Yeşilin ve mavinin birleştiği Dilek Yarımadasına birkaç adım mesafede Manisalı işadamları İsmail & Nizamettin Etyemez kardeşlerin sahibi olduğu Asayra Termal Otel’de sessiz, sakin, temiz hava ve bol oksijenli bir ortamda mübarek Ramazan ayını geçiriyorum. Rahat ve huzur içinde uyuyorum. Sahurda bile uyandırılıyorum.

Tatil mevsimi hazırlıklarının sürdüğü Kuşadası Davutlar’da, uzak doğudan gelen turistleri görüyorum. Kaldığım Asayra’da ören yerlerini  gezdikten sonra yemeklerini yiyip sessizce odalarına çekilen Japon turistlerine hayran kalmamak mümkün değil. Otelin yönetim Beyni Selçuk Etyemez gece gündüz çalışıyor. Maşallah diyelim!

Kuşadası Davutlar’da ılıman iklimde, nem oranı düşük bir ortamda tatil yapmak istiyorsanız hemen İsmail ve Nizamettin Etyemez kardeşlerinin Asayra Termal Oteli’nin yöneticilerini arayın, hazırladıkları 5 yıllık tatil paketini gözden geçirin. 5 yıl boyunca 6 gece, sabah ve akşam yemekleri dahil, kişi başı 5 bin 750 liraya tatil yapma fırsatı sunuyorlar.

Nizamettin Etyemez’e soruyorum: “Kampanyanızı yanlış anlamadım değil mi 5 yıl boyunca her yıl 6 gün otelinizde kalmanın bedeli 5 bin 750 lira. Ayrıca yıllık aidat falan yok değil mi?”.  “Evet Başkan doğru anlamışsın, aidat falan yok” diyor karşılık olarak. Asayra Termal Otel, sağlıklı ve huzurlu bir tatilin yanısıra spor ve eğlence açısından da dolu dolu bir hayat sunuyor.

Manisa’da sıkılmıştım. Hasan Çoksöyler Güzelçamlı’daki yazlığından ara sıra Manisa’ya geliyor, “Çarşamba günü hazırlan, seni Güzelçamlı’ya götüreyim” dedi. Memnun oldum. Hasan Çoksöyler’le Manisa’dan Davutlar’a geldiğimizde beni İsmail ve Nizamettin Etyemez kardeşlerin otelinde indirmesini söyledim. Beni otelde bıraktı. Nizamettin karşıladı. İsmail Etyemez de geldi. Akşam orucumuzu birlikte açtık. Sahura Nizamettin’in oğlu Cem Etyemez de eşlik etti. Bir an olsun otelde beni yalnız bırakmadı.

Hasan Çoksöyler her gün aradı. Eşi Hülya ve kızı Derya ile  birlikte otelde beni ziyarete geldiler. Nizamettin Etyemez’le birlikte sohbet ettik.  Çoksöyler hazine bulmuş gibi Güzelçamlı’daki yazlığından ayrılamıyor. Haksız da değil. Oksijen yüklü ortamda yaşamak insanın ömrüne ömür katıyor. Bu gelişimde bunu fark ettim.