Gücünü okurlarından alan bu gazeteyi hiçbir baskıcı güç teslim alamayacaktır" dedi. Kasırga, şöyle devam etti:

"Ne hazindir ki gazetenin genel yayın yönetmeni ve köşe yazarlarının FETÖ/PYD ile PKK/KCK terör örgütlerine üye olmakla birlikte örgüt adına suç işledikleri gerekçesiyle gözaltına alınmaları çok manidardır. Oysa köşe yazarı Hikmet Çetinkaya'nın 'Fethullah Gülen'in 40 Yıllık Serüveni' ve 'Fethullah Gülen ABD ve AKP' gibi cemaatin faaliyetlerini yazdığı kitapları varken, FETÖ/PDY yardım ve yataklıktan gözaltına alınması kadar trajikomik bir durum yoktur. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu ile yaşıt gazetenin yönetici ve yazarlarına yönelik soruşturma ve gözaltılarla susturulmak istenmesi aşikardır. 'Ya deveyi güdeceksin ya bu diyardan gideceksin' fikri ile bu işler yürümez."

Bugüne kadar her zaman basının yanında olduklarını vurgulayan Kasırga, "Şimdide 7 Mayıs 1924'den buyana yayın hayatında olan Atatürkçü, Cumhuriyetçi, laik, hukukun üstünlüğüne inanmış parlamenter sistemden yana toplum yararlarını savunan ulusal basın organı Cumhuriyet gazetesine yapılan bu haksız uygulamayı şiddetle kınıyor; aklı selimin galip gelmesini ve gazetenin yayın hayatında söz sahibi idareci ve yazarların serbest kalmalarını arzu ediyoruz" dedi.
Editör: TE Bilişim